Washington Post, eski dışişleri bakanlarından Warren Christopher’ın Ortadoğu’daki çatışmalarla ilgili bir makalesine yer veriyor. Amerika’nın bölgede öncelikli olarak ateşkes sağlanması için çaba harcamasını savunan eski bakan, İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarının sürmesi durumunda bundan Amerika’nın da zarar göreceğini vurguluyor.
"Çatışmaların etkisi sadece Lübnan ve İsrail’le sınırlı değil. Amerika’nın İsrail saldırılarına yeşil ışık yaktığı her gün, zaten kötü olan imajımız daha da kötüleşiyor. Ortadoğu’daki en yakın müttefiklerimizin bile bu hafta dışişleri bakanı Rice’ı kendi başkentlerine davet etmekte gösterdiği çekingenlik, bunun kanıtıdır. Amerika’nın artık bugünün gerektirdiği bir kararlılık ve dengeli yaklaşımla harekete geçmesi gerekiyor."
Boston Globe da Ortadoğu’da kalıcı bir barışın sağlanabilmesi için İsrail işgali altındaki Şiba çiftliklerinin Lübnan’a verilmesi gerektiği görüşünde. Böylece Hizbullah’ın İsrail işgaline karşı mücadele gibi bir gerekçesi kalmayacağını belirten gazete, buna karşılık örgütün de İsrail’e yönelik füze saldırılarına son vermesi gerektiğini vurguluyor.
"Bazı İsrailliler Hizbullah’ın zafer kazandığı görüntüsü vereceği ve nihai sınırların aslında nihai olmadığı düşüncesine kapılacağı gerekçesiyle buna karşı çıkıyor. Ama Şiba çiftlikleri üzerinde zaten bir iddiası olmaya İsrail, bu küçük toprak parçasını vererek bir şey kaybetmeyecektir. Tam tersine, Hizbullah’ı etkisizleştirerek stratejik bir hedefine ulaşacaktır."
New York Times Bush yönetiminin geçen yıl kabul ettiği ve Amerika’nın Hindistan’a sivil amaçlı nükleer teknoloji ve yakıt satmasına izin veren anlaşmayı eleştiriyor. Temsilciler Meclisi tarafından onaylanan yasanın Senato gündeminde olduğunu hatırlatan gazete, temel eleştiri noktalarını şöyle özetliyor.
"Amerika, bu anlaşma karşılığında çok az şey kazandı. Anlaşma, Hindistan’ın nükleer silah malzemesi üretimini durdurmasını içermiyor. Nükleer silahlarını arttırmasını önlemeyi veya nükleer denemelere son verilmesini kapsamıyor. Ayrıca bu anlaşma Hindistan’ın hiçbir zaman imzalamadığı Nükleer Silahsızlanma Anlaşmasını da etkisizleştiriyor ve İran’la Kuzey Kore’nin nükleer programlarını önlemeyi zorlaştırıyor."
Los Angeles Times ise Somali’deki gelişmelere dikkat çekiyor ve bu ülkenin giderek Taleban yönetimindeki Afganistan’a benzediği yorumunda bulunuyor. Başkent Mogadişu’yu ele geçiren İslamcıların katı bir şeriat uygulaması başlattığını kaydeden gazete, komşu Etiyopya’nın Somali’deki çatışmalara dahil olmasının tehlikeyi daha da artırdığı görüşüne yer veriyor.
"1991’de Etiyopya’dan bağımsızlığını kazanan ve nüfusunun yarısı Hıristiyan yarısı Sünni Müslüman olan Eritre’nin Somali’deki İslamcılara silah sağlıyor olması durumu da daha da zorlaştırıyor. Somali’deki iktidar mücadelesinde aşiret bağlarının etkisi de çatışmaların etnik temelini oluşturuyor. Hizbullah’la İsrail arasında barış sağlamak, bütün bu karmaşık ilişkiler ağını çözmenin yanında çok basit kalıyor."