Boston Globe, Osmanlı Devletinin son yıllarında Amerika’nın İstanbul büyükelçisi olan Morgenthau’nun torunu Henry Morgenthau’nun Ermeni soykırımı iddiasıyla ilgili bir makalesine yer veriyor. Dedesinin yaşanan olayları “Ermeni ırkının yok edilmesi” ve “bir ulusun öldürülmesi” olarak tanımladığını hatırlatan Morgenthau, Türkiye’ye soykırımı tanıması çağrısında bulunuyor.
"Türkiye’de, Ermeni soykırımı hakkında konuşan bir çok yazar, mahkemelerde yargılandı. Hiç kuşkusuz, Türkiye gibi modern bir ülke, kendi vatandaşlarına karşı daha saygılı davranmalıdır. Özellikle AB’ye girmek isteyen bir ülkede ifade özgürlüğü engellenmemelidir. Tarihte, büyük uluslar geçmiş yönetimlerin yaptıkları hatayı kabul eden uluslardır. Türkiye de artık bu büyük uluslar arasında yerini almalıdır."
Washington Times ise, dışişleri bakanı Condoleezza Rice’ın Türkiye’yi de kapsayan ziyareti öncesinde bir habere yer veriyor. Nicholas Kralev imzalı habere göre, Rice’ın Bulgaristan ziyareti sırasında Amerika’nın bu ülkede üç askeri üs açmasıyla ilgili bir anlaşma imzalanacak. Haberde, Bulgaristan’da konuşlanacak olan Amerikan askerlerinin, Sofya’nın izni olmadan diğer ülkelere de gönderilebileceği vurgulanıyor.
"Amerika’nın İran veya Suriye gibi bir Müslüman ülkeye karşı Bulgaristan’daki üslerini kullanabileceği düşüncesi, büyük bir Müslüman azınlığa sahip olan bu ülkede, önemli bir tepkiye yol açtı. Rice’ın ziyareti sırasında milliyetçi bir partinin protesto gösterisi yapması planlanıyor. Bulgaristan parlamentosu tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek olan anlaşma on yıllık bir süre için geçerli ve taraflar itiraz etmezse, otomatik olarak yenilenecek."
Washington Post gazetesi ise Irak’ta başbakanlığa İbrahim Caferi’nin yerine Cevat el Maliki’nin getirilmesi konusunda uzlaşmaya varılmasını olumlu bir gelişme olarak yorumluyor. Ancak gazete, yeni hükümetin kurulmasının zaman alacağını belirtiyor ve merkezi yönetimin yetkileri ile petrol gelirinin paylaşımı gibi konuların hala çözümlenmediğine dikkat çekiyor.
"Irak’taki siyasi liderlerin, uzlaşma sağlama yönünde attıkları adımlar, iyimserliğin artmasını sağlıyor. Ancak asıl soru, bu adımların giderek artan mezhep çatışmalarının önüne geçecek ölçüde hızlanıp hızlanmayacağıdır. Siyasiler hala tartışmaya devam ederken, Sünni isyancılar, yabancı teröristler ve Şii milisler binden fazla Iraklıyı öldürdü. Irak’ın siyasi liderleri bir uzlaşmaya varmış olsa bile, ülkenin geleceğini şiddet yöntemiyle belirlemeye çalışanların hala çok gerisinde kalıyor."
New York Times, Nepal’de kral Gyanendra’nın baskıcı yönetimine karşı protesto gösterilerinin giderek yaygınlaştığına dikkat çekiyor ve hükümetin gösterileri kan dökerek bastırmaya çalışması karşısında uluslararası topluluğu harekete geçmeye çağırıyor. Rejimi devirmeye çalışan Maocu gerillaların durumdan yararlanmaya çalıştığını hatırlatan gazete, gerçek çözümün demokratik bir siyasi düzenden geçtiğini savunuyor.
"Amerika ve diğer ülkeler, krala karşı ortak bir cephe oluşturduklarını göstermelidir. Kraliyet ailesine ve askeri yöneticilere karşı seyahat yasağı ve belirli ekonomik yaptırımlar gibi yöntemler hayata geçirilebilir. Bu arada, Nepal’deki demokrat güçler de Maocu gerillalara karşı desteklenmelidir. Nepal halkı kahraman ve barışçı gösterilerle demokrasi isteğini dile getirdi. Şimdi demokrasi yanlısı diğer ülkelerin de desteği gerekiyor."