Erişilebilirlik

Lübnan'da Karikatürler Protesto Edildi


Lübnan’da yüzbinlerce Şii’nin katıldığı Aşure Günü törenleri, karikatür protestosuna dönüştü.

Siyahlar giymiş kalabalık, Hazreti Muhammed’e bağlılık sloganları atarken karikatürleri kınayan pankartlar taşıdı. Törenler sırasında olay çıkmadı.

Hizbullah lideri Şeyh Hasan Nasrallah, kalabalığa hitaben yaptığı konuşmada Müslümanları, Danimarka özür dileyinceye kadar dünya çapında protesto gösterilerini sürdürmeye çağırdı.

Geçen hafta Beyrut’ta düzenlenen protesto gösterilerinde Danimarka elçiliği yakılmıştı.

Bu arada Başkan Bush ve Ürdün Kralı Abdullah, tüm ülkelere, Hazreti Muhammed karikatürlerine tepki gösterilerinin durdurulması çağrısında bulundu. Amerika Dışişleri Bakanı Condoleeza Rice ise Suriye ve İran’ı gösterileri kışkırtmakla suçladı.

Karikatür Tartışmasını Uzmanlar Değerlendiriyor

Hazreti Muhammed’in karikatürlerinin yayınlanması Müslüman ülkelerde büyük tepki yarattı.

Başkent Washington’daki Amerikan Üniversitesi Profesörlerinden Ekber Ahmed, kariküterlerin yayınlanması ve ardından gösterilen tepkileri değerlendirirken, konunun ifade özgürlüğüyle dini hoşgörü ikilemi arasına sıkıştığını söylüyor:

“Bir yanda Müslümanların son derece güçlü inançları, diğer yanda ise Batılı ülkelerin vazgeçilmez ilke olarak benimsedikleri ifade özgürlüğü var… Gelinen nokta da bu iki güçlü unsur birbiriyle çelişir durumda. Aynı noktaya Salman Rüşdü “Şeytan Ayetleri” adlı kitabını yazdığında da gelinmiş; Müslümanlar Rüşdü’nün yazdıklarına büyük tepki göstermişti. Bugün de benzeri bir durumdayız, karikatürler yüzünden Müslüman dünyasıyla Batı dünyasının değerleri çatıştı. Her iki taraf diğerinin önem verdiği değerleri gözardı ediyor. Batılı ülkeler Müslümanların dini hassasiyetlerine özen göstermesini öğrenmeli. Müslümanlar da Batı’daki işleyişi biraz daha iyi kavramaya çalışmalı.”

Karikatürler yüzünden, Filistinli militanlar, bölgedeki batılıların kaçırılacağını söylerken, birçok Müslüman ülkede Danimarka ürünlerine boykot uygulanmaya başlandı.

Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen, aralarında Müslüman ülke büyükelçilerinin de bulunduğu 70 kadar üst düzey diplomatla yaptığı toplantıda şunları söylüyordu:

“Sokak gösterilerini ve yapılan tehditleri dikkatle izliyoruz. Müslüman dünyasındaki dost ve müttefiklerimizle birlikte hareket ederek, sükuneti sağlamaya çalışıyoruz.”

Geçen Eylül ayında Danimarka gazetesinde yayınlanan karikatürlerin, diğer Avrupa gazetelerinde de tekrarlanması durumu daha da gerginleştirdi.

Amerika, ilk açıklamalarında ifade özgürlüğüne destek verirken, Müslümanların dini duygularını rencide eden karikatürlerin yayınlanmasını kınadı.

Amerika Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sean McCormack; “Karikatürler tahrik edici. Başkalarının bu karikatürleri heden tahrik edici bulduğunu anlamak zor değil. Taraflardan hoşgörü ve karşılıklı anlayış bekliyoruz. Bununla birlikte, neyi yayınlamak istediklerine elbette basın yayın organları kendileri karar vermelidir. Amerikan hükümeti olarak, basın yayın kuruluşlarını bu konuda yönlendirmemiz beklenemez” şeklinde konuştu.

Başkan Bush ise bu hafta Beyaz Saray’da Ürdün Krali Abdullah’la görüşmesi sırasında Amerika’nın inanç özgürlüğüne saygılı olduğunu söylemekle yetindi ve çeşitli ülkelerde yabancı diplomatik temsilcilikleri hedef alan protesto eylemlerini kınadı.

Politikacılar, konuyu yakından izlerken Endonezya, Bangladeş, Malezya ve diğer Müslüman ülkelerin sokakları göstericilerle dolup taşıyordu. Hazreti Muhammed’e hakaretin ölümle cezalandırıldığı, Pakistan’da, Devlet Başkanı Pervez Müşerref karikatürlerin yayınlanmasının hiçbir haklı gerekçesi olamayacağını söylüyordu.

Bir dönem Pakistan’ın Londra büyükelçisi olarak görev yapan Amerikan Üniversitesi Profesörü Ekber Ahmed, sorunun ancak karşılıklı saygıyla giderileceğini söylüyor:

“İçinde yaşadığımız dünyada farklı kültürlerin var olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Eğer tüm bu farklı kültürlerle uyum içinde yaşamak istiyorsak, bu durumda herkese saygı göstermemiz gerekir. Eğer karşılıklı saygı gösterilmezse insanlar duygusal hareket etmeye, sağduyudan uzaklaşmaya başlar. Böyle zamanlarda da şiddete başvurulur, şiddet de şiddeti doğurur.”

Politikacılar, Müslüman dünyasını sakinleştirmeye çalışırken, Avrupalı gazetecilerse ifade özgürlüklerinin sınırlanamayacağı görüşünü savunmaya devam etti.

XS
SM
MD
LG