Christian Science Monitor gazetesi, İran’ın nükleer programı ve Türkiye bağlantılı ve Yigal Schleifer imzalı bir habere yer veriyor. Son dönemde CIA ve FBI başkanlarıyla Amerika Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın Türkiye’yi ziyaret ettiğini hatırlatan Schleifer, bu ziyaretlerde İran konusunun gündeme geldiğini söylüyor ve İran’ın Türkiye’ye sattığı doğal gaz miktarını azaltması, Tahran’ın bu girişimler sonrasında Ankara’ya bir mesajı olarak değerlendiriliyor:
"Uzmanlar, Türk hükümetinin ve ordusunun İran’ın nükleer tesislerine yönelik bir saldırının bölgede daha tehlikeli bir durum yaratacağı düşüncesiyle, bu tür bir eyleme karşı olduğunu belirtiyor. Türk yetkililer ise Avrupa Birliği’yle uyumlu bir politikayı savunuyor ve krizin diplomatik yöntemlerle çözülmesini öneriyor. Ayrıca Türkiye’nin Batı’yla İran arasında arabuluculuk yapabileceğini söylüyor. Türkiye, Irak’ın işgali sırasında bölgesel güvenlik ve Avrupa Birliği politikalarıyla, Amerika’nın askeri destek talepleri arasında sıkışmıştı. Şimdi Türkiye’de bazı kesimler, İran’a yönelik bir askeri saldırı sırasında benzer bir pozisyona düşmekten endişe duyuyor."
New York Times Filistin’de Hamas’ın kazandığı seçim zaferi sonrasında barış ihtimalinin hala sürdüğünü savunuyor. Hamas’ın iktidar olduktan sonra daha sorumlu hareket etmek zorunda kalacağını vurgulayan gazete, İsrail ve Amerika’nın da kışkırtıcı tavırlardan kaçınmasını istiyor:
"Hamas’ın süreç içinde İsrail’in muhatabı haline geleceği söylenebilir. Filistin lideri Mahmud Abbas, geçen yıl şiddet eylemlerini durdurma sözü vermişti ancak bu sözünü yerine getiremedi. Bunun bir nedeni de El Fetih’in, Hamas’a söz geçirememesiydi. Hamas ise, eğer böyle bir politikayı kabul ederse, bunu çok daha kolay hayata geçirebilecek durumda."
Başkan Bush’un yaptığı Birliğin Durumu konuşmasının yankıları da sürüyor. Başkan Bush’un dış politikaya ilişkin açıklamalarını eleştiren Washington Post, Bush’un söyledikleriyle yaptıklarının tutarlı olmadığını iddia ediyor. Bush’u Irak ve Afganistan’da istikrarın sağlanması için yeterince etkin politika izlememekle suçlayan gazete, İran ve Kuzey Kore’nin son dört yıl içinde daha büyük bir tehdit haline geldiğini vurguluyor:
"Bush, İran’ın nükleer programını durdurmak için bütün ülkelere çağrı yaparken, Kuzey Kore’nin nükleer silahlarına hiç değinmedi. Elbette, hepimiz çok yönlü bir dış politika izlenmesini, hukuk ilkelerini ihlal eden rejimlere karşı Amerika öncülüğünde koalisyonlar kurulmasını istiyoruz. Hiçbir sorunun kolay çözümü olmadığını biliyoruz. Ancak Bush’un, tam da ara seçim öncesinde, bir yandan geri adım atmayacağız derken bir yandan da geri çekilmeye hazırlanması karşısında endişelenmemek mümkün değil."
Los Angeles Times ise Bush’u, Amerika’nın yabancı petrole bağımlılığını azaltmak için gerekli iradeyi göstermemekle suçluyor. Az benzin yakan otomobillerin veya güneş enerjisiyle ısınan evlerin ciddi anlamda teşvik edilmediğini öne süren gazete, alternatif enerji kaynaklarının da yeterince değerlendirilmediğini vurguluyor:
"Başkan Bush, alternatif teknolojilerin uygulanması veya teşvik edilmesi için kararlı adımlar atmak yerine, enerji konusundaki araştırmalara ayrılan ödeneğin yüzde 22 oranında artırılmasını öneriyor. Ancak alternatif enerji kaynaklarını geliştirmek açısından bakıldığında bu artış yetersiz görünüyor. Üstelik yıllar sürecek araştırmaların sonunda bir sonuç alınacağının da garantisi yok."
"Uzmanlar, Türk hükümetinin ve ordusunun İran’ın nükleer tesislerine yönelik bir saldırının bölgede daha tehlikeli bir durum yaratacağı düşüncesiyle, bu tür bir eyleme karşı olduğunu belirtiyor. Türk yetkililer ise Avrupa Birliği’yle uyumlu bir politikayı savunuyor ve krizin diplomatik yöntemlerle çözülmesini öneriyor. Ayrıca Türkiye’nin Batı’yla İran arasında arabuluculuk yapabileceğini söylüyor. Türkiye, Irak’ın işgali sırasında bölgesel güvenlik ve Avrupa Birliği politikalarıyla, Amerika’nın askeri destek talepleri arasında sıkışmıştı. Şimdi Türkiye’de bazı kesimler, İran’a yönelik bir askeri saldırı sırasında benzer bir pozisyona düşmekten endişe duyuyor."
New York Times Filistin’de Hamas’ın kazandığı seçim zaferi sonrasında barış ihtimalinin hala sürdüğünü savunuyor. Hamas’ın iktidar olduktan sonra daha sorumlu hareket etmek zorunda kalacağını vurgulayan gazete, İsrail ve Amerika’nın da kışkırtıcı tavırlardan kaçınmasını istiyor:
"Hamas’ın süreç içinde İsrail’in muhatabı haline geleceği söylenebilir. Filistin lideri Mahmud Abbas, geçen yıl şiddet eylemlerini durdurma sözü vermişti ancak bu sözünü yerine getiremedi. Bunun bir nedeni de El Fetih’in, Hamas’a söz geçirememesiydi. Hamas ise, eğer böyle bir politikayı kabul ederse, bunu çok daha kolay hayata geçirebilecek durumda."
Başkan Bush’un yaptığı Birliğin Durumu konuşmasının yankıları da sürüyor. Başkan Bush’un dış politikaya ilişkin açıklamalarını eleştiren Washington Post, Bush’un söyledikleriyle yaptıklarının tutarlı olmadığını iddia ediyor. Bush’u Irak ve Afganistan’da istikrarın sağlanması için yeterince etkin politika izlememekle suçlayan gazete, İran ve Kuzey Kore’nin son dört yıl içinde daha büyük bir tehdit haline geldiğini vurguluyor:
"Bush, İran’ın nükleer programını durdurmak için bütün ülkelere çağrı yaparken, Kuzey Kore’nin nükleer silahlarına hiç değinmedi. Elbette, hepimiz çok yönlü bir dış politika izlenmesini, hukuk ilkelerini ihlal eden rejimlere karşı Amerika öncülüğünde koalisyonlar kurulmasını istiyoruz. Hiçbir sorunun kolay çözümü olmadığını biliyoruz. Ancak Bush’un, tam da ara seçim öncesinde, bir yandan geri adım atmayacağız derken bir yandan da geri çekilmeye hazırlanması karşısında endişelenmemek mümkün değil."
Los Angeles Times ise Bush’u, Amerika’nın yabancı petrole bağımlılığını azaltmak için gerekli iradeyi göstermemekle suçluyor. Az benzin yakan otomobillerin veya güneş enerjisiyle ısınan evlerin ciddi anlamda teşvik edilmediğini öne süren gazete, alternatif enerji kaynaklarının da yeterince değerlendirilmediğini vurguluyor:
"Başkan Bush, alternatif teknolojilerin uygulanması veya teşvik edilmesi için kararlı adımlar atmak yerine, enerji konusundaki araştırmalara ayrılan ödeneğin yüzde 22 oranında artırılmasını öneriyor. Ancak alternatif enerji kaynaklarını geliştirmek açısından bakıldığında bu artış yetersiz görünüyor. Üstelik yıllar sürecek araştırmaların sonunda bir sonuç alınacağının da garantisi yok."