Erişilebilirlik

27 Temmuz 2005: Discovery'nin Fırlatılışı Konu Alınıyor


New York Times, iki buçuk yıl aradan sonra insanlı uzay uçuşuna başlanmasını, uzun süre yoğun bakımda kalan bir hastanın attığı ilk adımlara benzetiyor. Gazete, başarıdan bahsedebilmek için Discovery’nin içindeki yedi astronotla birlikte sağ salim dünyaya geri gelmesi gerektiğini yazıyor ve uzay dolmuşlarının artık uzay çalışmaları önünde engel haline gelmeye başladığını savunuyor.

"Discovery, görevini hepimizin umduğu gibi başarıyla tamamlasa bile, Amerika artık beş yıl içinde emekliye ayrılması beklenen uzay dolmuşu filosunun hızla önemini kaybettiğinin farkına varmalıdır. Uzay dolmuşları hiçbir zaman, başlangıçta planlandığı gibi, hızlı uzay nakil araçlarına dönüşemedi. Üstelik artık daha önemli uzay projelerine ayrılması gereken bütçenin israfına neden oldukları için uzay çalışmalarına da engel oluşturuyorlar. Bir zamanlar Amerika’nın teknik üstünlüğünün en göze çarpan ürünleri olan uzay dolmuşları, daha önemli girişimler için vazgeçilmesi gereken dinozorlar haline geldi."

USA Today de, Discovery uzay dolmuşunun fırlatılmasının farklı kesimlerde farklı tepkilere yol açtığını belirtiyor ve uzay dolmuşlarının 2010 yılından sonra kullanılmayacaklarını hatırlatıyor. Gazete, Başkan Bush’un da talimatıyla NASA’nın bundan sonra Ay’a ve Mars’a insanlı uzay araçları gönderme çalışmalarına öncelik vereceğini ifade ediyor.

"Bu hedeflerin hayata geçmesi için bundan sonra görev yapacak Kongre üyelerinin ve başkanların büyük miktarlarda para harcamaya istekli olması gerekiyor. Ancak yine de NASA’nın bundan sonra yeni dolmuşları yapması beklenmiyor. Uzay dolmuşlarının dış yakıt tanklarını, uçaklara benzeyen kanatlarını hafızalarınıza iyice kazıyın. Çünkü bir kaç yıl içinde bu kanatlı roketler tamamen tarih olacak."

Washington Post, Londra, Mısır ve Irak’taki bombalı saldırıları, aşırı İslamcıların güç gösterisi olarak tanımlıyor. Gazete, saldırıların, yol açtığı can kaybı kadar, siyasi boyutlarıyla da değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Washington Post, Ortadoğu’da demokrasi beklentilerinin azaldığını, İsrail’le Filistin arasında barış umutlarının tükenmek üzere olduğunu ve güvenliği sağlamak amacıyla alınan önlemlerin temel özgürlüklere zarar verdiğini belirtiyor.

"Savaş yoğunlaştıkça, siyasi çözüm yollarının daha fazla önem taşıdığı da ortaya çıkıyor. Pakistan’dan Suudi Arabistan’a, Avrupa’dan Amerika’ya kadar her taraftaki Müslümanlar, kendi inançlarının istismar edilmesine karşı çıkmalı ve kendi içlerinden çıkan katillere karşı tavır almalıdır. Mısır’da demokratik seçimlere gidilmesi büyük bir önem taşıyor. Ama hepsinden önemlisi Amerika ve müttefikleri, Irak’ı savaş alanı olarak seçen yabancı İslamcı militanları yenebilecek ve istikrarı sağlayacak temsili bir yönetim oluşturulması çabalarına hız vermelidir."

Amerikan basınında öne çıkan bir başka konu da işçi sendikaları konfederasyonu AFL-CIO’da yaşanan bölünme. Christian Science Monitor, bölünmenin işçi hareketini güçsüzleştireceği eleştirilerine karşı çıkıyor ve sendika hareketinin zaten yeterince güç kaybettiği görüşüne yer veriyor. Gazete, bölünmenin sendika hareketine yeni bir soluk getirebileceği yorumunda bulunuyor.

"Bir tarafta küresel ekonominin gereklerini kabul eden hizmet sektöründeki sendikalar var. Diğer tarafta geçmişteki kazanımlarını korumaya çalışan ve küreselleşme eğilimine direnen ağır sanayi sektöründeki sendikalar var. Hizmet sektöründeki sendikalar yeni üyeler kazanırken, imalat sektöründeki sendikalar üye kaybediyor. AFL-CIO’dan ayrılan sendikaların kendi anlayışlarını sınamaları gerekiyor. Bu sendikalar böyle bir şansı hak ediyor."

XS
SM
MD
LG