Avrupa Birliği Anayasasının reddedildiği referandumdan şahsi bir yenilgiyle çıkan cumhurbaşkanı Chirac, halka söz verdiği hızlı değişime hükümetle başladı. Başbakan Jean Pierre Raffarin’in sunduğu istifayı kabul eden cumhurbaşkanı, yerine beklenen isim İç İşleri Bakanı Dominique de Villepin’i atadı.
Ancak Jacques Chirac, rakibi iktidar partisi Çoğulcu Halk Birliği başkanı Nicolas Sarkozy’yi yeni hükümetten uzak tutamadı ve gerek Chirac, gerekse Villepin’in korkulu rüyası Sarkozy’nin İç İşleri Bakanlığına getirildiğinin önümüzdeki saatlerde açıklanması bekleniyor.
52 yaşındaki Dominique de Villepin, 1995’den beri cumhurbaşkanı Chirac’ın yanından ayrılmayan ve gösterdiği bağlılıkla ‘beton sadakat’ diye anılıyor. Referandum sonuçlarının kara tablosunda, Türkiye için de iyi haber sayılır, çünkü yeni başbakanın geçen yıla kadar senatör babası Xavier de Villepin, Fransa’da emekli diplomat ve parlamenterlerin oluşturduğu Türk Fransız Dostluk Derneği üyesi. Türkiye’nin AB üyeliğine muhalefete odaklı bir referandum sürecinde, yeni başbakanın Türkiye’ye ilişkin en azından kötü bakmadığı, bugüne değin ülke hakkında ‘iyi’ ya da ‘kötü’ bir laf etmemesinden de anlaşıldı.
Bu açıdan Başbakan Dominique de Villepin’in müzakere tarihi konusunda Türkiye’ye zorluk çıkarmayan Chirac’ın çizgisini izlediği söylenebilir. Ama tersi de söylenebilir, yani Chirac, aslında Dominique de Villepin’in tavsiyesiyle Türkiye’ye olumlu bakmış olabilir, çünkü Villepin Elysee Sarayı’nda göreve başladığı günden öteye cumhurbaşkanının akıl hocası olarak biliniyor ve kendisine, ‘Ben cumhurbaşkanının beynini yönetirim,’ tümcesi mal ediliyor.
Dominique de Villepin, Dış İşleri Bakanı olduğu süreçte, Birleşmiş Milletler’de Amerika Birleşik Devletlerinin Irak’a askeri müdahalesine karşı çıkan tarihi konuşmayla uluslararası bir ün kazanmıştı. Ancak Washington’a yaptığı ziyaretle Amerika Birleşik Devletlere daha yakın duran Nicolas Sarkozy’nin göründüğü kadar Amerikan dostu olmadığı gibi Villepin’in de göründüğü kadar Amerikan karşıtı olmadığı biliniyor.
Birbirinden hiç hoşlanmayan iki devin, Chirac’a yakınlık ve rekabet konularında birbirini kollayacağı, hatta karşı karşıya geleceği yeni hükümet deneyi, Fransız demokrasi diplomasisi açısından da ilginç bir deney olacak. Fakat Villepin ve Sarkozy’nin çok farklı karakterlerine karşın, benzer noktaları var. İkisi de aristokrat, ikisi de aynı okullardan çıkmış ve devlet adamı olmak üzere yetiştirilmiş tipik birer Fransız ürünü.
Biri Fas, Dominique de Villepin, öteki Budapeşte, 48 yaşındaki Nicolas Sarkozy, doğan izafi genç politikacıların ikisi de deha düzeyinde zeka, son derece hızlı kavramaları ve olağanüstü hısrslarıyla tanınıyorlar. Ve iki dev politikacı, 2007 yılındaki cumhurbaşkanlığı adaylığı için çarpışacaklar.
