Washington Post, Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz’in Dünya Bankası başkanlığının, bankanın bugünkü yönetim kurulu toplantısında onaylanmasının beklendiğini yazıyor. Gazete, Wolfowitz’in Irak savaşındaki rolü nedeniyle çeşitli eleştirilere uğradığını hatırlatıyor ancak Wolfowitz’e yöneltilen bu eleştirilerin Dünya Bankası’na zarar verecek boyuta ulaşmaması gerektiğini belirtiyor. Washington Post, yeni görevinde Wolfowitz’e de bir şans verilmesi gerektiğini savunuyor:
"Dünya Bankası, bulaşıcı hastalıklardan mali krizlere, savaş sonrası imar çalışmalarından susuzluk ve cehaletle mücadeleye kadar çeşitli sorunlara çözüm arayan bir kuruluş. Wolfowitz’den hoşlanmayanlar da dahil olmak üzere Dünya Bankası’nı ve yaptığı işi önemseyen herkes, yeni patronuna saldırarak bu kuruma zarar vermemelidir."
Christian Science Monitor gazetesi ise, Bush yönetiminin Hindistan’la ilişkilerini ele alıyor. Amerika’nın her ikisi de nükleer güç olan Hindistan ve Pakistan’la ilişkilerinde denge sağlaması gerektiğini vurgulayan gazete, Amerika’nın Hindistan’a yaklaşmaya çalışmasını Çin tehdidine bağlıyor:
"Amerika Çin’in genişlemesine ve Asya’daki ekonomik ve askeri gücüne karşı bir denge unsuru olarak güçlü bir Hindistan’a ihtiyaç duyuyor. Önümüzdeki yıllarda bir yandan Hindistan ve Pakistan’la uğraşırken bir yandan da Çin’e karşı Hindistan’ı öne çıkartmak için hassas bir diplomasi yürütmek gerekecek. Eğer bu başarıyla yapılabilir ise Amerika bir çok cephede savunmadan çıkarak taarruza geçmiş olacaktır."
New York Times ise, Amerikan ordusunun üzerinde çalıştığı yeni silah sistemleri ve savaş stratejilerini değerlendiriyor. Yeni yöntemlerin uzaktan kumandalı silahlar, robotlar ve daha etkin haberleşme ağları kurulmasını öngördüğünü hatırlatan gazete, tüm bunlara rağmen klasik silahların modasının geçmediği görüşünde:
"Amerikan ordusu Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in doktrinini kabul etmiş görünüyor. Bu doktrin hızlı hareket, güçlü silahlar ve en modern teknolojiyle savaşı kazanıp aynı hızla bögeden ayrılmayı öngörüyor. Ancak Irak savaşı, Amerikan zırhlı araçlarının, kalabalığın arasında kolayca karışan militanların ilkel silahlarına yenik düştüğünü kanıtladı. Öyle görünüyor ki, Amerika’nın gelecekte gireceği savaşlar da böyle olacak. Dolayısıyla ordunun daha az değil, tam tersine daha çok zırhlı araca ihtiyacı var. "
Boston Globe gazetesi ise, Tarık Ramazan adlı bir öğretim üyesinin şeriatla ilgili görüşlerine yer veriyor. Ramazan, şeriatın, İslam ülkelerinin Batı ile ilişkilerinde olduğu kadar kendi içlerinde de tartışma konusu olduğunu belirtiyor.
"Batıdan gelen tek yanlı eleştirilerin bu konuda bir katkısı olmayacaktır. Tam tersine Müslümanlar, buna tepki göstererek dinlerine daha çok sarılacaktır.. Batılı ülkeler ve aydınlar, eleştiri yerine İslam dünyasının şeriat konusunu soğukkanlı bir biçimde ve kendi içinde tartışmasına fırsat vermelidir."