Amerika Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz’in Başkan Bush tarafından Dünya Bankası başkanlığına aday gösterilmesi Avrupa başkentlerinde farklı tepkilere yol açtı. Bazı Avrupalı uzmanlar atamanın, Washington’un dünya sorunlarına bakışında bir değişikliğe işaret ettiğini belirtirken, bazıları ise bu görüşe katılmıyor.
Avrupalı politikacılar, Wolfowitz’in Mayıs’ta görevinden ayrılacak James Wolfensohn’un yerine Dünya Bankası başkanlığına aday gösterilmesine genellikle ihtiyatlı bir yaklaşım sergiledi.
Fransa Dışişleri Bakanı Michel Barnier, Wolfowitz’in adaylardan sadece biri olduğunu söylemekle yetindi. Ancak adı açıklanmayan bir Fransız yetkili, Paris’te yayınlanan International Herald Tribune gazetesine atama için “biraz ürkütücü” deyimini kullandı.
Wolfowitz, Bush yönetiminin üst düzeyde uluslararası göreve atadığı ikinci “yeni-muhafazakar” oluyor. Bush, daha önce de, Dışişleri Bakan Yardımcısı John Bolton’u BM büyükelçiliğine atamıştı.
Brüksel’deki Avrupa Politika Araştırmaları Merkezinde görev yapan Sebastian Kurpas, Avrupalıların Wolfowitz’in Dünya Bankası başkanlığına aday gösterilmesini bir türlü anlayamadıklarını söylüyor. Avrupalıların, özellikle Başkan Bush ve Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın Atlantik-ötesi ilişkileri düzeltme amacıyla çıktıkları Avrupa gezilerinin ardından böyle bir atama yapılmasını kavrayamadıklarını belirten uzman şöyle diyor: "Atama, bir ölçüde çelişkili bir mesaj veriyor. Çünkü Bush’un Brüksel’i ziyaretinden sonra Avrupa başkentlerinde Amerika ile ortak bir zemin bulunabileceği umudu doğmuştu. Wolfowitz ise geçmişte Avrupa ile ilişkilerde pek öyle yakın işbirliği yanlısı görünmedi. Bu nedenle Avrupalıların “Niye Wolfowitz?” sorusunu sormaları şaşırtıcı değil."
Ama Wolfowitz’in adaylığına gösterilen tepkiler arasında olumlu olanlar da var. İngiltere dışişileri bakanı Jack Straw, Wolfowitz’i uluslararası alanda son derece deneyimli ve yetenekli bir diplomat olarak tanımladı. Straw, eğer seçilirse Wolfowitz ile birlikte çalışmaktan memnunluk duyacağını söyledi.
Bazı Avrupalı uzmanlar, Bolton ve Wolfowitz’in Bush yönetimi dışında görevlere atanmalarını, sertlik yanlısı muhafazakarların Washington’daki etkisini azaltma çabası olarak görüyor.
Londra’daki Avrupa Reform Merkezi adlı kuruluşta görevli Daniel Keohane, atamaların, Condoleezza Rice gibi “Realist dış politika” okuluna mensup yetkililerin, Bush Yönetiminde üstünlüğü ele geçirdiği görüşünde..Keohane, Avrupalıların Rice ile işbirliği yapabilecekleri inandıklarını önesürüyor..
Ancak Brüksel’de görevli uzman Sebatian Kurpas bu görüşe katılmıyor: "Beklemek gerek. Unutmayın ki Rice, Avrupalıların geçmişte en iyi ilişki kurabilecekleri Amerikalı yetkili olarak gördükleri eski Dışişleri Bakanı Colin Powell’in yerini aldı."
Kupka, herşeye rağmen, Bush yönetiminin Irak savaşının yol açtığı görüş ayrılıklarından sonra Amerika ile Avrupa arasında işbirliğini güçlendirmeyi ciddi biçimde istediğine inanıyor.