Beşar Esat’ın devrilmesinin ardından Suriyeli göçmenlerin Türkiye sınırından ülkelerine dönüşleri başlarken, yeni göçmen dalgasından endişe eden Avrupa Birliği’nin sığınmacıların taleplerini askıya aldığını açıklaması, göçmen krizini yeniden gündeme getirdi.
“Rusya’nın kullandığı göçmenler” konusunda bir başvuruyu değerlendiren Avrupa Komisyonu, “AB devletlerinin sığınmacıların haklarını sınırlayabilecekleri” yönünde karar aldı. Komisyon bu önlemlerin “istisnai, geçici ve orantılı” olmasını istedi.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, göçmen sorunu başta olmak üzere Suriye’deki durumun ulusal ve uluslararası sonuçlarını tartışmak, Türkiye’nin bakışını öğrenmek üzere 17 Aralık Salı günü Ankara’ya gidiyor.
Avrupa Parlamentosu seçimlerinin ardından yeniden bu göreve gelen Von der Leyen, son Türkiye ziyaretinde “oturduğu koltuk” nedeniyle kriz çıkarmış, ziyaret AB Konsey Başkanı Charles Michel ile Von der Leyen kavgasını gözler önüne sermişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesinin ardından bu kararı alan Ursula von der Leyen, ziyarete ilişkin yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği ve Türkiye’nin, Esat'ın devrilmesinden sonra “Suriye'de istikrarın geri geleceğini ve daha fazla mültecinin kendi ülkelerine gönüllü olarak döneceğini umuyor” dedi.
Von der Leyen’in ziyaretinde Suriye’deki yeni durum, iktidara gelen isyancı gruplarla kurulacak ilişki, Heyet Tahrir el Şam’ın (HTŞ) Suriye’de devam eden çatışmalar gibi uluslararası dosyaların yanısıra; AB’yi yakından ilgilendiren göçmenlerin geri dönüşü, Türkiye ve AB arasındaki göçmen geri kabul anlaşması gibi ikili konular da ele alınacak.
Yeni dönemin ilk Türkiye ziyareti
Brüksel kaynakları, Ursula von der Leyen’in yeni döneminde ilk Türkiye ziyareti olması açısından “ziyaretin önemine” işaret ediyor.
Yıllık Türkiye Raporu’nda ilişkilerin “pozitif gündem” ile ilerletilmesine ilişkin bir karar alan AB, Türkiye ile aralarındaki Göçmen Geri Kabul Anlaşması’na büyük önem veriyor.
İlk döneminde Ukrayna'daki savaşın Avrupa’ya etkileriyle mücadele eden ve Rusya’ya karşı Kiev’i destekleyen Komisyon Başkanı, ikinci döneminin ilk günlerinde Suriye’deki gelişmelerle karşılaştı.
Suriye’de Esat rejiminin yıkılması ve 60 yılı aşkın ülkeyi baskı altında yöneten Baas rejiminin çökmesi, yeni AB Komisyonu için de önemli bir sınav olacak.
Bu süreçte kilit role sahip Türkiye’ye ABD, Almanya, İtalya ve İspanya gibi ülkelerden gelen temaslar yoğunlaştı. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Cuma günü Ürdün’ün ardından Ankara’ya geçeceğini açıkladı.
Ortadoğu’daki gelişmelerin dışında kalmak istemeyen AB Komisyonu, Suriye’deki gelişmeleri Ankara’nın penceresinden de görmek istiyor.
Komisyon Başkanı von der Leyen’in sahadaki durumu öğrenmek, geri dönüşlerin nasıl ilerlediğine dair bilgi almak ve sahada yeniden çatışmalar olursa sığınmacılarla ilgili nasıl tutum belirleneceğine dair görüş alışverişinde bulunmak istediği belirtiliyor.
Ayrıca Von der Leyen'in Ankara'daki temaslarında, Suriyeli sığınmacılar konusunda AB’nin finanse ettiği proje ve programların nasıl devam edeceği de gündeme gelecek.
AB, Beşar Esat’ın düşmesine neden olan isyancı koalisyonun başında yer alan grup HTŞ’nin “terör örgütü” listesinde olması gibi konulara da yanıt arıyor. Suriye’deki yeni yönetimde nasıl bir muhatabın bulunacağı konusu da önemli soru işaretlerinden birisi.
Von der Leyen, “Suriye'nin tüm azınlıkları koruması halinde, Avrupa Birliği'nin Suriye'nin birliğini korumaya ve devletin yeniden inşası için yardım etmeye hazır olduğunu” söyledi.
“Suriye’de ortak yaklaşım”
Ankara’nın ise, bu yeni süreçte AB ile istişareye açık olduğunu vurgulaması, “Suriyelilerin güvenli, onurlu, sıkıntısız dönüşü için kapıların açıldığını, geri dönüş için kimsenin zorlanmadığını” anlatması bekleniyor.
Bölgede çatışmaların olmaması, refah ortamının sağlanmasına Ankara’nın da önem verdiği vurgulanacak ve bu çabalar çerçevesinde AB ile işbirliğine hazır olunduğu mesajı verilecek.
Suriye’de yeni yönetimin nasıl şekilleneceği ve bu konuda “AB ile ortak yaklaşım” belirlenmesinin önemli olduğu dile getirilecek.
Ankara, Von der Leyen ile görüşmede yıllardır adım atılmasını beklediği vize serbestisi, gümrük birliği anlaşmasının güncellenmesi, ikili diyaloğun artması, katılım sürecinin akıbeti gibi konuları da masaya getirecek.
AB ülkelerinde “sığınma başvuruları” durduruldu
Suriye’deki gelişmelerin ardından yeni bir göçmen akınından endişe eden AB ülkeleri, hafta başından bu yana, sığınma başvurularını askıya aldıklarını açıkladı.
Almanya, Fransa, Avusturya, Belçika, İsveç, Danimarka, Hollanda ve Yunanistan, Suriye’de rejimin yıkılmasının ardından, kendi ülkelerine yapılan sığınma başvurularını dondurduklarını duyurdu.
Bu açıklamalardan bir gün sonra, Rusya ve Belarus’tan gelen göçmenlerin “amaçlı bir şekilde Avrupa’ya gönderilmesine” ilişkin Polonya ve Finlandiya’nın başvurularını değerlendiren AB Komisyonu, “üye devletlerin belirli hibrit tehdit koşullarında, Avrupa Birliği'nin sığınmayla ilgili sınırlamalar getirebileceği ve sınır önlemleri alabileceği” yönünde karar aldı.
Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen, “Otokratların Avrupa değerlerimizi bize karşı kullanmasına asla izin vermeyeceğiz” sözleriyle kararı açıkladı.
Kararın detaylarına açıklık getiren AB Teknolojik Egemenlik, Güvenlik ve Demokrasiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Henna Virkkunen, “Üye Devletlerin istisnai olarak ve katı koşullar altında, temel haklara ve ‘geri göndermeme’ ilkesine saygı duyarak” adım atması gerektiğini vurguladı.
Atıfta bulunulan “geri göndermeme” ilkesi, ülkelerin insanları hayatlarının veya özgürlüklerinin ciddi şekilde tehdit edildiği bir yere geri göndermesini yasaklıyor.
Komisyon Başkan Yardımcısı Henna Virkkunen, “Üye Devletler iltica hakkını sınırlayabilir ancak bunun çok katı koşullar ve yasal sınırlamalar altında yapılması gerekir. Bunların gerçekten istisnai, geçici olarak, orantılı ve açıkça tanımlanmış vakalar için olması gerekir” sözleriyle bu kararın sınırlarını çizdi. Virkkunen, alınan önlemlerin AB yasalarına uygun olması gerektiğini vurguladı.
AB Komisyonu, yasal onayın ötesinde, AB üye ülkelerinin sınır önlemlerini finanse etmelerine yardımcı olma niyetini de duyurdu. Komisyon tarafından yapılan açıklamada, AB yönetiminin üye devletlere “elektronik gözetleme ekipmanlarını modernize etme, telekomünikasyon ağlarını iyileştirme, mobil tespit ekipmanlarını yerleştirme ve dron saldırılarıyla mücadele etme konusunda yardımcı olabileceği, böylece gerçek zamanlı durumsal farkındalığın sağlanmasına ve sınır devriye hareketliliğinin iyileştirilmesine” yardımcı olacağını da açıkladı.
Komisyonun kararı, giderek daha fazla üye devletin göç politikalarını katılaştırdığı ve göçmen başvurularını askıya aldığı bir dönemde geldi. Ancak karar, AB üyesi devletlerden bazılarının Brüksel'den yakın zamanda “sınır çitlerinin AB tarafından finanse edilmesi” talebine olumlu yanıt içermiyor.
Polonya, Rusya ve Belarus'u, "sınırından gönderdiği göçmenleri bölgeyi istikrarsızlaştırmak için kullanmakla" suçluyor ve Brüksel'den sığınma hakkını kısmen askıya alabilmesini talep ediyordu.
Polonya, 2021 yılında, Belarus yönetiminin, Rusya’nın yardımıyla, Ortadoğu ve Afrika’dan gelen göçmenleri Polonya sınırına sürdüğünü iddia etmişti.
Finlandiya da, 2023 yılında, benzer bir durumla karşı karşıya kalarak, ülke sınırlarını Rusya'ya kapatarak, göçmen başvurularını askıya alan bir yasa çıkarmıştı.
Geçtiğimiz Ekim ayında, Polonya, ardından da İskandinav ülkeleri aynı yolu izledi. AB liderleri son zirvede, Polonya’nın tutumunu destekleyen bir metni onayladı, Avrupa Komisyonu da bu onay çerçevesinde karar verdi.
Forum