Suriye’de 13 yıl süren iç savaşın ardından Esat rejiminin yıkılmasıyla Türkiye’de yaşayan Suriyeli sığınmacılar da ülkelerine geri dönmeye başladı.
Türkiye’de geçici koruma statüsü altında bulunan 3 milyona yakın sığınmacıdan kaçının ülkesine döneceği merak konusu. Suriye’deki bazı bölgelerde güvenliğin sağlanmasıyla sınır kapılarında yoğunluk giderek artsa da kimileri için dönmek artık o kadar kolay değil.
İzmir’de Suriyeli ve Afrikalı göçmenlerin yoğun olduğu Basmane semtinde yaşayan 36 yaşındaki iki çocuk annesi Emine Afare de henüz geri dönme konusunda kararsız.
2013’te Halep’ten Türkiye’ye göç eden Afare’nin ilkokulda okuyan 8 yaşındaki kızı Hibe, yalnızca tatillerde Suriye’ye gitmek istediğini, Türkiye’den, okulundan ve arkadaşlarından temelli ayrılmak istemediğini söylüyor. Arapça dahi bilmeyen Hibe için Suriye artık yabancı bir ülkeden farksız.
Türkiye’de 11 yılda sıfırdan düzen kuran anne Afare’yi de memleketine dönmek için kararsız bırakan, “Artık Türk oldular” dediği kızlarının Suriye’ye nasıl uyum sağlayacağı sorusu.
“Çoğu mülteci elbette geri dönecek, orası bizim anavatanımız”
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Afare, Esat rejiminin yıkılmasından çok mutlu. Devrik rejime ait cezaevlerinde bulunan ve yıllardır haber alamadıkları birçok akrabasının özgür kalmasıyla duyduğu mutluluğu tarif edemediğini söyleyen Afare, “Çoğu mülteci elbette geri dönecek, orası bizim anavatanımız” dedi.
Ancak Afare geri dönüşlerin sürdürülebilmesi için bazı şartların da sağlanması gerektiği görüşünde. Afare, “İlk önce yeni iktidar Suriye’de adaleti getirmeli. Halep’ten aldığımız habere göre, eğitim ve sağlık hizmetlerinin yüzde 20’si kalmış durumda. Bunun tamamlanması en az iki sene sürer. Elektriğin, suyun verilmesi, evlerimizin, hastanelerin, okulların yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Bunun için epey bir çalışma gerekiyor. Geri dönmek için o zaman karar vereceğim” diye konuştu.
“Kızlarım Suriyeli değil Türk gibiler”
Afare, kararını ertelemesine sebep olan esas meseleyi ise şöyle açıkladı:
“Türkiye’de doğan bir nesil var. 2011’den beri bu nesil Türkiye’de eğitim aldı, Türk kültürünü benimsedi. Artık Suriye’ye yabancı durumdalar. Bu, geri dönmek açısından en zor durum. Bunu nasıl telafi edebileceğimizi aileler olarak biz de düşünüyoruz. Benim Türkiye’de doğan iki kızım var. Şu anda Suriyeli değil Türk gibiler. Her şeyi okuldan aldılar. Bu çocuklar Suriye’ye nasıl entegre olacak, onu düşünüyoruz.”
Türkiye’de sığınmacılara karşı yaygın olan nefret söylemine rağmen çok mutlu yaşadıklarını da belirten Afare, “Hayatım çok güzel geçti. Suriye’ye gitmeyi bu yüzden de düşünmüyorum. Bütün komşularım bana iyi davranıyor. Beni severler, ben de onları seviyorum. Başıma kötü bir şey hiç gelmedi” dedi.
Gaziantep ve İstanbul’da yaşayan birçok akrabasının Halep’e dönmeye hazırlandığını söyleyen Afare, “Biz senelerce Esat ailesi yüzünden Suriye’de özgür değildik. Halkımız çağdaşlık görmedi. Bir gelecek ümidimiz yoktu. Ama şu anda Suriye halkının gelecek imkanı var. En kısa zamanda çağdaş bir ülke haline gelmesini bekliyorum” ifadesini de kullandı.
“Arazi sahibini topraktan koparmak kolay değil”
İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi’nin en son 28 Kasım’da yayınladığı verilere göre, Türkiye’de geçici koruma statüsü altında yaşayan Suriyeli sığınmacıların sayısı 2 milyon 938 bin 261.
2011’de Suriye’de iç savaşın başlamasının ardından geçen 10 yılda 3,7 milyona varan sığınmacıların sayısı üç yıldır ise sürekli azalıyor. Sayının düşmesinin nedenleri arasında başta Suriye'nin kuzeyinde Türkiye'nin geçmişte üç büyük harekat düzenlemiş olduğu bölgelere sığınmacıların yerleştirilmesi ve yasadışı yollarla Avrupa’ya geçişler sayılıyor.
VOA Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan İzmir’de Suriyeli Mültecilerle Dayanışma Derneği Başkanı Muhammed Salih Ali de bundan sonra Suriye’ye geri dönüşlerin artacağı düşüncesinde.
Kendisi de 25 yıl önce Haseke’den kaçarak Türkiye’ye yerleşen ve “Bu anı 25 sene bekledim, bu zulmün bitmesiyle mutluluğumu tarif edemiyorum” diyen Ali, “Sürekli Suriyeliler’le görüşüyorum, fikirlerini alıyorum, yüzde 60’tan fazlası geri dönecek. Şu anda çoğunluk hazırlanmaya başladı. Orada altyapı oluşmadan daha hazırlanmaya başladılar” ifadesini kullandı.
Ali, “Bunun nedeni, mültecilerin yüzde 40’ı Halep’ten, hem de köylerinden gelenler. Bu yüzde 40, arazi sahibi. Arazi sahibini topraktan koparmak kolay değildir. Burada çalışan işçiler kalabilir, bir evlenme olmuşsa kalabilir ama toprak sahibini koparmak kolay değil. Çoğunluk ziraatla uğraşıyor” diye konuştu.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da geçen hafta yaptığı açıklamada, Türkiye’deki Suriyeliler’in yüzde 42’sinin Halepli olduğunu belirterek “Türkiye'deki Suriyeliler’in yüzde 42'si Halepli, bu da 1 milyon 247 bin 432 kişiye tekabül ediyor. Bunların yanısıra, 189 bin 673'ü İdlibli, 107 bini ise Deyrizorlu” demişti.
Yerlikaya, huzur ortamı sağlanırsa geri dönüşlerin artacağını da ifade etmişti.
“Suriyeliler dönecek, halk baştan başlayacak ama çok imkan sağlanması gerekiyor”
Sığınmacıların İzmir’de dayanışmada bulunduğu derneğin başkanı Ali, göçün hızlanması için Suriye’nin yeniden imar edilmesi gerektiğini de belirtti.
Ali, “13 senedir iç savaş zalimce yaşanıyor. Uçaklar halkı vuruyor, evler, hastaneler, okullardan geriye az bir şey kaldı. Özellikle köyler bomboş, alt üst durumda. Evler yok, elektrik, su yok, iş yok, ziraat de bazı yerlerde durmuş halde. Bunlar için sadece Suriye’nin imkanları yetmiyor. Suriyeliler dönecek, halk baştan başlayacak ama çok imkan sağlanması gerekiyor. Her ülkeye çağrı yapıyoruz, bize yardımcı olmalarını istiyoruz” diye konuştu.
Türkiye’de doğup büyüyen neslin ise Suriye’ye gitmek istemeyebileceğini kaydeden Ali, “0-6 yaş arasında Türkiye’ye gelmiş veya Türkiye’de doğmuş bir nesil var. 13 sene Türkiye’de kalmışlar, Türkiye kültürünü ve eğitimini görmüşler. Sosyal hayatı yaşamışlar. Suriye’ye dönmeleri için artık sosyal uyum gerekiyor. Bu neslin geri dönmesi çok zor. Ama eğer ailesinin kendi arazisi varsa, onlar da gitmek zorunda kalacak. Ama çok zorluk yaşayacaklar” dedi.
Forum