Geçtiğimiz yıl ekonomik gerileme, gençlerde süregelen işsizlik ve emlak krizi Çin hükümetini ülke içinde sıkıntıya soktu. Yurtdışında ise Pekin, Batılı liderlerin Çin ve Rusya arasındaki daha yakın bir ittifakın giderek artan bir endişe kaynağı haline geldiği uyarılarına rağmen Moskova ile işbirliğini genişletti.
2024 yılında Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping ve Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, üç kez ikili görüşme gerçekleştirdi. İki ülke orduları da bu yıl dünyanın farklı bölgelerinde çok sayıda ortak tatbikata katıldı.
Analistler, Ukrayna ve BRICS'ten ikili ekonomik bağlara ve çok taraflı sisteme kadar, Pekin ve Moskova'nın Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden hemen önce ilan ettiği “sınır tanımayan” ilişkinin beklendiği gibi ilerlediği görüşünde.
Düşünce kuruluşu Asia Society'den kıdemli araştırmacı Philipp Ivanov, 28 Kasım'da VOA'e verdiği demeçte, “sık sık biraraya gelmeleri her iki ülkenin de ilişkilerine odaklandıklarını ve birçok engel ve sorunla baş etmek zorunda kaldıklarını gösteriyor” dedi.
Xi ve Putin, görüşmeleri sırasında ikili işbirliğinin önemini defalarca vurgulamıştı.
Xi, 16 Mayıs'ta Pekin'de Putin ile yaptığı görüşmede “İki tarafın ortak çabalarıyla Çin-Rusya ilişkileri, kapsamlı stratejik eşgüdümün geliştirilmesi ve ekonomi ve ticaret, yatırım, enerji, halklar arası değişimler, alt ulusal düzeyde ve diğer alanlarda daha fazla işbirliği ile istikrarlı bir şekilde ilerliyor” demişti.
Ivanov, iki komşu ülke arasındaki ilişkilerin karşılıklı yarar sağladığını söyledi.
Geçtiğimiz Perşembe günü VOA'ya bir video röportaj veren Ivanov, “Rusya, elektronik ve üretim ekipmanı tedariki açısından Çin'e oldukça bağımlı hale geldi. Pekin de Rusya'nın sağladığı indirimli enerji fiyatlarından faydalanıyor” dedi.
Çok kutuplu bir dünya düzeninin desteklenmesi
Çin ve Rusya 2024'te, ABD liderliğindeki küresel sisteme meydan okuyacak alternatif bir “çok kutuplu” dünya düzenini teşvik etmeye çalıştı.
Çok kutuplu dünya düzenini teşvik etme çabasının bir parçası da Şanghay İşbirliği Örgütü'nün ve başlangıçta Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'yı içeren gayriresmi bir devletler grubu olan BRICS'in genişlemesi yoluyla geldi. BRICS o zamandan bu yana Afrika ve Ortadoğu'dan başka ülkeleri de kapsayacak şekilde genişledi.
2024 yılında Belarus, Şanghay İşbirliği Örgütü'ne katılan en son ülke oldu. Temmuz ayında Minsk, Polonya ve Ukrayna sınırı yakınlarında Çin ile ortak askeri tatbikat düzenledi. Bu arada Türkiye, Azerbaycan ve Malezya da bu yıl BRICS'e katılmak için resmen başvuruda bulundu.
Uzmanlar bu girişimin Suudi Arabistan, Endonezya ve Brezilya gibi bazı orta güçteki ülkelere cazip geldiğini söylüyor.
Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü'nden araştırmacı Sari Arho Havren, 28 Kasım'da VOA'ya verdiği demeçte, bu ülkelerin “BRICS ve Şanghay İşbirliği Örgütü gibi çok taraflı kuruluşlar aracılığıyla kendi güçlerini arttırabileceklerini, çünkü bu kuruluşlarda daha büyük roller oynayabileceklerini düşündüklerini” söyledi.
Çok kutuplu bir dünya düzeni fikri, giderek daha fazla Küresel Güney ülkesine hitap ediyor. Araştırmacı Arho Havren, bunun Çin'in kendisini Küresel Güney'in lideri olarak gösterme çabalarını güçlendirdiğini kaydetti.
VOA'e konuşan Havren, “Brezilya'daki G20 Zirvesi sırasında Xi Jinping, Çin'in yönetişim modelini gelişmekte olan ülkeler için bir model olarak sundu. Bence bu, Çin'in Küresel Güney'in lideri olarak öne çıkma konusunda güveninin arttığını gösteriyor” dedi.
Küresel Güney, genellikle Birleşmiş Milletler tarafından “gelişmekte olan” olarak listelenen ülkeleri ifade etmekle birlikte Çin ve bazı zengin Körfez ülkelerini de içeriyor. Çin ve Rusya, gelişmekte olan dünyayı destekleme ve siyasi, askeri ve ekonomik etkilerini arttırma çabalarını vurgulamak için bu gruplaşmayı daha fazla kullanır hale geldi.
BRICS gibi çok taraflı kurumlara katılmaya ilgi gösteren ülkelerin sayısı artarken bazı analistler, bu ülkelerin motivasyonunun Pekin ve Moskova'nın Batı karşıtı gündemiyle aynı olmayabileceğini söylüyor.
Hindistan'daki Takshashila Enstitüsü Hint-Pasifik Çalışmaları Programı Başkanı Manoj Kewalramani, “Çin ve Rusya, BRICS'i bir tür Batı karşıtı gruplaşmaya dönüştürmeye çalışıyor ama Küresel Güney'deki çok sayıda ülke bu fikre sıcak bakmıyor” dedi.
Zoom'da 29 Kasım'da VOA'e verdiği röportajda Manoj Kewalramani, “Birçok ülke BRICS'e katılıyor çünkü BRICS'i, küresel yönetişimde temsil edilmeme ve küresel kuralları şekillendirememe konusundaki şikayetlerini paylaşabilecekleri kolektif bir ses olarak görüyorlar” dedi.
ABD ve müttefiklerini caydırma
Çin ve Rusya, 2024 yılında da ortak askeri tatbikatlarını arttırarak Güney Çin Denizi, Kuzey Kutbu, Akdeniz ve Japon Denizi'nde askeri tatbikatlar ve devriyeler düzenledi.
Asia Society'den Ivanov, Çin ve Rusya'nın ortak askeri tatbikatları “ABD'yi caydırmak için yeterli askeri kapasiteye sahip olduklarını göstermek” için kullanmaya çalıştıklarını söyledi.
“Tatbikatlar aynı zamanda Çin ve Rusya'nın askeri işbirliklerinin sınırlarını test etmeleri için de bir fırsat” diyen Ivanov, “Birlikte daha fazla tatbikat yaptıkça ve bunu farklı yerlerde gerçekleştirdikçe iki ordu arasında belirli bir bağ oluşuyor, ki bu da şu anda Çin-Rusya ilişkilerinde eksik olan en önemli unsur” şeklinde konuştu.
Ivanov, Rusya ile dünyanın farklı bölgelerinde artan askeri işbirliğine rağmen, Çin'in hala büyük ölçüde ordusunu modernize etmeye ve Tayvan ve Güney Çin Denizi'ndeki acil durum senaryolarına hazırlanmaya odaklandığını söyledi.
Uzman, “Rusya ile yapılan tatbikatlar esasen Çin ordusunun sınırlarından uzakta faaliyet göstermesi için yapılan denemeler. Çin'in küresel askeri stratejisinin ne kadar iddialı olabileceğini değerlendirmek için henüz çok erken” dedi.
Dünya genelinde ülkeler, ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın Ocak ayında Beyaz Saray'a dönüşüne hazırlanıyor. Araştırmacı Arho Havren, Washington'un varlığını azaltabileceği farklı bölgelerde Çin'in etkisini arttırmaya çalışacağını söyledi.
Havren, “ABD'nin daha az güçlü bir pozisyon aldığı her yerde Çin bu boşluğu doldurmaya hazır olacak” dedi.
Forum