BM Güvenlik Konseyi, İran'ın İsrail'e 200'e yakın balistik füze fırlatması ve İsrail’in Lübnan’a “sınırlı” kara harekatı başlatmasının ardından Ortadoğu’da tırmanan gerilimi görüşmek üzere olağanüstü toplandı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, “Ortadoğu'da alevlenen yangınların hızla bir cehenneme dönüştüğünü” belirterek, yaşanan acıların sonlanması için Lübnan'da çatışmaların durdurulması ve Gazze’de derhal ateşkes ilan edilmesi çağrısında bulundu.
Genel Sekreter, bir hafta önce Güvenlik Konseyi’nde yaptığı konuşmada Lübnan'da yaşanan gelişmelerin son derece endişe verici olduğunu vurguladığını hatırlatarak, “O zamandan beri işler kötüden çok daha kötüye gitti. Hizbullah ve Lübnan'daki diğer silahlı gruplar ile İsrail kuvvetleri arasında neredeyse her gün yaşanan çatışmalar 1701 sayılı Güvenlik Konseyi kararının ihlalidir” dedi.
Lübnan’da devlet dışı milislerin silah kullanmasının Güvenlik Konseyi'nin 1559 ve 1701 sayılı kararlarını ihlal ettiğini, Lübnan'ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi gerektiğini belirten Guterres, “Son bir haftadan bu yana geçen birkaç gün içinde dramatik bir tırmanış gördük. O kadar dramatik ki Güvenlik Konseyi’nin 1701 sayılı kararla oluşturduğu çerçeveden geriye ne kaldığını merak ediyorum” dedi.
“İsrail, ABD ve Fransa’nın ateşkes önerisini reddetti”
İsrail kuvvetlerinin Beyrut dahil Lübnan'ın dört bir yanında aralıksız hava saldırıları düzenlemeye devam ettiğini kaydeden Guterres, ABD, Fransa ve bazı ülkelerin de desteğiyle müzakerelerin yeniden başlamasına imkan tanıyacak geçici bir ateşkes önerisinde bulunduklarını anımsattı. BM Genel Sekreteri, “Ancak İsrail bu öneriyi reddetti ve liderinin öldürüldüğü Hizbullah karargahının bombalanması dahil saldırılarını arttırdı. Hizbullah İsrail'e roket ve füze saldırılarını sürdürdü. Dün de İsrail, güney Lübnan'a sınırlı saldırılar düzenlediğini açıkladı. BM barış gücü askerleri yerlerinde kalmaya ve İsrail'in yer değiştirme talebine rağmen BM bayrağı dalgalanmaya devam etmektedir. Tüm BM personelinin güvenliği ve emniyeti sağlanmalıdır” diye konuştu.
“İran’ı kınıyorum”
Bölgede sivillerin korkunç bedeller ödediğini belirten Guterres, geçtiğimiz Ekim ayından bu yana Lübnan'da aralarında 100'den fazla çocuk ve 194 kadının da bulunduğu 1700'den fazla kişinin öldürüldüğünü, 346 binden fazla kişinin evlerinden olduğunu, Lübnan’dan Suriye’ye kaçışların başladığını kaydetti. Guterres, “Lübnan'da derin ve yıkıcı sonuçları olacak bir savaştan kaçınılmalı” ifadesini kullandı.
İran’ın dün İsrail'e doğru yaklaşık 200 balistik füze fırlattığını, bu saldırıyı Hizbullah’ın lideri Hasan Nasrallah ve diğer üst düzey komutanlarının öldürülmesine tepki olarak yapıldığını açıkladığını kaydeden Guterres, “İran'ın İsrail'e dünkü büyük füze saldırısını bir kez daha şiddetle kınıyorum. Bu saldırıların, Filistin halkının davasını desteklemek ya da acılarını azaltmak adına hiçbir katkısı olmayacaktır” dedi.
“Bu ölümcül kısasa kısas şiddet döngüsü sona ermelidir”
BM Genel Sekreteri Guterres, Hamas tarafından 7 Ekim'de düzenlenen terör eylemlerinin ve rehinelerin alınmasının üzerinden neredeyse bir yıl geçtiğini ifade ederek, “İsrail'in askeri operasyonları, yerleşim yerleri inşası, tahliyeler, toprak gaspları ve yerleşimci saldırılarının yoğunlaşması ile giderek kötüleşmeye devam etmekte ve iki devletli bir çözüm ihtimalini giderek zayıflatmaktadır. Gazze'de derhal ateşkes sağlanması, tüm rehinelerin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması, Gazze'deki Filistinliler’e insani yardımların etkin bir şekilde ulaştırılması ve iki devletli çözüm yolunda geri dönülmez bir ilerleme kaydedilmesinin tam zamanıdır. Lübnan'da çatışmaların durdurulmasının, sürdürülebilir barış için diplomatik çabaların önünün açılmasının tam zamanıdır. Bu ölümcül kısasa kısas şiddet döngüsü sona ermelidir. Zaman daralıyor” diye konuştu.
ABD: "İran 7 Ekim saldırılarının suç ortağı"
ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield, İran’ın İsrail'e yaklaşık 200 balistik füze fırlattığını ancak intikam niyetiyle gerçekleştirdiği saldırılarda bu amacına ulaşamadığını söyledi.
İran’ın niyetinin desteklediği iki terörist liderin ve bir Devrim Muhafızları komutanının intikamını İsrail'de ciddi hasar ve ölümlere yol açarak almak olduğunu kaydeden Thomas-Greenfield, "Neyse ki ABD ve İsrail arasındaki yakın koordinasyon sayesinde İran hedeflerine ulaşamadı" dedi.
Thomas-Greenfield, İran’ın BM Güvenlik Konseyi tarafından kınanması ve yaptırım uygulanması gerektiğini vurguladı. İran'ın, Hamas'ın askeri kanadına sağladığı finansman, eğitim ve destekle İsrail'e yönelik 7 Ekim saldırılarının suç ortağı olduğunu belirten ABD daimi temsilcisi, "ABD, kanlı saldırılar sonrasında İran'a net bir mesaj gönderdi. Bölgeyi daha geniş çaplı bir savaşa sürükleme riskini yaratacak eylemlerden kaçınmasını istedi. Devrim Muhafızları bu uyarıyı alenen ve defalarca görmezden geldi. İran, 7 Ekim'den bu yana kaos yaratma ve bölgesel istikrarı tehdit etme çabalarının merkezinde. İsrail'e yaklaşık 200 balistik füze fırlatma kararı hiçbir şekilde savunma amaçlı değildi" dedi.
"İran destekli teröristlere karşı İsrail’in savunma hakkını desteklemeyi sürdüreceğiz"
ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield, diplomasi yoluyla sonuca ulaşılmasının en büyük öncelikleri olduğunu, Gazze’de savaşı sona erdirmek için mümkün olan her şeyi yapmaya da kararlı olduklarını vurguladıb
Thomas-Greenfield, "Rehinelerin serbest bırakılmasını da içeren bir ateşkes anlaşmasının sağlanması için çalışıyoruz. Geçtiğimiz hafta yaşananlar, Gazze'nin altındaki tünellerde gizlenmeye devam eden Hamas liderliğine açık bir mesaj göndermelidir: Hizbullah ve İran sizi kurtarmayacaktır. Önümüzdeki tek yol bir ateşkes anlaşmasıdır. ABD, İsrail'in İran destekli diğer teröristlere karşı kendini savunma hakkını desteklemeye devam edecektir. Başkan Biden'ın dünkü saldırının ardından vurguladığı gibi ABD, İsrail'e tam destek vermektedir" dedi.
Rusya: "İsrail saldırılarını ABD’ nin korumasına güvenerek yapıyor"
Rusya, İsrail'in askeri operasyonlarını kınadığını belirterek, İsrail askerlerinin Lübnan'dan çekilmesi, 1701 sayılı BM kararının uygulanması ve derhal ateşkes sağlanması çağrısında bulundu.
BM Güvenlik Konseyi’nde konuşan Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, ABD'nin İsrail'e yönelik korumacı tutumunun çatışmanın bölgeye yayılmasına neden olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Nebenzia, "İsrail, Ortadoğu'daki müttefiki ABD'nin her yönden koruması altında olduğunu hissetmeseydi, bu kadar küstahça ve uluslararası hukuku hiçe sayarak hareket edemezdi. Ne yazık ki, gözlerimizin önünde Ortadoğu bölgesi yeni ve büyük bir savaşa doğru sürüklenirken, Güvenlik Konseyi de çaresizce bunu seyretmekte. İsrailli yetkilileri derhal güç kullanmayı sonlandırmaya ve askerlerini Lübnan topraklarından çekmeye davet ediyoruz. Silahlı bir saldırıya maruz kalan dost ülke Lübnan'ın liderliği ve halkıyla dayanışma içerisinde olduğumuzu ifade ediyoruz. Güvenlik Konseyi, uluslararası barış ve güvenliği koruma yetkisi çerçevesinde, İsrail'in derhal çatışmalara son vermesini sağlamalı ve hepimiz de siyasi ve diplomatik çözüm için gerekli koşulları yaratmak üzere her türlü çabayı göstermeliyiz" dedi.
Rus temsilci, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in İsrail'de istenmeyen adam ilan edilmesinin şimdiye kadar hiç görülmemiş bir durum olduğunu belirterek, "Bu sadece BM'ye değil hepimize atılmış bir tokattır. Güvenlik Konseyi üyelerini BM'ye yönelik bu çirkin eyleme tepki göstermeye çağırıyoruz" dedi
İran: "Meşru müdafaa hakkımızı kullandık"
İran BM Daimi Temsilcisi Amir Said İravani, İsrail'e karşı füze saldırılarını, son iki aydır bu ülkenin devam eden saldırgan eylemlerine bir yanıt olarak gerçekleştirdiklerini ifade etti.
İravani, ‘’İsrail’in terör saldırılarına orantılı bir cevap verdik. Dengeyi sağlamak, olası terör saldırılarının yeniden yapılmaması için caydırıcı olmak amacıyla balistik füzeleri fırlattık. İran’a karşı alınan kısıtlayıcı tedbirler İsrail'i daha büyük suçlar işlemesi ve daha fazla saldırgan eylemde bulunması için cesaretlendirmiştir. Dolayısıyla İran'ın tepkisi dengeyi yeniden tesis etmek için gerekliydi" diye konuştu.
İravani, gerçekleştirdikleri saldırıların BM Şartı'nın 51. Maddesi uyarınca doğal meşru müdafaa hakkına tam olarak uygun olduğunu belirterek, "İsrail rejiminin son aylarda İran'ın egemenliği ve toprak bütünlüğünün ihlali de dahil olmak üzere İran'a karşı tekrarladığı saldırgan eylemlerine doğrudan bir yanıt verdik. Şimdiye kadar el ettiğimiz tecrübeler İsrail'in sadece kaba kuvvet dilinden anladığını kanıtlamıştır. İsrail'in işgalci rejimi, ateşkes sağlama niyeti olmaksızın bölgeyi eşi benzeri görülmemiş bir felaketin eşiğine getirmeye gayret ediyor. ABD, askeri ve siyasi destek yoluyla İsrail'in suç eylemlerini cesaretlendiriyor" diye konuştu.
İsrail'in masum sivilleri ve sivil altyapıyı sürekli olarak saldırı ve katliam için meşru hedefler olarak gördüğünü söyleyen İravani, İran'ın ise savunma amaçlı füze saldırılarıyla sadece askeri ve güvenlik tesislerini hedef aldığını vurguladı.
İsrail: "İran’ın saldırılarına karşı sessiz kalmayacağız"
İsrail BM Daimi Temsilcisi Danny Danon, İran'ın füze saldırılarına karşı sessiz kalmayacaklarını ve en şiddetli cevabı vereceklerini belirterek, "İran’ın saldırıları karşılıksız kalmayacak. Belki acı verecek ama cevap verilecek" dedi.
Danon, İran'ın ülkesinde sivillere saldırdığını, milyonlarca insanın sığınaklara girmek zorunda kaldığını kaydetti. Danon, "İran İsrail'deki en kutsal mekanları, camileri, sinagogları ve kiliseleri hedef aldı. Toplumumuzun tam kalbine yönelik kasıtlı bir girişimde bulundu. İran için kutsal bir yer yok" dedi.
Danon, saldırı altında olduklarını, ülkesinde yaşananları Güvenlik Konseyi üyelerinin anlaması gerektiğini belirterek, "İsrail halkı, her gün sınırlarımızdaki terör, başımızın üzerinde uçan füzeler ve sokaklarımızda atılan kurşunlarla yaşıyor. Saldırı altındayız. Saldırılara da cevap vereceğiz" diye konuştu.
Forum