Erişilebilirlik

İsrail, ABD’den tedarik ettiği silahların kullanımında uluslararası hukuka uyuyor mu?


Reuters haber ajansına göre İsrail'in Amerika tarafından sağlanan silahları uluslararası hukuka uygun olarak kullanıp kullanmadığı konusunda, 8 Mayıs’a kadar Kongre’yi bilgilendirmesi gereken ABD Dışişleri Bakanlığı, bölünmüş durumda.
Reuters haber ajansına göre İsrail'in Amerika tarafından sağlanan silahları uluslararası hukuka uygun olarak kullanıp kullanmadığı konusunda, 8 Mayıs’a kadar Kongre’yi bilgilendirmesi gereken ABD Dışişleri Bakanlığı, bölünmüş durumda.

Başkan Joe Biden’ın geçen Şubat ayında yayınladığı, ABD silahlarını alan ülkelerin uyması gereken standartları belirleyen ve ülkelerin gereklilikleri yerine getirip getirmediğine dair Kongre'ye yıllık bir rapor sunmasını gerektiren memorandum, İsrail konusunda görüş ayrılıklarını ortaya koydu.

İlk olarak Reuters haber ajansının duyurduğu, daha sonra CNN televizyonunda yer alan iddialara göre ABD Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in Amerika tarafından sağlanan silahları uluslararası hukuka uygun olarak kullanıp kullanmadığı konusunda bölünmüş durumda.

Reuters’ın incelediği Dışişleri Bakanlığı'nın bir iç yazışmasına göre, kurum içindeki bazı bürolar, soru işaretleri yaratan askeri eylemleri gerekçe göstererek İsrail'in, ABD tarafından tedarik edilen silahları uluslararası insancıl hukuka uygun olarak kullandığına dair verdiği güvenceleri “inandırıcı ya da güvenilir” bulmadıklarını Dışişleri Bakanı Antony Blinken’a bildirdi.

Kongre'ye sunulacak rapor için kendi değerlendirmelerini gönderen 7 bürodan 4’ü ortak endişelerini bildirdi. Bu bürolar, "Demokrasi, İnsan Hakları ve Çalışma", "Nüfus, Mülteciler ve Göç", "Küresel Ceza Adaleti" ve "Uluslararası Örgüt İşleri" birimleri oldu.

Reuters’ın haberine göre bu birimlerin başındaki yetkililer, İsrail'in Gazze'deki askeri eylemlerinin uluslararası insancıl hukukun olası ihlalleri konusunda "ciddi soru işaretleri" yarattığını ifade etti.

Bunlar arasında, "korunan alanların ve sivil altyapının defalarca vurulması", "askeri avantaj sağlamak için sivillere verilen zararın vicdan boyutunu aşan derecede yüksek olması", "ihlallerin soruşturulması ya da sivillere verilen önemli zararlardan sorumlu olanlardan hesap sorulması için çok az adım atılması" ve "insani yardım çalışanlarının ve gazetecilerin daha önce görülmemiş bir oranda ve hızda öldürülmesi" yer aldı.

Dört büro tarafından yapılan değerlendirmede ayrıca İsrail ordusunun "insani yardımları keyfi olarak kısıtladığını" belirttikleri 11 örnek de yer aldı.

Bunlar arasında, bulunan tek bir "çift kullanımlı" madde nedeniyle tüm yardım kamyonlarının geri çevrilmesi, denetimlere getirilen "suni" sınırlamalar ve vurulmaması gereken insani yardım alanlarına yönelik tekrarlanan saldırılar sayıldı.

“Siyasi ve Askeri İşler Bürosu'ndan uyarı”

Reuters’ın haberine göre bakanlığa bağlı Siyasi ve Askeri İşler Bürosu'nun değerlendirmesinde ise Blinken’a, ABD silahlarının askıya alınmasının İsrail'in hava sahası dışındaki potansiyel tehditleri karşılama kabiliyetini sınırlayacağı ve Washington'un "bölgedeki diğer ülkelere devam eden ve gelecekteki tüm satışları" yeniden değerlendirmesini gerektireceği uyarısı yapıldı.

Ancak ABD silah satışlarının askıya alınmasının İran ve ona bağlı milislerin "provokasyonlarına" davetiye çıkaracağını iddia eden birim, İsrail'in verdiği güvencelere sadık kalıp kalmadığına ise doğrudan değinmiyor.

Başkan Biden’ın imzaladığı ulusal güvenlik genelgesi, başını Senatör Chris Van Hollen’ın çektiği Demokrat Kongre üyelerinin bastırması ile mümkün kılınmıştı.

Van Hollen, Pazar günü yaptığı açıklamada Reuters haberinin, bu büroların tavsiyelerinin “siyasi çıkarlar uğruna bir kenara itildiğini” ortaya koyduğunu söyledi.

Hollen, “Bu haber, Biden yönetiminin Netanyahu hükümetinin Gazze'de uluslararası hukuka uyup uymadığını gözden geçirme sürecinin dürüstlüğü konusunda ciddi şüphe uyandırıyor” dedi.

Genelge yeni kurallar ya da koşullar içermiyor, bunun yerine Dışişleri Bakanlığı'nın ABD silahlarını alan ülkelerden mevcut ABD standartlarına uyacaklarına dair yazılı güvence almasını öngörüyor.

25 Mart'ta yaptığı açıklamada bakanlığın taahhütleri aldığını bildiren Sözcü Matthew Miller, Reuters’ın haberi ile ilgili ise kurumun sızdırılan belgeler hakkında yorum yapmadığını kaydetti.

Miller, karmaşık konularda, Blinken’ın bakanlık içindeki çok çeşitli görüşleri dinlediğini ve tümünü dikkate aldığını söylemekle yetindi.

Kongre’ye sunulacak rapor için son gün 8 Mayıs

Genelge uyarınca şimdi Biden yönetiminin, İsrail'in insani yardım girişine izin vermek dahil Amerikan askeri yardımlarını kullanırken uluslararası hukuka uyup uymadığına dair Kongre'ye rapor sunması için 8 Mayıs'a kadar süresi var.

Yani Blinken'ın 8 Mayıs'a kadar Kongre'ye İsrail’in güvencelerinin inandırıcı ve güvenilir olduğunu onaylayıp onaylamadığını bildirmesi gerekiyor.

Ancak Dışişleri Bakanlığı'nın 8 Mayıs'ta Kongre'ye sunacağı rapora kadar güvenilirlik konusunda tam bir değerlendirme yapması beklenmiyor.

ABD, İsrail'in Gazze'ye yardımı engellediği ve insan hakları yasalarına uymadığı sonucuna varırsa, Beyaz Saray askeri hükümleri yavaşlatabilir, parasal yardımı azaltabilir veya Netanyahu üzerindeki kamuoyu baskısını arttırabilir.

Forum

XS
SM
MD
LG