Erişilebilirlik

Almanya: ''Göç konusunda Türkiye ile daha yakın işbirliği gerekiyor''


Ukrayna'dan gelen mülteciler Berlin'deki eski Tegel havaalanında inşa edilen varış merkezinde (20 Mart 2022)
Ukrayna'dan gelen mülteciler Berlin'deki eski Tegel havaalanında inşa edilen varış merkezinde (20 Mart 2022)

Almanya’da iltica yasalarının sertleştirilmesi ve sığınmacı sayısına üst sınır getirilmesi tartışmalarının tonu her geçen gün sertleşirken, hükümete önlem alması yönünde baskı da artıyor.

Tartışmalara tepki gösteren Federal İçişleri Bakanı Nancy Feaser sığınmacılar konusunda Türkiye ile daha yakın işbirliği yapılmasını önerdi.

Faeser, "Şu anda AB'nin Türkiye ile yaptığı anlaşma yeterince iyi işlemiyor. Önceki anlaşmalarda bir güncellemeye" ihtiyaç var" dedi.

Almanya’nın göç ve sığınmacı politikasında büyük bir sınavla karşı karşıya olduğunu belirten bakan, yasadışı göçü engellemek için Polonya ve Çek Cumhuriyeti sınırlarında sabit sınır kontrollerine başlanmasının gündeme geleceğini de duyurdu.

Faeser ayrıca sığınmacıların kaçak geçişini yerinde engellemek için Alman polislerinin Çek Cumhuriyeti topraklarında sınır ve yakınlarında görev yapabileceğini ifade etti.

İçişleri Bakanı, Alman polisinin İsviçre polisleriyle yakın koordinasyon içinde, İsviçre topraklarında kontroller yaptığını ve izinsiz girişleri önleyebildiğini kaydetti.

Son haftalarda yapılan değerlendirmelerde, insan kaçakçılığı yapan şebekelerin, sığınmacıları Almanya'ya getirmek amacıyla özellikle Polonya ve Çek Cumhuriyeti tarafını kullanmaya başladıkları saptanmıştı.

Alman medyasındaki haberlerde, bu iki ülke üzerinden Almanya'ya ulaşan sığınmacıların sayısının sadece bir hafta içinde yaklaşık 5 bin civarında olduğu ifade edildi.

Almanya Federal Göç ve Mülteciler Dairesi'nin açıklamasına göre ise, bu yılın ilk sekiz ayında toplam 204 bin göçmen iltica talebinde bulundu. Bu da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 77 daha artış anlamına geliyor.

Sığınmacıların toplam sayısı ise 3 milyon 260 bin ile rekor seviyeye ulaştı. Bu sayı iltica başvurusu kabul edilmemiş olanlar, iltica başvuru süreci devam edenler, savaş mültecileri ve geçici oturum izni bulunanları içeriyor.

Muhalefetten hükümete baskı var

Muhalefet partileri CDU/CSU ve Almanya için Alternatif (AfD) sığınmacı sayısının artması nedeniyle Olaf Scholz hükümetini adeta topa tutuyor ve önlem almamakla suçluyor.

Muhalefet, sınırlarda kontrollerin artırılması, sınırdışı edilmenin kolaylaştırılması ve geri gönderme merkezlerinin kurulması gibi önlemleri ivedilikle talep ederken, Cezayir, Fas, Tunus ve Hindistan’ın güvenli ülkeler ilan edilmesini de istiyor.

Son günlerde sıklıkla gündeme gelen bir teklif Almanya’nın Danimarka’nın sığınmacı politikalarını örnek alması. Önce Birlik Partileri CDU/CSU’dan çeşitli siyasetçilerin gündeme getirdikleri söz konusu "Danimarka Modeli", son olarak hükümette yer alan liberal Hür Demokrat Parti‘den (FDP) destek buldu.

Parti lideri, aynı zamanda koalisyon hükümetinde Maliye Bakanı olan Christian Lindner, Danimarka’nın uyguladığı sert tedbirlerin başarılı olduğunu belirterek, bunlardan bazılarının Almanya’ya sığınmak isteyenlerin sayısını frenlemek için uygulanabileceğini söyledi.

"Danimarka Modeli" nedir?

Danimarka, Avrupa Birliği’nde en sert sığınmacı politikalarını uygulayan ülkelerden biri. 2023 ilk sekiz ayında sadece 1048 kişinin sığınma başvurusu yaptığı Danimarka’da Başbakan Mette Frederiksen, sığınmacı sayısını sıfıra indirmeyi hedefliyor.

"Ülkemize çok fazla sayıda sığınmacının gelmesini engellemeliyiz, aksi takdirde aidiyet duygumuz yok olur" diyen Frederiksen’in planları arasında, iltica başvuruları kabul edilmeyenleri Suriye'ye sınırdışı etmek de var.

Ülke, Suriyeli sığınmacıların bir Danimarka mahkemesinin "güvenli" olarak sınıflandırdığı Lazkiye vilayetine sınırdışı edilmelerine izin verileceğini açıkladı. Ancak şu ana kadar, Şam'daki Danimarka Büyükelçiliği kapalı olduğu için, herhangi bir sınırdışı işlemi gerçekleştirmedi.

Sığınmacılara karşı uygulanan önlemler arasında, Danimarka’ya girişte değeri 10 bin krondan (1340 Euro) fazla olan kişisel eşyalarına el konulması, sığınma başvuru sonrası hareket alanlarının sınırlandırılması ve genel olarak yerleşim bölgelerinde göçmen kotası uygulaması bulunuyor.

Hükümetin belirlediği bazı mahallelerde en fazla yüzde 30 oranında "Batılı olmayan" göçmenlerin oturmasına izin veriliyor.

Danimarka hükümeti ayrıca sığınmacılara gönüllü geri dönüş için 5 bin 400 Euro'ya kadar para da teklif ediyor.

Forum

XS
SM
MD
LG