Perulu narkotik uzmanı Jaime Antezana, uyuşturucu ticaretiyle ilgilenen ve ülkede “NarkoTürk” olarak adlandırılan Türkler’in Peru’da 2014 yılından itibaren faaliyetlerine başladığını söylüyor. “İlk etapta koka ekimi yapılan ve kokain üretilen yerlerde Türkler’in de dolaşmaya başlayarak pazar incelemeleri yaptıklarını, üretici ve satıcılarla ilişkiler kurduklarını duyduk. Sonrasında da bazı Türkler canlı kurye dahil farklı yöntemlerle uyuşturucu sevkiyatını organize etmeye başladılar” diyor
Mart sonunda Türkiye’ye gidecek bir konteynerde 2,31 ton kokainin yakalandığı Peru, Kolombiya’dan sonra en çok kokain üreten ülke konumunda. Peru polisi 1,5 yıl önce Türkiye’ye 1582 litre sıvılaştırılmış kokain gönderme hazırlığında olan Ahmet Bektaş adlı bir Türk vatandaşını tutuklamıştı.
Geçtiğimiz aylarda Peru’da Türkiye’ye gidecek bir konteynerde seramik fayansların içine gizlenmiş,Türkiye’de 100 milyon doların üzerinde bir değere sahip 2,31 ton kokain ele geçirilmesinin ardından Peru’da kokain üretimi ve Latin Amerika’dan Türkiye’ye uyuşturucu sevkiyatındaki rolü gündemdeki yerini koruyor.
2023 Dünya Uyuşturucu Raporu’na göre kokainin hammaddesi olan koka bitkisinin yüzde 26’sı Peru’da ekiliyor. Koka ve kokain üretiminde Kolombiya’dan sonra gelen Güney Amerika ülkesinde resmi verilere göre yılda 400 ton, ABD Ulusal Uyuşturucu Kontrol Politikası Dairesi (ONDCP) verilerine göreyse 785 ton kokain üretiliyor.
Resmi verilere göre geçen yıl 86,3 ton kokainin ele geçirildiği Peru’da, narkotik uzmanı Jaime Antezana’ya göre yakalanan uyuşturucu, üretilenin yaklaşık yüzde 7’sine tekabül ediyor. Peru’da uyuşturucu tüketiminin oldukça az olduğunu belirten uzman, bugün itibarıyla koka ekimi yapılan alanın 80 bin hektarın üzerinde olduğunu ve laboratuvarda üretilen kokainin hemen hepsinin başta deniz yoluyla olmak üzere çeşitli yöntemlerle yurt dışına çıkarıldığını söylüyor.
Uyuşturucu sevkiyatının büyüklüğünün taşıma yöntemine göre değiştiğini söyleyen Antezana, “Eğer kokain gemiyle taşınıyorsa genelde bin kilogram ve üzeri; uçakla taşınıyorsa 300-400 kilogram ve karayoluyla taşınıyorsa 80-100 kilogram partiler halinde oluyor” diye konuştu.
Peru’da üretilen kokainin yaklaşık yüzde 40’ının VRAEM bölgesinde yoğunlaştığına dikkat çeken Antezana “Kokain Avrupa’ya daha çok liman kentlerinden Pasifik Okyanusu’ndan ya da hava veya karayoluyla Brezilya’ya taşınarak Atlantik Okyanusu üzerinden sevk ediliyor. Türkiye’ye sevk edilmek istenirken yakalanan 2,3 ton kokain de El Callao Limanı’ndaydı ve bu büyüklükteki bir sevkiyat için hem içeride hem de uluslararası anlamda ciddi ilişkilerin olması gerekiyor.
Peru’da bir adet bile konteyner tarama cihazının olmaması, uyuşturucu tacirlerinin siyasi güce sahip olmaları ve bazı uluslararası lojistik firmalarıyla olan ilişkileri; rüşvet ağı gibi etkenler organize suç örgütleri için avantajlar sağlıyor. "Peru’da bütün ülkelerden suç örgütleri bulunuyor, bunlardan biri de Türkler” diyor ve Türkiye’nin Latin Amerika’dan Avrupa ve Asya’ya kokain sevkiyatında kullanılan üslerden birine dönüştüğünü söylüyor.
“2014’ten itibaren NarkoTürkler de duyulmaya başlandı”
2014 yılından itibaren uyuşturucu ticaretiyle ilgilenen Türkler’in Peru’da faaliyetlerde bulunduğunun duyulmaya başlandığını söyleyen narkotik uzmanı, “İlk etapta koka ekimi yapılan ve kokain üretilen yerlerde Türkler’in de dolaşmaya başladığını duyduk. Bu süreç pazarda incelemelerin yapıldığı, üreticilerle ve satıcılarla ilişkilerin kurulduğu, farklı lojistik süreçlerinin araştırıldığı bir süreç. Sonrasında da bazı Türkler’in havayolu ve canlı kurye dahil farklı yöntemlerle uyuşturucu sevkiyatını organize etmeye başladıkları biliniyor. Burada bizim Los Turcos dediğimiz Ortadoğu kökenli, doğrudan üretim ve uluslararası uyuşturucu ticareti yapan ve belli bölgeleri kontrol altında tutan karteller var ancak onların içinde Türkiye’den grupların olup olmadığı bilinmiyor.Türkiye’ye büyük miktarda uyuşturucu sevkiyatı ilk kez 1,5 yıl önce gündeme geldi” dedi.
Peru polisinin 2021 Ekim ayında, Türkiye’ye soya yağı içinde 1583 litre yani 1,5 tonun üzerinde sıvılaştırılmış kokain göndermek isterken yakaladığı Türk vatandaşı Ahmet Bektaş ile birlikte, Peru’daki NarkoTürk varlığı da tescillenmiş oldu.
Peru polisi tarafından yapılan açıklamada “1001 surat”olarak bilinen Bektaş’ın aynı zamanda Brezilya vatandaşlığının da olduğu ve uluslararası suç örgütlerini finanse ve koordine ettiği ve yakalanan uyuşturucuyu Peru’da kayıtlı bir şirket üzerinden soya yağı şişelerinin içinde Kocaeli’nin Derince Limanı’na göndermeyi planladığı açıklanmıştı.
Antezana Peru’da uyuşturucudan zengin olan çok sayıda narko-burjuvazi oluştuğunu ve bunların arasında farklı siyasi partilerde etkin konumdaki üst düzey siyasetçilerden lojistik ve gıda üretimiyle uğraşan firmalara kadar, uluslararası ticarette stratejik etkiye sahip bir kesim olduğunu; bu durumun da uyuşturucuyla etkin bir mücadelenin önündeki en temel sorunu teşkil ettiğini iddia ediyor.