ANKARA - Türkiye’de milyonlarca kişi asgari ücret artışı, kamu personeli maaş zammı ve emekli ikramiyesinde iyileştirme beklentisindeyken, diğer yandan da ülke bütçesinde çıkmaza girildiği ve açığı arttıracak şekilde ek bütçe teklifi hazırlığı yapıldığı tartışılıyor.
Sokakta asgari ücret beklentisi 20 bin Türk Lirası (TL) civarındayken, masa başında işçi ve işveren kesimleri arasında uzlaşma noktası ise 12 bin TL civarında olacak görünüyor. Ülkedeki 13 milyon 851 bin 380 ücretli emekçiden yüzde 40’ının asgari ücretle geçimini sağladığı görüşünden hareketle en az 5 milyon 540 bin kişi ve aileleri, Ocak ayı öncesi belirlenmiş en düşük net 8 bin 506 lira gelirinde artış olmasını umuyor.
AKP iktidarı döneminde ilk kez geçen yıl Temmuz’da Türkiye Cumhuriyeti’nin bütçesine ek bütçe yasası kabul edilmesi ihtiyacı sözkonusu olmuşken, aynı dönemde 2022 yılı başında belirlenmiş asgari ücrete ise yüzde 30 oranında ara zam yapılmıştı. Şimdi de işveren kanadında yine yüzde 30’luk ara zam ihtimaline sıcak bakılmadığı, işçi tarafında ise 12 bin civarında ücret belirlenmesi talebinin olduğu bilgisi var.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda yetkili işçi sendikası TÜRK-İŞ’in talebindeki en temel gerekçesi ise seçim döneminde eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in 500 ABD Doları seviyesini işaret etmesi. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ise, AKP iktidarınca seçim sürecinde açıklanmış bu vaade karşın enflasyonda düşüş yaşandığı iddiasıyla daha az zam yapılması gerektiği görüşünde.
Asgari ücret, 1 Ocak 2023’ten itibaren geçerli haliyle bir işçi için aylık brüt 10 bin 8 lira, vergiler ve kesintiler düştüğünde net 8 bin 506 lira 80 kuruş olarak uygulanıyor. Bunun işverene toplam maliyeti, bir işçi için 11 bin 759 lira 40 kuruş ancak içerisinde 1151 lira 24 kuruş sosyal güvenlik primi, 200 lira 16 kuruşunu işsizlik sigorta fonu kalemleri bulunuyor.
TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 13 Haziran’daki ilk toplantısı kapsamında, “Enflasyon düşüş trendinde. Buna rağmen işverenler olarak ara dönem artış yapılmasında mutabıkız. Yılsonu beklensin görüşümüz yok. İstihdamı aksatmayacak sürdürülebilir bir tutardır. Türkiye Cumhuriyeti’ndeyiz, TL konuşacağız” açıklaması yaptı. Bu açıklamasıyla 500 dolar civarında artış yapılmasına karşı mesaj verdi.
İşverenler için ülke bütçesine yük gelecek mi?
Şimdi gözler 19 Haziran’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın ilk kez başkanlık edeceği Akkol ve TÜRK-İŞ başkanı Ergün Atalay’ın katılacağı ikinci toplantıya çevrilmiş olsa da asıl karar verici Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan. Bu nedenle Türk-İş’ten Veli Solak, “Bizim TÜRK-İŞ olarak talebimiz bunun Türkiye Yüzyılı’na yakışır şekilde düzenlenmesidir” ifadesiyle Erdoğan’ın seçim kampanyasındaki ana temayı anımsattı. En düşük memur maaşı için 22 bin lira vadedilmiş olması nedeniyle asgari ücret için 12 bin lira olasılığı konuşuluyor.
TİSK ve TÜRK-İŞ’in farklı görüşlerine rağmen ilk önce “işçimizi enflasyona ezdirmeyeceğiz” diyen Erdoğan ise, şimdilik “İnşallah tüm tarafların içine sinecek hayırlı bir neticeye ulaşacağımıza inanıyorum” mesajıyla yetindi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da, kamuoyundaki 500 dolar civarındaki beklentiye karşı “Dolar yerinde durmuyor. Biz TL konuşmak durumundayız” dedi.
Asgari ücret pazarlığında, işveren tarafında her asgari ücret için yüzde 6 oranında devlet desteği verilmesi meselesi ise ülke bütçesine yük oluşturuyor. Şimdi de TİSK’in arzusunun üstünde Erdoğan’ın karar vereceği asgari ücret ara zammı durumunda işveren tarafına yine devlet desteği sağlanacak görünüyor. Dolayısıyla da ülke bütçesine ilaveten yük getirilecek.
Bu arada 1 Temmuz yerine şimdilik 14 Temmuz Cuma günü yaz tatiline başlaması planlanan TBMM’ye önümüzdeki günlerde ek bütçe yasa teklifi sunulması bekleniyor. Kamu personeline en düşük 22 bin lira ücret, emekli ikramiye ödemeleri ve deprem süreciyle yaşanan harcamaları karşılamaya yönelik olarak ülke bütçesinde yeniden ayarlama yapılması öngörülüyor.
Ankaralılar “enflasyon” gerekçeli beklenti açıkladı
VOA Türkçe’nin mikrofon uzattığı Ankaralılar ise, genellikle 20 bin lira civarında beklentiyi işaret ederek, en az 12 bin ile 15 bin rakamlarını dile getirdi.
Genç emekçi Nurettin Yılmazer, “Asgari ücretin 20 bin lira olması lazım. Asgari ücrete gelen zammın diğer ürünlere gelen zamla bağlantılı olmaması lazım yani enflasyondan etkilenmemesi lazım” görüşünde. Soyadını paylaşmayan bir başka genç Nedim ise, “15-20 bin olması ancak kurtarır çünkü her şeye zam geldi, pahalandı. Ürünlere yine zam gelecek. Et mesela” ifadesini kullandı. Ozan Argarun ise, “Asgari ücreti yeterli bulmuyorum yetersiz kalıyor insanlara. En az 15 bin lira olması gerek geçinebilmesi için. Diğer ürünlere geldiği gibi asgari ücrete zam geldiği gibi yükseliş olacaktır yine insan için yetersiz olacaktır” diye konuştu.
Kadın emekçilerden birisi kira artışlarını işaret ederek, asgari ücretin en az 20 bin TL olması gerektiğini savunurken; bir başka kadın emekçi de aynı rakamı ifade etti. Her ikisi de 20 bin TL olsa bile yetersiz kalacağı görüşünde birleşti.
Emekli olduğunu belirten bir yurttaş da, “Asgari ücret yeterli değil en az 12 bin 500 olması lazım emekliler de asgari ücretin altında alıyor. Yoksulluk sınırının 30 bin lira, açlık sınırının 12 bin lira olduğu bir yerde asgari ücretin en az 12 bin lira olmasını bekliyorum” dedi.
Ancak farklı görüşler de sözkonusu. Soyadını paylaşmamayı uygun bulduğunu belirten Fahrettin adlı genç yurttaş ise, “Asgari ücretin fazla yükselmemesi daha mantıklı olur çünkü her yükseldiğinde asgari ücret enflasyon da yükseliyor. Buna bağlı olarak da ekonomi de düşüyor. Bundan dolayı asgari ücretin çok yükselmemesinden tarafım. Sonrasında yüzde 90 oranında zam gelecektir ürünlere de” görüşünü aktardı.