ABD Başkanı Biden'ın 1915 olaylarıyla ilgili yaptığı soykırım açıklamasının ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Twitter’dan tepki mesajı paylaştı.
Çavuşoğlu mesajında, "Tarihi çarpıtmaya yeltenen siyasi şarlatanlar yine sahnede! Siyasi açıklamalarla tarih yeniden yazılamaz. Bu tutumlarında ısrar eden fırsatçılar, art niyet ve ikiyüzlülükleriyle hatırlanacaktır. Yüce Türk Milleti’ne tarih dersi vermek kimsenin haddi değildir" dedi.
Dışişleri Bakanlığı da yazılı bir açıklama yayınladı ve "1915 olayları konusunda gerçeklerle ve uluslararası hukukla bağdaşmayan talihsiz açıklamalar, tarihi siyasi saiklerle yeniden yazmaya yeltenen beyhude çabalardır" ifadelerini kullandı.
Açıklamada "Hiç kimse unutmamalıdır ki, 1915 olayları siyasetçilerin kendi gündemlerine ve iç siyasi mülahazalarına göre tanımlanamaz. Böyle bir yaklaşım, ancak tarihin tahrif edilmesine yol açar. Bu taraflı tutumlarını sürdürmekte ısrar edenler tarihte ucuz, siyasi fırsatçılar olarak anılacaktır" denildi.
"Hiç kimse Türkiye’ye kendi tarihiyle ilgili ders veremez"
Bu açıklamaların Türkiye tarafından "hükümsüz" olduğu belirtilirken "Bizim açımızdan hükümsüz olan bu açıklamaları reddediyor, bu yanlışta ısrar edenleri en şiddetli şekilde kınıyoruz. Hiç kimse ve hiçbir kuruluş, Türkiye’ye kendi tarihiyle ilgili ders veremez" mesajı verildi.
Açıklamada "Dar görüşlü siyasi hesaplara hizmet eden ve tarihten husumet çıkarmaya çalışan bu çevreleri, yaptıkları bu vahim hataları düzeltmeye, önerdiğimiz Ortak Tarih Komisyonu’nu desteklemeye ve ülkemizin öncülük ettiği bölgesel barış ve işbirliği çabalarına katkıda bulunmaya çağırıyoruz" ifadelerine yer verildi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da, ''Bizim tarihimizde soykırım yok. Bu iddiaları ortaya atanlara kendi tarihleriyle ve bugünleriyle yüzleşmelerini tavsiye ediyoruz. Tarihi olayları çarpıtan ve siyasi saiklerle yapılan açıklamalar, ne tarihimize ne de bugünümüze gölge düşürebilir. Bizim alnımız ak, yolumuz açık'' mesajını paylaştı.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de Twitter'dan yaptığı açıklamada, “Bazı ülkeler ve siyasetçiler 1915 olayları hakkında yine gerçeğe aykırı açıklamalar yapıyorlar. Tarihi olayları çarpıtarak siyasi istismar ve çıkar malzemesi haline getiren bu çevrelerin açıklamaları yalan siyasetinden başka bir şey değildir” dedi.
Çelik, “Cumhurbaşkanımız bölgesel barış ve işbirliği için defalarca çağrı yaparak, tüm bölge halklarının ortak geleceği için güçlü bir vizyon ortaya koymuştur... İstismar ve çıkar lobisinin en büyük korkusu Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu vizyonun adım adım gerçekleşmesidir. İstismar ve yalan siyasetinin elemanları, bu vizyon karşısında yenilecektir. Cumhurbaşkanımızın öncülük ettiği bölgesel barış ve işbirliği vizyonu kazanacaktır” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkan Başdanışmanı Emekli Büyükelçi Ünal Çeviköz de 1915 olayları hakkındaki değerlendirmelerin tarihçilere bırakılmayarak siyasileştirilmesinin yanlış olduğunu söyledi.
Çeviköz, Twitter mesajında, ''Soykırım ithamını asla kabul etmiyoruz. Gelecek nesillere adil hafızaya dayalı bir miras bırakmanın yolu Türkiye ile Ermenistan’a aittir. Üçüncü ülkelerin yorumlarını kınıyoruz'' dedi.
HDP’den "yüzleşme" çağrısı
Halkların Demokrasi Partisi (HDP) ise Merkez Yürütme Kurulu tarafından yapılan yazılı açıklamada, yüzleşme çağrısı yaptı.
Ermenistan ile diplomatik, ticari, ekonomik ve kültürel ilişkileri geliştirmenin önemine vurgu yapılan açıklamada, "Tarihsel hakikatlerle yüzleşmek, mağdur halklar ve inançlardan özür dilemek ve onarıcı adalet yollarına başvurmak, birbirini anlamak ve tarihsel yaraları samimi bir yaklaşımla sarmak ortak bir gelecek için vazgeçilmez adımlardır. İnsanlığa karşı işlenen suçlarla yüzleşmek ortak ve eşit bir geleceği, toplumsal barışı kurmanın da önemli bir adımıdır. Coğrafyamızı çoraklaştıran utançlarla yüzleşmeyi ertelemek, toplumsal barışa ve hakikatlerin konuşulmasına hizmet etmemektedir" denildi.
Diyarbakır Barosu’ndan bir kez daha 1915 açıklaması
24 Nisan’da yaptığı açıklamalar nedeniyle hakkında çok sayıda dava ve soruşturma açılan Diyarbakır Barosu bu yıl da yine açıklama yaptı. Baro'dan yapılan yazılı açıklamada, binlerce Ermeni’nin yaşadıkları topraklardan zorla kopartılarak tehcir yolunda İttihat ve Terakki yönetiminin desteği ve kontrolu altında öldürüldüğü ya da ölüme terkedildiği vurgulandı.
Soruşturma tehditlerine rağmen açıklamalarını tekrar ettiklerini belirten Baro yönetimi, "İster kurbanların dediği gibi 'Medz Yeghern', ister topraklarımızda adlandırıldığı üzere 'Fermana Fılla', isterse Polonyalı hukukçu Raphael Lemkin’in 'Ermeni Halkına yapılanlardan esinlenerek düşündüm ve kaleme aldım' dediği şekliyle ‘Soykırım’ olarak zikredelim felaket ve acı, yani hakikat değişmeyecektir. İki bin beş yüz sene boyunca bu topraklarda yaşayan, bu toprakların diline, kültürüne, sanatına katkı sunan Ermeni toplumu artık bu topraklarda yaşamamaktadır" ifadelerini kullandı.
Baro, açıklamanın sonunda, “hakikatin açığa çıkarılması” sürecinin başlatılması çağrısında bulundu. Diyarbakır Barosu tarafından 2016 ve 2018 yıllarında yapılan açıklamalar nedeniyle dönemin yönetimi kurulu hakkında TCK 301’den dava açılmıştı. Yargılama sonunda sanıklar beraat etmişti.