Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi dün Rus doğalgazını Baltık Denizi'nin altından Avrupa'ya taşıyan Kuzey Akım boru hattındaki patlamalarla ilgili Rusya'nın soruşturma talebine olumsuz yanıt verdi.
Rusya, Çin ve Brezilya soruşturma talebine "evet" derken diğer Güvenlik Konseyi üyeleri çekimser kaldı ya da soruşturmanın gerekli olmadığını söyledi.
BM Güvenlik Konseyi'nde karar alınabilmesi için 15 üyeli Konsey'de en az dokuz "evet" oyu çıkması, ayrıca daimi üyeler ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa'nın hiçbiri tarafından kararın veto edilmemesi gerekiyor.
ABD'nin BM Büyükelçi Yardımcısı Robert Wood, İsveç, Danimarka ve Almanya kendi soruşturmalarını yürütürken BM'nin soruşturmasına gerek olmadığını söyledi.
Bunun ulusal denetçilerin süregelen faaliyetlerini karalamak olduğunu söyleyen Wood, Rusya'nın bu ulusal soruşturmalardan çıkan sonucun önceden belirlenmiş siyasi söylemini desteklemeyeceği yönünde önyargısı olduğunu kaydetti.
"Uluslararası çağrıları sürdüreceğiz"
Soruşturma açılması talebi BM'de destek görmeyen Kremlin ise, uluslararası soruşturma çağrılarını sürdüreceği mesajını verdi.
Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, "Sorumluların bulunması için herkesin tarafsız bir soruşturma yürütülmesiyle ilgilenmesi gerekirdi" dedi.
Basın toplantısında Peskov, "Böyle bir uluslararası soruşturmayı başlatmak için yetkimiz kapsamında ne gerekirse yapacağız" diyerek Moskova'nın bundan sonraki adımları hakkında bilgi verdi.
Peskov, Rusya'nın BM'de çıkan sonuçtan "üzüntü duyduğunu" kaydetti, "Bu terör eylemini kimin azmettirdiğine ve gerçekleştirdiğine ışık tutabilecek tüm ilgili tarafları içeren objektif bir soruşturmayla herkesin ilgilenmesi gerektiğine inanıyoruz" diye konuştu.
Kuzey Akım doğalgaz boru hattındaki patlamalar, İsveç ve Danimarka'nın münhasır ekonomik bölgelerinde meydana gelmişti. Ancak Rusya, iki kuzey Avrupa ülkesi ve Almanya'nın süregelen soruşturmalarla ilgili kendisini bilgilendirmediğinden şikayet ediyor. Rusya, delil göstermeden patlamaların Batı’nın suikastı sonucu olduğunu öne sürüyor.
Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2 boru hatlarının çoğunluğu Rus enerji devi Gazprom şirketine ait.
Kuzey Akım 1, Moskova'nın 2022 yılının Ağustos ayı sonunda doğalgaz arzını kesmesine kadar Rus doğalgazını Almanya'ya taşıyordu. Rusya'nın 24 Şubat 2022'de başlayan Ukrayna işgalinden kısa süre önce ise Almanya, Kuzey Akım 2'nin sertifikasyon sürecini askıya almıştı. Her iki boru hattındaki patlamalar ise 26 Eylül'de meydana geldi.
Avrupa ülkelerinin soruşturmalarında henüz sonuca varılmadı ya da kamuoyuna bulgular açıklanmadı.
Her iki boru hattının da Ukrayna'dan geçmemesi Ukrayna'nın geçiş ücretlerinden elde ettiği geliri kaybedebileceği ve borulardan taşınan doğalgazı doğrudan kullanamayacağı anlamına geliyor.
Kuzey Akım boru hatları, Rusya'nın Avrupa'nın enerji arzı üzerinde daha fazla kontrol sağlamasına neden olacağı gerekçesiyle de eleştiriliyor.
Bazıları patlamaların tarihteki en büyük metan gazı çıkışına neden olduğunu söyledi.
New York Times, Washington Post ve Alman basını Amerikalı ve diğer yetkililerin Ukrayna'nın ya da en azından Ukraynalılar'ın patlamalardan sorumlu olabileceğine dair deliller bulunduğunu söyledikleri haberlerine yer vermişti. Ancak Ukrayna hükümeti olaya karıştığını yalanlıyor.
Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ise patlamaların arkasında Ukraynalılar'ın olabileceği iddialarını "saçmalık" olarak değerlendirmiş ve ABD'ye işaret etmişti.
