Kahramanmaraş depremi nedeniyle seçimlerin ertelenmesi tartışmalarına muhalefetin tepkisindeki ton yükseliyor.
Henüz bu konuyla ilgili ne Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan ne de MHP lideri Devlet Bahçeli’den açıklama geldi. Ancak bir üst düzey AKP yetkilisi Reuters’a yaptığı açıklamada seçimlerin Kasım ayına ertelenmesini gündeme getirmiş, aynı düşünceyi savunan AKP kurucusu ve eski TBMM Başkanı Bülent Arınç da ertelemeyle ilgili Yüksek Seçim Kurulu’nu işaret etmişti.
Kılıçdaroğlu’ndan YSK’ya: “Aklından geçirme, seçimler zamanında olacak”
Depremin ardından zarar gören bölgede incelemelerde bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bugün partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında Yüksek Seçim Kurulu’nun seçimleri ertelemesinin mümkün olmadığını belirtti.
CHP lideri, “Seçimleri ertelemeye çalışıyorlar. Rolü belli isimleri öne sürüyorlar. Halkıma açık ve net söylüyorum Seçimler zamanında olacak. Hukuk devleti, Anayasa, yasalar ve bu yasaların oluşturduğu kurumlar bunu çok iyi bilsin. Seçimler zamanında olacak. Seçim savaş dışında ertelenemez. Savaş için bile kararı Türkiye Büyük Millet Meclisi verir. Anayasa’nın 78. maddesi çok açık. Tıpkı Anayasa’nın 101. maddesinde olduğu gibi. TBMM’de de YSK’da da ‘afet halinde seçimi erteleme’ diye bir olay yoktur. Böyle bir yetki de yoktur. Aklınızdan bile geçirmeyin. Bunu Yüksek Seçim Kurulu talep ederse demokrasiye darbe talebinde bulunmuş olur” dedi.
“Erdoğan bu ülke tam 20 yıl verdi bu saatten sonra sana bir saat bile veremez”
Kılıçdaroğlu, dünkü kabine toplantısı sonrası “deprem bölgesindeki vatandaşlarımızdan 1 yıl sabretmelerini istiyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yüklendi:
“Erdoğan çıkmış bana bir yıl daha verin mesajıyla ortada geziniyor. Erdoğan bu ülke tam 20 yıl verdi. Bu saatten sonra sana bir yıl değil, bir saat bile veremez. Deprem aslında bu köhnemiş zihniyetin ve beceriksiz sistemin de yıkılışı. Ama Türkiye’nin büyük bir değişime ihtiyacı var. Deprem aslında bu köhnemiş zihniyetin ve beceriksiz sistemin yıkılışı. Türkiye’nin büyük bir değişime ihtiyacı olduğunu ifade ettim. Bu iktidarı biz değiştireceğiz halkın oylarıyla. Sadece iktidarı değiştirmek yetmez, zihniyetini değiştireceğiz. Bu zihniyet tek adam zihniyetidir.”
“84 milyar dolarlık bir hasardan söz ediyorlar, bu yaşadıklarımız asrın ihanetidir”
İktidar sözcülerinin depremden “asrın felaketi” diye söz etmesine karşı çıkan CHP Genel Başkanı, yaşananların sorumlusu olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı gösterdi.
Kılıçdaroğlu, “Artık yetti, milletin canına tak etti. Bu ülke için asrın felaketi tek adam rejimidir, açıkça söyleyeyim Erdoğan'dır. Art arda felaketler yaşadık. Beceriksizliği ile bir önceki felaketi aratır oldu. Vatandaşlarımızın kanı bu iktidarın elindedir. Tek adam rejimi devleti felç etti. Devlet yönetilmiyor, devlet yok edildi. Bu yaşadıklarımızın tek sorumlusu, tek adamdır. Asrın ihanetidir, asrın beceriksizliğidir. 84 milyar dolarlık bir hasardan söz ediyorlar. Bir kişi bile istifa etmedi, bu nasıl bir sorumsuzluktur. 30 binin üzerinde kişi hayatını kaybediyor, bir tek kişi ‘benim vicdanım var’ diyerek istifa etmiyor. Açıkça söylüyorum, rüşvet politikalarının affı olmaz. Rantçıları torba yasalarla ödüllendirenler vicdan azabı çekmiyor. Size kim izin verdi? Kim denetlemeyin talimatı verdi? O imzaları kim attı hepsi çıkacak. Asla yakalarını bırakmayacağım, hesabını soracağım” diye konuştu.
“Haber kanallarına sorumluluğu hafifletme talimatı verdiler”
Deprem sahasında halkın yaşadığı çaresizliği unutamadığını dile getiren CHP lideri, “asrın felaketi” kampanyasının mimarı olarak gösterdiği Cumhurbaşkanı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’u da hedef aldı.
Kılıçdaroğlu, “Deprem bölgesini karış karış gezdim. Gördüklerimi unutamıyorum. Gecelerdir uyumak mümkün değil. Duygularım karmakarışık. Ailesiz kalan çocuklar gördüm, evlat kaybetmiş anneler gördüm. Babalarla ağladım. Asla koordine olamadılar. Nasıl bir korkaklıktır kendi askerinden korkmak. İlk 12 saat içerisinde işleri çözecek kapasiteye sahip ama askeri beklettiler. Haber kanallarına sorumluluğu hafifletme talimatı verdiler. Vatandaşlarımızın önünden mikrofonları çektiler. Onlara göre ‘senin kader planı’nda molozlar var. Sonra İletişim Başkanlığı'nı devreye aldılar. ‘Asrın Felaketi’ kampanyasını öne sürdüler. Bölgede hala arama kurtarma faaliyetlerini koordine edemeyen Erdoğan kendi iletişimin koordinasyonunu yaptı. Bu vitaminsiz Goebbels bunu daha önce de yapmıştı. ‘Türkiye Yüzyılı’ dediler, şimdi ‘Asrın Felaketi’ni konuşuyorlar. İletişim Başkanlığı, Erdoğan ne zaman batırırsa, yeni bir kavram servis etmeye başlıyor. Yaptıkları PR acizliklerini normalleştirme çabasıdır” dedi.
