Türkiye’de 2022 yılında ihracat bir önceki yıla göre yüzde 12,9 artışla, 254,2 milyar dolara ulaştı. Bu ihracat rakamı, Cumhuriyet tarihinin en yüksek verisi olarak kayıtlara geçti. Hükümetin hazırladığı 2023-2025 Orta Vadeli Program’da da ihracatın 2023’te 265 milyar dolara yükseltilmesi hedefleniyor. Ancak ihracatçılar, aylardır sabit kalan döviz kuru, giderek artan maliyetler ve Avrupa’daki durgunluk beklentisi karşısında 2023’e karamsar girdi.
İhracat, 2022’de Ağustos’a kadar olan dönemde geçen yılın aynı aylarına göre çift haneli artışlarını sürdürürken Eylül’den itibaren yerini tek haneli artışlara bıraktı. Önceki yılın aynı ayına göre artış, Kasım’da yüzde 1,9’a kadar düştü. VOA Türkçe’ye değerlendirmede bulunan Ege ihracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, ihracatta yavaşlamanın yeni yılda da devam ettiğini dile getirdi. 2023’ü ‘kayıp yıl’ olarak gördüklerini söyleyen Eskinazi, “Türkiye 2022 senesi birinci ve ikinci çeyrekte çok başarılı bir ihracat performansı yaşadı. Ama üçüncü çeyrekten itibaren ihracatımızda bir duraklama devresine girdik. Dördüncü çeyrekte de ihracatımızda düşüşler var. Toplamda ihracatımız bir artış gösterdi ama bu düşme ivmesi, 2023 senesinde de devam ediyor. Konjonktür değişmediği için bu düşmenin devam edeceğini şimdiden söyleyebilirim. Merkez Bankası’nın, Maliye Bakanlığı’nın ve hükümetin politikaları değişmedikçe, 2023 senesi kayıp bir yıl olacak. Şirketlerimiz ve ihracatımız ancak kendi durumlarını muhafaza etmek için çalışacaklar. Sermayelerini kaybetmemeye çalışacaklar” dedi.
“Şu anda Türk parası gerekmediği kadar değerli”
Hükümet düşük faiz politikası ve rekabetçi kur ile ekonomik büyümenin ve ihracatın artacağını savunuyor. Ancak 2022’de yıllık bazda ihracatta rekor kırılmasına karşılık Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan öncü dış ticaret verilerine göre, ithalat da tüm zamanların en yüksek seviyesine çıkarak 364,3 milyar dolara ulaştı. Türkiye’nin dış ticaret açığı, bir önceki yıla göre yüzde 138 artışla, 110,2 milyar doları buldu. Bu durum ihracatçılar tarafından, kurun seviyesinin ihracatı değil ithalatı desteklediği şeklinde yorumlanıyor.
Döviz kurunun, enflasyon artışına karşı sabit tutulmaya çalışıldığını kaydeden Eskinazi, “Şu anda Türk parası gerekmediği kadar değerli. Ama enflasyonu bununla durdurabileceğimizi zannediyoruz. Bana sorarsanız bu bir pansuman tedavisi; dövizi arttırmamak enflasyonu düşürmez. Enflasyonu düşürecek başka tedbirler alınması lazım ama maalesef o tedbirler de seçim yılı olduğu için alınmıyor. Bizim acı reçetemiz de her geçen gün biraz daha artıyor. Türkiye’nin en önemli problemi olan enflasyona, şu andan itibaren hemen bir çare bulunması lazım” dedi.
“Türkiye’nin önümüzdeki senelerde tahmin edilen ihracat rakamlarına ulaşması biraz zor görünüyor”
EİB Başkanı Eskinazi, giderek artan maliyetler yüzünden belirledikleri fiyatlarla dış pazarlarda rekabet güçlerinin kalmadığını söyleyerek, “Türkiye dünyanın en pahalı enerjisini kullanıyor. Enerji fiyatlarımız, bizim rakiplerimizin üç misli. 350 dolar olan işçilik, 600 dolarlara çıktı. Bunları topladığınız zaman sizin rekabetçiliğinizin ne kadar düşmüş olduğunu görebilirsiniz. Dünyadaki rakiplerimiz çok daha avantajlı şartlar altında mal sunabiliyorlar. Fakat biz, geçen sene sunmuş olduğumuz fiyatların, daha üzerinde fiyatlarla pazarlara çıktığımız için şansımızı yitiriyoruz. Biz bu pazarları çok zor şartlarda elde ettik ama çok kolay kaybediyoruz. Bir daha bu pazarları kazanabilmemiz seneler alacak. Türkiye’nin önümüzdeki senelerde tahmin edilen ihracat rakamlarına ulaşması biraz zor görünüyor” şeklinde konuştu. Eskinazi, ihracattaki yavaşlamanın işten çıkarmalara yol açabileceği uyarısında da bulundu.
Hazır giyim dış pazarda 2022’yi yıllık bazda düşüşle kapattı
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, 2022 yılında sektörler özelinde kimyevi maddeler ve mamulleri 33,5 milyar dolarla, 2022'nin ihracat şampiyonu olurken, otomotiv endüstrisi 31 milyar dolarla ikinci, hazır giyim ve konfeksiyon da 21,2 milyar dolarla üçüncü sırada yer aldı.
Ancak birçok sektörde olduğu gibi hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı da yılın ikinci yarısından itibaren düşüşe girdi. Aralık 2022'de, yüzde 5,5 azalışla 1,7 milyar dolarlık ihracatla yılı kapatan sektör, bu durumu 2023 için alarm zili olarak değerlendiriyor. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Ege Giyim Sanayicileri Derneği (EGSD) Başkanı Hayati Ertuğrul, “2022’nin ilk altı ayında sektörün ihracatında yüzde 15-20 arası bir artış kaydettik. Fakat son altı ayda ve son çeyrekte, ihracatla ilgili rakamları aşağı doğru indirdik. Bu şekilde hızlı gitseydi, belki biz ihracatımızı 22-23 milyar dolarlara çıkarabilirdik. Tekstil hammaddeleri ihracatımız da 10 milyar dolar civarında kaldı. Yani hazır giyim, konfeksiyon ve tekstil hammaddeleri ihracatımız toplamda 30 milyar dolar üzerinde bir rakam kaydetti” dedi.
“Kurun 24-25 lira civarında olması gerekiyor”
Ocak ayında ihracatta yıllık bazda düşüşün sürdüğünü söyleyen Ertuğrul, sektörün dış pazarda yavaşlamasının nedenlerini şöyle açıkladı: “Bütün dünya resesyonu, daralmayı konuştu, enerji fiyatlarının artışını konuştu. Yakın coğrafyada savaş var, savaşı konuştu. Bu nedenle artık insanlar öncelikli olarak karnını doyurmayı ve ısınmayı ön plana aldı. Artık ‘ben şu andaki elimdeki giyim eşyalarıyla yetinebilirim’ dedi. Ama Türkiye’ye döndüğünüz zaman, bambaşka şeylerle karşı karşıya kaldık. Enerji fiyatları yüzde 400 arttı. Asgari ücrete 2022’de iki kez zam yapıldı. Şimdi bu artışları fiyatlara koyduğunuzda, müşterinin karşısına bir fiyat çıktı. Biz o fiyatları müşteriden alamadık.”
Sektörün ayakta kalabilmesi için doların 24-25 lira bandında olması gerektiğini kaydeden Ertuğrul, “Örneğin gıda sektöründe maliyetlerde bir artış olduğunda hemen etiket değiştirilebiliyor ama bizim öyle bir şeyimiz yok. Biz müşteriyle anlaşırken ‘iki, üç ay sonra kur artar, verdiğimiz fiyatlarla ilgili rahatlarız’ diye kendimize göre bir öngörüde bulunuyoruz. Ama şu anda hükümetin kur politikası maalesef bizim istediğimiz seviyede değil. Bugün yaptığımız hesaplara göre kurun 24-25 lira civarında olması gerekiyor ki biz çok az marjla kar edelim, işimizi devam ettirelim ya da kar da zarar da etmeyelim hesabı yapıyoruz. İhracatçının en büyük güvencesi, dövizin artışı. Döviz artmadığı sürece çok zor durumlara düşeriz” dedi.
“Eğer ihracatımızı arttırmak istiyorsak kur politikasının tekrar gözden geçirilmesi lazım”
İhracatın azalmasıyla işten çıkarmaların başlayacağını da ifade eden Ertuğrul, “Fabrikaların çarkının yavaşlaması otomatik olarak istihdama etki ediyor. Kendi sektörümde 2022’nin özellikle son altı ayında 30 bin civarında işçinin çıkarıldığının şahidiyim. Bu öngörüyle 2023’te de bu rakamın üçe katlanacağı hatta 100-120 binlerde istihdam kaybı olacağı düşüncesindeyim” diye konuştu.
Devletin sektöre yönelik tedbirler almasını isteyen Ertuğrul, “Devlet kendine göre bir kur politikası izliyor ama kur düşük olduğu zaman bu sefer de ithalatı patlatıyorsunuz. 2022’de bunu gördük. 2023’te de kurdan dolayı ihracat düşecek, ithalat artacak diyoruz. Ayrıca son zamanlarda artık kredi bulmakta da zorlanıyoruz. Her firmanın finans gücü aynı değil. Devletin kredi konusunda da ihracatçıyı gözeterek destek çıkmasını istiyoruz. Madem ki biz ihracatçıyız ve bizim işimiz döviz, ben de diyorum ki ihracatçıya özel bir kur uygulanamaz mı? Eğer ihracatımızı arttırmak istiyorsak, istihdamı da göz önünde bulundurarak insanların işlerini kaybetmesini istemiyorsak kur politikasının tekrar gözden geçirilmesi lazım” dedi.
Kavcıoğlu: Kur istikrarlı şekilde devam edecek
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu da 20 Ocak’ta ihracatçılarla biraraya geldi ancak görüşmeye yönelik basında gündeme gelen, ihracatçılara özel destek paketi açıklanmadı. Ekonomi gazetesinin haberine göre, ihracatçıların gündeminde yer alan döviz kurunun, minimum yüzde 5-10 arasında artırılması, yurda getirilen dövizin yüzde 40'nın bozdurulmasındaki oranın aşağıya çekilmesi ve al-sat yapılırken oluşan zararın telafi edilmesi talebi hakkında, yeni düzenlemeler yapılacağı beklentisi karşılık bulmadı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda, Kavcıoğlu, ihracatçıların döviz kurunun düşük kaldığı eleştirisine dair bir soru üzerine, “Türkiye Ekonomi Modeli içerisinde aldığımız tedbirler, kararlar inşallah zaten sonuçlarını olumlu anlamda veriyor. Dolayısıyla kur da istikrarlı şekilde devam edecektir. Orada bir sıkıntı yok” cevabı verdi. Kavcıoğlu, Merkez Bankası'nın herhangi bir kur politikasının bulunmadığını da ifade etti.