ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri(CDC), bugünden itibaren Çin, Hong Kong ve Makau'dan ABD'ye gelen yolcuların, seyahatten en fazla iki gün önce bir COVID-19 testi yaptırmalarını ve uçağa binmeden önce negatif sonuçlarını göstermelerini zorunlu kılıyor.
Bazı bilimadamları ilerleyen günlerde ek bir stratejinin daha geniş çapta uygulanması için çağrıda bulunuyor; o da gelen uçaklardaki tuvalet tanklarından çıkan atık suyu taramak.
Shubham Chandra, Corona virüsün ne kadar tehlikeli olabileceğini biliyor çünkü pandemi sırasında babasını kaybetti. Bu nedenle, Newark Liberty Uluslararası Havalimanı'nda gümrükten geçtiğinde COVID-19 testi imkanı sunulduğunu görünce gönüllü olarak test yaptırmaktan mutluluk duydu.
Meksika’nın Cancun şehrinden gelen uçaktan yeni inmiş olan 27 yaşındaki New York’lu Chandra, "Bu pek çok insana yardım etmek için asgari bir çaba" dedi.
Havalimanında yapılan testler, ABD hükümetinin Çin'de COVID-19 vakalarının artmasının ardından yakın zamanda çoğalan yeni varyantları tespit etmeye yönelik erken uyarı sisteminin bir parçası.
Los Angeles ve Seattle'ın da eklenmesiyle artık gelen yolcuların gönüllü olarak COVID-19 testi yaptırabilecekleri yedi havalimanı var. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’nin (CDC) tarama programı şu anda, yarısından fazlası Çin ve çevre bölgelerden olmak üzere en az 30 ülkeden gelen yaklaşık 500 uçuşu kapsıyor.
Johns Hopkins Üniversitesi'nden bulaşıcı hastalıklar uzmanı Dr. Stuart Campbell Ray, "Tarama olmadan neler olup bittiğini bilmek çok zor. Daha fazla örneklemeyle, dolaşımda olan virüsler hakkında daha fazla bilgi edineceğimizi umuyoruz" dedi.
Bazı bilimadamları, her enfeksiyonun virüsün değişmesine olanak tanıdığı için, Çin'deki COVID-19 dalgasının dünyaya yeni bir Corona virüsü mutantı yayabileceğinden endişe ediyor. Bu noktada Çin'den yeni bir varyant çıktığına dair bir belirti yok. Ancak CDC'ye göre yeni test gerekliliklerinin bir nedeni de Çin'de kişileri enfekte eden viral virüs türleri hakkında yeterli ve şeffaf bilgi olmaması.
CDC danışmanı epidemiyolog Katelyn Jetelina, "Başka yerlerde olup bitenler üzerinde çok az kontrolumuz var. Kontrol edebildiğimiz şey, ABD'de olup bitenler" dedi.
Havaalanı programının talihsiz bir gerçekliğe dayandığını dile getiren CDC'nin yolcu sağlığı şubesi başkanı Dr. Cindy Friedman, "Yolcular, dünyayı hızla dolaşıyorlar ve bulaşıcı hastalıkları çok hızlı yakalayıp yayabiliyorlar" dedi
Friedman, XpresCheck ve Ginkgo'ya bağlı Concentric’ten oluşan ortaklığın, programın test ve laboratuvar işleriyle ilgilendiğini söyledi. Bir yıldan uzun bir süre önce ABD'de ilk Omicron varyantı ortaya çıktığında bu pilot program genişletildi. Program, Newark, Seattle ve Los Angeles'ın yanı sıra New York'ta Kennedy, Washington'da Dulles ile Atlanta ve San Francisco'daki havalimanlarını da içeriyor.
Yolcu tarama programının bu son genişletilmiş haliyle, Çin'den daha fazla uçuşu kapsaması amaçlıyor. Dün Newark'ta program kapsamına alınan uçaklardan bazıları Meksika, Fransa ve Belçika'dan geldi. Gümrükten geçtikten sonra, yolcular bir masada durup, burunlarına test çubuklarını soktuktan sonra, bir form doldurdu. Chandra bunun yaklaşık bir dakika sürdüğünü söyledi.
Diğer yolcular gibi o da sonuçları alamayacak. Ancak o iki ayda bir annesini görmek için Ohio'ya uçtuğunda COVID-19 testi yaptırıyor çünkü "Yapmak istediğim son şey virüsü eve, onun yanına getirmek" diyor.
"Samanlıkta iğne aramak gibi"
Program kapsamındaki uçuşlardaki kişilerin yaklaşık yüzde 10'u gönüllü. Bu kişilerden alınan örnekler bir havuzda toplanıyor ve PCR testi yapılıyor. Pozitif olanlar genetik olarak sıralanıyor. Gönüllülere evde ücretsiz COVID-19 testi de yapılıyor.
Friedman, programın zamanla büyümesini ve potansiyel olarak küreselleşmesini bekliyor. Program, Omicron varyantları BA.2 ve BA.3'ü tespit ederek ve bunları diğerlerinden haftalar önce küresel bir veritabanına bildirerek, Corona virüs varyantlarını erken tespit edebildiğini zaten gösterdi.
Ancak Jetelina, yedi havalimanında uygulanan bu programının, o kadar büyük olmadığını, dolayısıyla varyantları belirlemeye çalışmanın "samanlıkta iğne aramak" gibi olabileceğini söyledi.
Uzmanlar, taramaya katkı sağlaması için uçak tuvaletlerinden daha fazla örnek alınmasını öneriyor.
"Düşününce biraz iğrenç geliyor" diyen Jetelina, "Ancak bunlar gerçekten uzun uçuşlar ve insanların çoğunun bu yolculuklarda tuvalete gitmesini bekleriz" diyor.
Belediye sistemlerindeki atık suyu izleyen CDC, geçen yaz Kennedy havaalanında uçak atık sularını test eden bir pilot program yürüttü. Friedman, teşkilatın bu tür taramaları genişletmek için çalıştığını söyledi.
Bu tür testler başka yerlerde de kullanılıyor. Geçen yıl Uluslararası Çevre adlı dergide yayınlanan bir araştırma, Avustralyalılar’ı pandemide eve erken getirmek için kiralanan 37 uçaktan alınan atık su testiyle, ülkeye gelen virüsü izlemek için "ek ve etkili bir araç sağlanabileceği" sonucuna vardı.
Yakın zamanda Kanada, genişletilmiş bir atık su pilot programı açıkladı ve Belçika, Çin'den gelen uçaklardan çıkan atık suyu test edeceğini kaydetti.
Taramalar devam ederken bilimadamları, bağışıklıktan kaçmakta son derece usta olan Omicron’un alt varyantı BF.7'nin Çin'deki mevcut vaka artışını yönlendirdiğine inanıyor.
ABD'de baskın tür XBB.1.5
CDC verileri, BF.7'nin zaten ABD'de olduğunu ve şu anda COVID-19 vakalarının yaklaşık yüzde 2'sini oluşturduğunu gösteriyor.
ABD'deki en yaygın tür, ABD’deki vakaların yüzde 41'inden sorumlu başka bir alt varyant olan XBB.1.5.
Ray, bu alt varyantın virüsün diğer varyantlarına göre hücrelere daha sıkı bağlandığını söyledi.
Virüsün kesinlikle gelişmeye devam edeceğini, bu nedenle de yeni varyantlar aramaya devam etmeleri gerektiğini belirten Ray, Corona virüsünün insanlığı takip eden bir yırtıcı hayvana benzediğini ve "yırtıcı hayvanın avına uyum sağladığını" söyledi.