Milli Savunma Bakanlığı, Türkiye, Rusya ve Suriye savunma bakanlarının Rusya’nın başkenti Moskova’da biraraya geldiğini açıkladı. Böylece Ankara Şam’la 11 yıl sonra ilk kez Moskova’nın evsahipliğinde resmi temas kurmuş oldu.
Milli Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Hulusi Akar ve MİT Başkanı Hakan Fidan’ın Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Suriye Savunma Bakanı Ali Mahmud Abbas’la Rusya Federasyonu ve Suriye istihbarat başkanlarıyla Moskova’da biraraya geldiği belirtildi.
“Mülteci sorunu ve tüm terör örgütleriyle ortak mücadele ele alındı”
Açıklamada toplantıda Suriye krizi, mülteci sorunu ve Suriye topraklarında bulunan tüm terör örgütleriyle ortak mücadele çabalarının ele alındığı belirtildi.
Toplantının yapıcı bir havada geçtiği kaydedildi, “Suriye’de ve bir bütün olarak bölgede, istikrarın temin edilmesi ve sürdürülmesi için üçlü formattaki toplantıların devamı konusunda mutabık kalınmıştır” denildi.
Görüşmeye ilişkin haberi ilk olarak Rusya’nın RIA haber ajansı aktarmış, Rusya Savunma Bakanlığı’na dayandırılan açıklamada “Suriye krizinin çözüm yolları, mülteci sorunu ve Suriye’deki aşırıcı gruplarla mücadelede ortak çabaların ele alındığı” belirtilmişti.
Görüşmeyle ilgili muhalefet partilerinden ilk yorum CHP'den geldi. CHP Dış İlişkilerden Sorumlu Başdanışman Ünal Çeviköz, ana muhalefet partisi CHP açısından “sürpriz” olmadığını vurgulayarak, yıllardır iktidara Şam rejimiyle temas kurma çağrısı yaptıklarını anımsattı.
Çeviköz, VOA Türkçe’ye açıklamasında, “Biliyorsunuz istihbarat teşkilatları arasında görüşme oluyordu. (Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip) Erdoğan da son dönemde Şam rejimiyle diyalog olması gerekiyor yönünde açıklamalar yapıyordu. Kendisi aslında Esad ile görüşmek istiyordu. Ancak Beşar Esad, son olarak Erdoğan ile görüşmeye kapıyı kapatmıştı. Önümüzdeki günlerde büyük olasılıkla dışişleri bakanları düzeyinde görüşme gerçekleşmesi beklenecektir. Biz zaten CHP olarak Türkiye’nin Şam ile diyalog içerisinde olması gerektiğini söylüyorduk. CHP’nin söylediği diyalog kurulmasının AKP açısından da artık gereklilik haline geldiği anlaşılmış görünüyor. AKP hükümeti, son dönemde içerideki bir takım kusurlarını, eksikliklerini örtebilmek için dış politikada açılımlarda bulunuyordu. Günün birinde Suriye’ye sıra geleceği aşikardı. Dolayısıyla bizim için sürpriz olmadı. CHP olarak yıllardır söylediğimiz, çağrıda bulunduğumuz üzere nihayet Şam rejimiyle diyalog kurulduğunu görüyoruz” diye konuştu.
İyi Parti: ''Rusya, Esad ile Erdoğan'ın görüşmesi için de baskı yapıyor''
İyi Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kamil Erozan da, "Bu gelişmede Rusya'nın bir baskısı olduğu şüphesiz. Gelecekte Esad ile Erdoğan'ın da el sıkışmasını görebiliriz. Daha öncesinde Esad, Türkiye'deki seçim sonuçlarını bekleyeceğini söylemişti. Ama şimdi Rusya'nın müdahalesiyle Erdoğan ile Esad görüşmesi de olabilecektir. Burada biz her iki ülkedeki taraflara Rusya’nın görüşme yapılmasını dikte ettiğini düşünüyoruz" dedi.
Emekli Büyükelçi Erozan, VOA Türkçe’ye açıklamasında, Erdoğan da Suriye ile ilişkiler üzerinden iç politikada Suriyeli sığınmacılar konusunda kamuoyuna "Bakın biz geri göndermeye çalışıyoruz" mesajını vereceğini de ifade etti. Erozan, Esad'ın Türkiye'nin görüşme talebine Rusya'nın etkisiyle nasıl tepki vereceğinin ise önümüzdeki günlerde görüleceğini kaydetti.
Moskova’daki görüşme Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yönelik yeni bir askeri operasyon başlatabileceğinin konuşulduğu bir döneme rastladı.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar hafta sonu yaptığı açıklamada, Türkiye’nin olası bir sınırötesi operasyonda Rusya ile Suriye’nin kuzeyinde hava sahasını kullanmak amacıyla görüştüğünü söylemişti.
Hulusi Akar Ankara’nın olası operasyonla ilgili Moskova ile temasta olduğunu belirtmişti.
Türkiye, Suriye Demokratik Güçleri’nin ana omurgasını oluşturan YPG’yi, PKK’nın Suriye kolu olarak görüyor. PKK, ABD, Avrupa Birliği ve Türkiye’nin terör örgütü listesinde.
ABD’nin Suriye’de YPG’ye verdiği destek, iki NATO müttefiki arasında uzun süredir gerilime yol açan bir konu.
Amerikalı yetkililer bu desteğin, IŞİD’le mücadele kapsamında olduğunu belirtiyor ve Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yapacağı olası bir askeri operasyonun IŞİD’le mücadele çabalarını sekteye uğratabileceği uyarısında bulunuyor.
