Erişilebilirlik

Öğretmenlerin Kariyerinde Sınav-Kıdem Tartışması


Uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik unvanları için 19 Kasım’da 81 ilde ‘Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yazılı Sınavı’ yapılacak. Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı görev yapan 1 milyondan fazla öğretmen arasından meslekte 10 yılını tamamlamış olan 600 bin öğretmen uzmanlık, 75 bin öğretmense başöğretmenlik için sınava girebilecek. Sınava giriş başvuruları 6 Ekim (bugün) saat 23.59 itibariyle sona erecek.

Öğretmenlerin Kariyerinde Sınav-Kıdem Tartışması
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:02:23 0:00

Adayların sınavda başarılı sayılmaları için 70 ve üzerinde puan almaları gerekiyor. Yüksek lisans eğitimini tamamlayan öğretmenler uzman öğretmenlik, doktora eğitimini tamamlayan öğretmenlerse başöğretmenlik sınavından muaf tutuluyor. Sınavdan geçen öğretmenler kariyerde yükselmelerinin yanı sıra hem memuriyet derecelerinde hem de maaşlarında artışlar da elde edecek.

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “Şartları tutan öğretmenlerimizin yüzde 95'i eğitimlere başvurdu. Başvuran öğretmenlerin yüzde 99'u eğitimlerini tamamladı. Eğitimlerini tamamlayan öğretmenlerimizin bugün itibarıyla yüzde 96'sı sınava başvurdu” açıklamasında bulundu.

“Hem sınava hem de kariyer basamaklarına karşıyız”

Öğretmen sendikalarıysa sınav uygulamasıyla ilgili görüş ayrılığı yaşıyor. Kariyer basamaklarına ve sınava tamamen karşı çıkanlar olduğu gibi, kariyer basamaklarının sınav yerine kıdemle belirlenmesini isteyenler de var.

VOA Türkçe’ye konuşan Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Genel Başkanı Nejla Kurul öğretmenlikte kariyer uygulamasına tamamen karşı çıkıyor. Kurul, “Bu yasa, bir sınavla öğretmenlerimizi birbirinden ayrıştıran, sınavla maaş artışı sağlayan, öğretmenler arasında hiyerarşi yaratan, eşitsizlikleri ciddi bir şekilde arttıran bir yasadır. Bu, eşitlik ilkesine aykırı bir durumdur. Dolayısıyla kariyer basamaklarının da sınavın da iptal edilmesi gerektiğini savunuyoruz” dedi.

Kurul, “1739 sayılı yasa öğretmenliğin zaten bir ihtisas mesleği olduğunu ifade ediyor. Öğretmenlerimizi ölçmek, biçmek, boy sırasına sokmak yanlış. Hem sınava hem de kariyer basamaklarına karşıyız” şeklinde konuştu.

“Velide ‘bu öğretmen yeterli bir öğretmen değil’ algısı oluşturuyor”

Kariyer uygulamasının öğretmenler arasındaki eşitsizliği veliler ve öğrencilerin gözünde de pekiştireceğini savunan Eğitim Sen Başkanı, “Bir ilkokula girdiniz, üç sınıf var. Üç sınıfta üç ayrı öğretmen göreceksiniz bu kanun hayata geçtiğinde. Bir veli, unvanı olmayan çok değerli, genç bir öğretmenimizle karşılaşacak. İkincisi uzman öğretmenle karşılaşacak, üçüncüsü ise bir baş öğretmenle karşılaşacak. Anayasa ‘tüm çocuklara kamu hizmeti olarak eğitim hizmeti eşit ve eş değer biçimde sunulmalıdır’ diyor. Ama MEB bu kanun ile öğretmenleri yeterli ve yetersiz biçiminde ölçerek 69 puan almış öğretmenleri ve 10 yılın altındaki genç öğretmenleri kodluyor. Velide ‘bu öğretmen yeterli bir öğretmen değil’ algısı oluşturuyor. Ama veliler nezdinde sınavda bir puan fazla almış ve uzman olmuş öğretmeni ise yeterli bir öğretmenmiş algısı yaratıyor. Veli olarak okula girdiğinizde çocuğunuz sadece öğretmenin sınıfına düştüğünde, baş öğretmenin sınıfına düşmediğinde ne hissedersiniz? Peki o öğretmen ne hisseder?” dedi.

Bu uygulama ile öğretmenlerin de öğrenciler gibi sınav odaklı bir sistemin parçası haline getirileceğini söyleyen Kurul, kariyer uygulamasının eşitsizliğe neden olarak okullardaki çalışma barışını zedeleyeceğini de kaydetti. Kurul, tüm öğretmenleri 15 Ekim’de Ankara Tandoğan Meydanı’nda yapacakları mitingde sınav uygulamasını protesto etmeye çağırdı.

Türk Eğitim Sen: “Esas alınması gereken tek ölçüt, deneyim, tecrübe olmalıdır”

Bazı sendikalarsa kariyer basamaklarının sınav yoluyla değil meslekte geçirilen hizmet yılına göre uygulanması gerektiği görüşünde. Türkiye Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Türk Eğitim Sen) tarafından yapılan açıklamada, “Öğretmenlerin kariyer planlaması sınavla olmaz. Çünkü sınav sadece bilgiyi ölçer; oysa ki, öğretmenlik sadece bilme mesleği değil, bildiğini aktarma mesleğidir. Dolayısıyla burada esas alınması gereken tek ölçüt, deneyim, tecrübe olmalıdır. Sendikamız yıllardır bunun mücadelesini yürütmekte ve 10 yılını dolduran öğretmenlerin uzman, 20 yılını dolduran öğretmenlerin de başka herhangi bir şarta bağlı kalmaksızın başöğretmen olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade etmektedir” dendi.

Bakan Özer: “Devlet memurları sistematiği içinde sınavsız hiçbir kariyer sistemi yok”

Milli Eğitim Bakanı Özer ise bir televizyon programında yaptığı açıklamada, devlet memurları sistematiği içinde sınavsız hiçbir kariyer sistemi bulunmadığının altını çizerek, "Bu sınav, öğretmenlerin öğretmenlik yeterliliğini ölçmeye matuf yapılan bir sınav değil. Bu, kimsenin haddi değil. Öğretmen olarak girmiş zaten, öğretmen yani. Bu, sadece uzman öğretmenlerin almış olduğu eğitimin değerlendirilmesi" ifadelerini kullanmıştı.

“70 olan sınav puanı bize göre yüksek bir puan; 60 olmalı dedik”

En fazla üyeye sahip olan yetkili sendika konumundaki Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim Bir Sen) Genel Sekreteri Latif Selvi de yasa hazırlandığı sırada bakanlığa sınav yerine kıdemin esas alınmasını önerdiklerini söyledi.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Selvi, ilk kez 2006 yılında kariyer sınavı yapıldığını hatırlatarak, “Bir daha da sınav yapılmadı. Kanun öncesinde de biz hizmet yılına dayalı olarak 8 yıl çalışmış olanların uzman, 12 yıl çalışmış olanların da başöğretmen tanımlaması yapılarak bu uygulamanın hayata geçmesini istedik. Ancak o dönem bu talebimiz kabul edilmedi. Meslek kanunu gündeme geldiğindeyse yeniden kıdem teklifini getirdik. Ama MEB’in yaklaşımı ‘kamuda bütün kariyer tanımlamalarının sınavla ifade edildiği, onun için burada sınav konması gerektiği’ şeklinde oldu” dedi.

“Bu kanunun değişmesi için bir engel de yok”

Sınavda başarılı olmak için gereken 70 puanın yüksek olduğunu söyleyen Selvi, “60 olmalı dedik. Bu konuda da ilave düzenlemelerle kanunun zenginleştirilmesi için bakanlıkla görüşmelerimiz ve mutabakata vardığımız noktalar var. Kamuoyunda ‘sınav olsun mu olmasın mı tartışmasına odaklanıldı’ ama istediğimiz çerçeveye erişemediğimiz için biz de mevcut çerçeveyi kolaylaştırmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

Yasa değişikliğinin Meclis’te yeniden gündeme gelmesinin önünün açık olduğunu vurgulayan Selvi, bunun için çalışmalar yaptıklarını da belirtti: “Artık kanunla düzenlendiği için bakanlığın bununla ilgili bir değişikliği olamaz. Ama bu kanunun değişmesi için bir engel de yok. Bu meclise getirilirse birtakım konularda düzenleme yapılmasıyla ilgili irade oluşturulması yönünde çalışmalarımız var. Bizim önerimiz, bu konuda hizmet yılına dayalı düzenlemenin yapılmasıyla bu tartışmaların tamamen ortadan kalkması.”

XS
SM
MD
LG