Alman hükümetinin en tanınan isimlerinden Federal Sağlık Bakanı Karl Lauterbach’ın, Almanya'nın Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ile "savaş halinde" olduğunu söylemesi ülkenin savaşın resmen savaşın taraflarından biri olup olmadığı yönünde tartışmalara neden oldu.
Almanya’nın en tanınan felsefecilerinden Richard David Precht'in, NATO ülkelerinin Rusya'ya Ukrayna'nın NATO'ya alınmayacağı konusunda garanti vermesi ve böylece Putin’in savaşı sona erdirebilmesi için müzakerelere zemin hazırlanması önerisine tepki olarak bir açıklama yapan Lauterbach, "Dürüst olalım: Putin'in önünde önünde diz çökmeyi önermenin ne anlamı var? Biz Putin’in psikoterapistleriyle değil, kendisiyle savaş halindeyiz. Ukrayna'nın kurtuluşunu hedefleyen zafere kadar desteğimizi tutarlı bir şekilde sürdürmeye devam edeceğiz. Putin'in ruh halinin bununla başa çıkıp çıkamayacağı ise önemli değil" ifadelerini kullandı
Lauterbach, sözkonusu cümleyle Almanya’nın Rusya’nın lideri ile savaş halinde olduğunu bu açıklıkta ifade eden ilk bakan oldu. Daha önce Maliye Bakanı Christian Lindner, Rusya’nın Almanya’ya karşı bir "enerji savaşı" başlattığını söylemiş, bunu neden göstererek ülkedeki nükleer enerji santrallarının açık kalmasını talep etmişti.
Lauterbach’ın sözlerine Savunma Bakanı’ndan düzeltme: “Savaşın tarafı olmayacağız”
Lauterbach’ın sözlerini düzeltmeye çalışan Savunma Bakanı Christine Lambrecht, Almanya’nın Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşın tarafı olmadığını vurgulayan bir açıklama yaptı. Lambrecht, "Hem Alman hükümeti hem de bir bütün olarak NATO’nun bu konudaki yaklaşımı çok açık: savaşın tarafı olmayacağız" dedi.
Ukrayna’da dün mevkidaşı Oleksii Reznikov ile bir araya gelen Lambrecht, "Savaş tarafı olmama ilkesi en başından beri bizim için geçerli oldu ve bu konuda hiçbir şey değişmedi" şeklinde konuşarak Lauterbach’ı adeta yalanladı.
Lambrecht, Odessa’da yaptığı açıklamada, Almanya’nın Ukrayna’ya birkaç ay önce sağlamaya söz verdiği "IRIS-T" tipi hava savunma sisteminin gelecek günlerde ulaştırılacağını belirtti.
Ukrayna’nın NATO’ya hızlı şekilde alınmasına ilişkin yaptığı başvuruyu anlayışla karşıladığını belirten Lambrecht ancak böyle bir prosedür için belirli şartların yerine getirilmesi gerektiğini söyledi.
Bu arada Alman Federal Meclisi Bilim Servisi Alman medya kuruluşlarına, Alman siyasi terminolojisinde savaşın tarifinin ne olduğu konusunda bir açıklama gönderdi. Yazıda, "Klasik anlamda uluslararası hukukta savaş kavramı şu şekilde tanımlanmaktadır: devletler veya devlet grupları arasında silahlı mücadele ve savaş ilanı veya ültimatom. Bazı uluslararası hukuk akademisyenleri ikinci özelliği bir kenara bırakarak, diplomatik ilişkilerin kesilmesini içeren bir güçlü bir yaptırımı da savaş olarak yorumlamaktalar" ifadelerine yer verildi.
Savaş Alman toplumunu kalıcı olarak bölecek
İki Almanya’nın birleşmesinin 32’nci yılı nedeniyle açıklama yapan Saksonya Eyaleti Başbakanı Michael Kretschmer, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşının Doğu ve Batı'daki Almanlar arasındaki ilişkileri kökten değiştireceğini belirterek, "Bu savaş, Almanlar’ın ortak hafızasına ortak acı bir deneyim olarak geçecek bir dönüm noktası olacak" dedi.
"Yeniden birleşmemizin 32’nci yılında, Ukrayna'daki savaş ve bunun nasıl sonuçlandırılabileceği konusunda farklı bakış açıları olduğunu kabul etmemiz gerekir" diyen Başbakan, Batı Alman siyasetçilerin her zaman Doğu Almanlar’ın görüşlerinin ciddiye alınması gerektiğini söylediklerini, bunun bu konudaki görüş farklılıkları için de geçerli olması gerektiğini ifade etti.
Almanya’nın doğusunda Rusya yanlısı gösteriler yapılıyor
Çeşitli kamuoyu araştırmalarında ve haberlerde, eski Doğu Almanya sınırları içerisinde oluşturulan yeni eyaletlerde yaşayan ve Alman medyasında Doğu Alman olarak tanımlananlar arasında Rusya’ya destek verenlerin çoğunluğu oluşturduğu şeklinde iddialar yer alıyor.
Son haftalarda ülkenin doğusunda bulunan eyaletlerdeki birçok kentte düzenlenen ve binlerce kişinin katıldığı protesto gösterilerinde fiyat artışları ve hükümetin enerji politikaları eleştirilirken, Moskova'ya karşı yaptırımların geri çekilmesi de istendi.
Sağ popülist Almanya için Alternatif Partisi (AfD) ise, eski Doğu Almanya’nın çöküşüne yol açan "Pazartesi gösterileri" gibi bu gösterilerin Almanya’nın doğusundaki kentlerde her Pazartesi sürdürüleceğini, ayrıca 8 Ekim’de başkent Berlin’de "Önce bizim ülkemiz" sloganıyla bir büyük miting düzenleyeceklerini ilan etti.