Biden yönetiminin, El Kaide lideri Eymen El Zevahiri’nin öldürülmeden önce Kabil'deki varlığına ve Taleban ile Afgan Merkez Bankası'nın ayak sürümesine rağmen, Afganistan'ın yabancıların elinde bulunan milyarlarca dolarlık varlığının serbest bırakılması görüşmelerine devam edeceği bildirildi.
Reuters haber ajansı, iddiayı konu hakkında bilgi sahibi üç kaynağa dayandırdı.
Çöken Afgan ekonomisinin istikrara kavuşturulmasına yardımcı olacak bu girişimi sürdürme kararı, Washington'da insani kriz konusunda artan endişeyi ortaya koyuyor.
Birleşmiş Milletler, kış yaklaşırken ülkedeki 40 milyon kişinin neredeyse yarısının "akut açlık" ile karşı karşıya olduğu uyarısında bulunmuştu.
Afgan Merkez Bankası varlığını İsviçre’deki bir güven fonuna aktarma planı
Reuters'ın geçen ay aktardığına göre, ABD önderliğindeki girişimlerin merkezinde, yabancıların elinde bulunan milyarlarca Afgan Merkez Bankası (DAB) varlığının İsviçre’deki bir güven fonuna aktarılması planı yer alıyor.
Ödemeler uluslararası bir kurulun yardımıyla yapılacak ve ABD ile BM yaptırımları altındaki Taleban liderleri devredışı bırakılacak.
Radikal İslamcı Taleban ise, Haziran ayı sonunda Doha'da yapılan görüşmelerde karşı bir öneri sunmuştu.
İsminin açıklanmasını istemeyen iki kaynak, ABD Dışişleri ve Maliye bakanlıklarından yetkililerin, 11 Ağustos'taki bir brifingde, bağımsız analistlere görüşmelerin hızından duydukları hayal kırıklığına rağmen görüşmeleri sürdüreceklerini söylediğini aktardı.
Brifing, El Kaide lideri Ayman El Zevahiri'nin Kabil'deki güvenli evinin balkonunda CIA operasyonu ile öldürülmesinden 12 gün sonra düzenlendi.
“Taleban eli kolu bağlı oturuyor”
Taleban ve Afgan Merkez Bankası’nın (DAB) hızlı hareket etmediğini söyleyen Amerikalı bir yetkili, brifingde "Taleban eli kolu bağlı oturuyor ve bu çileden çıkarıcı bir durum" dedi.
Dışişleri Bakanlığı brifing hakkında yorum yapmayı reddetti.
Adının açıklanmasını istemeyen bir başka Amerikalı kaynak da brifingin içeriğini Reuters’a doğruladı. Kaynak, "Saldırı, ABD hükümetinin uluslararası güven fonunun kurulması taahhüdünü değiştirmedi" ve ABD saldırıdan önce olduğu gibi aynı hız ve şevkle çalışıyor" dedi.
Taleban tarafından yönetilen dışişleri ve enformasyon bakanlıkları ile DAB yorum taleplerine henüz yanıt vermedi.
Amerkalı yetkililer güven fonu planını İsviçre ve diğer taraflarla da görüştü.
Afganistan'ın ekonomik ve insani krizleri, 20 yıllık savaşın ardından ABD öncülüğündeki son yabancı birliklerin ülkeden ayrılması ve Taleban'ın 15 Ağustos 2021'de Kabil'i ele geçirmesinin ardından, Washington ve diğer bağışçıların, hükümet bütçesinin yüzde 70'ini finanse eden yardımları durdurmasıyla derinleşti.
New York Merkez Bankası’ndaki 7 milyar dolarlık Afgan varlığı donduruldu
Washington ayrıca döviz kaçışlarını durdurarak New York Merkez Bankası'ndaki 7 milyar dolarlık Afgan varlığını dondurdu ve Afganistan'ın bankacılık sistemini fiilen felç etti.
Şubat ayında Biden bu miktarın yarısının "Afgan halkının yararı için" bir kenara ayrılmasını emretti. Diğer ülkelerin elinde de 2 milyar dolarlık Afgan rezervi bulunuyor.
Başlangıç olarak Biden'ın ayırdığı 3,5 milyar dolar, önerilen güven fonuna aktarılacak ve gerekirse Afganistan'ın Dünya Bankası borçlarını ödemek ve ulusal para birimi olan Afgani ve pasaport basmak için kullanılabilecek.
Diğer 3,5 milyar dolar ise 11 Eylül 2001'de ABD'ye yapılan saldırılar nedeniyle Taleban'a karşı açılan davalarda kullanılıyor. Ancak mahkemeler bu fonların da serbest bırakılmasına karar verebilir.
Varlıklar nihayetinde, DAB'ın yeniden sermaye yapısının yeniden düzenlenmesine, Afganistan parasının değerinin ayarlanmasına, enflasyonla mücadeleye ve ithalat için döviz sağlama kabiliyetinin güçlendirilmesine de gidebilir.
Ancak Zevahiri'nin öldürülmesinin ardından ABD Dışişleri Bakanlığı, DAB'ın sermaye yapısının yeniden düzenlenmesini, "kısa vadeli bir seçenek" olmaktan çıkardı ve Taleban'ın 2020'de ABD askerlerinin çekilmesi anlaşmasını ihlal ederek El Kaide liderini barındırmakla, "fonların terörist gruplara aktarılmasıyla ilgili" endişeleri körüklediğini açıkladı.
Merkez Bankası militanları
İki kaynağın aktardığına göre Amerikalı yetkililer brifingde, Taleban'ın uluslararası arenada desteklenen bazı taleplere direnmesi nedeniyle görüşmelerin ilerlemesinin zorlaştığını söyledi.
Bu taleplerden biri, Afgan Merkez Bankası’nın başında bulunan ve biri ABD ile BM’nin yaptırımları altında olan iki üst düzey militanın, bankanın Taleban'ın müdahalesinden uzak olduğuna dair güven tesis edilmesine yardımcı olacak deneyimli profesyonellerle değiştirilmesi.
Kaynaklara göre Taleban ve DAB, prensipte anlaşmış olsalar da bankaya kara para aklamayla mücadele gözlemcileri yerleştirilmesi konusunda resmi bir mutabakata varmadılar.
Kaynaklar, yetkililerin brifingde, Taleban ve DAB'ın uzlaşmazlıklarıyla ilgili örnekler verdiklerini söyledi.
Bu örnekler arasında, Dünya Bankası tarafından tutulan ve çok ihtiyaç duyulan uluslararası yardım fonlarının Kabil'deki insani yardım kuruluşlarına aktarılması için BM tarafından yönetilen bir planla işbirliği yapmayı reddetmek de vardı.
Yetkililer brifingde ayrıca Washington'un Mart ayında diğer hükümetlerden, özel bankaları Afganistan ile uluslararası işlemlerin kolaylaştırıldığı temsilcilik ilişkilerini yeniden kurmaya teşvik etmelerini istediğini söyledi.
Bir kaynağa göre Amerikalı yetkili brifingde, ABD büyükelçilikleri aracılığıyla demarş adı verilen diplomatik notalarla yapılan sosyal yardımlar için "çok fazla iştah olmadığını" söyledi.
Yetkili, bunun kısmen DAB'da kara para aklamayı inceleyen bağımsız gözlemcilerin bulunmamasından kaynaklandığını kaydetti.