Türkiye'nin "teröre destek" gerekçesiyle başta itiraz ettiği ancak daha sonra varılan üçlü anlaşma neticesinde yeşil ışık yaktığı İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğinin İttifak üyesi ülkeler tarafından onaylanması süreci hızla ilerliyor.
Bugüne kadar NATO üyesi 23 ülke, asırlarca "tarafsız" kaldıktan sonra Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından NATO şemsiyesi altına girmek isteyen İsveç ve Finlandiya'nın katılım protokolünü onayladı.
Son olarak Fransa ve İtalya parlamentoları 2 Ağustos'ta, ABD Senatosu da 3 Ağustos'ta iki İskandinav ülkesinin NATO'ya katılım protokolüne beklenen desteği verdi. Ancak katılım sürecinin tamamlanmasını Türkiye'nin tavrı belirleyecek. NATO'yu kuran Washington Anlaşması'na göre, tüm üyeler onaylamazsa, NATO'nun "Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için" maddesi diye anılan 5'inci maddesi İsveç ve Finlandiya için uygulanmayacak.
NATO zirvesi öncesi Türkiye, İsveç ve Finlandiya'nın üyeliğine, "PKK, YPG ve FETÖ üyelerini barındırdığı ve teröre destek verdiği" iddiasıyla veto koymuştu. Madrid'de 28-30 Haziran tarihlerinde yapılan zirvede imzalanan üçlü mutabakat muhtırasıyla çözülen krizin ardından, Genel Sekreter Jens Stoltenberg, Brüksel'de üye ülke büyükelçilerini acil toplantıya çağırdı. Türkiye engeli kalkınca, Brüksel'deki toplantıda İsveç ve Finlandiya "davetli ülke" statüsü aldı.
NATO bu adımın ardından, üyelik protokollerini tüm üye ülke başkentlerine göndererek onaylamalarını istedi. Normalde bir yıl kadar alabilen üyelik onay süreci, Rusya'nın saldırısı nedeniyle, yıldırım hızıyla ilerledi. Bir ay gibi kısa bir sürede 23 NATO üyesi ülke protokolü parlamentolarında onayladı.
7 ülkenin onayı bekleniyor
İsveç ve Finlandiya'nın Katılım Protokolleri'ni son olarak Fransa, İtalya ve ABD onayladı. Fransa, NATO üyelik protokolünü onaylayan 21'inci ülke oldu. Üyelik protokolünü onaylama sürecini Kanada başlattı.
Madrid'deki NATO zirvesinde alınan karardan hemen sonra, 5 Temmuz'da Kanada, Danimarka, İzlanda ve Norveç parlamentoları protokolü onayladı. Bir gün sonra, 6 Temmuz'da Estonya ve İngiltere; 7 Temmuz'da Arnavutluk; 8 Temmuz'da Almanya; 12 Temmuz'da Hollanda ve Lüksemburg; 13 Temmuz'da Bulgaristan; 14 Temmuz'da Letonya ve Slovenya; 15 Temmuz'da Hırvatistan; 20 Temmuz'da Polonya, Litvanya ve Belçika; 21 Temmuz'da Romanya, 27 Temmuz'da Kuzey Makedonya, 28 Temmuz'da Karadağ, 2 Ağustos'ta Fransa ve İtalya, 3 Ağustos'ta ise ABD Kongresi protokole onay verdi.
Potokoller, NATO'ya üye 30 ülkeden Türkiye, Çek Cumhuriyeti, Yunanistan, Macaristan, Portekiz, Slovakya ve İspanya parlamentolarında ise henüz onaylanmadı. Protokolü imzalaması en güç görünen ülke ise Türkiye.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, memorandumun imzalanmasının hemen ardından, "İsveç imzalarının gereğini yerine getirmezse ve 81 terör üyesini Türkiye'ye iade etmezse, Türkiye'nin de parlemento onayını vermeyeceğini" açıklaması krizin esasında sona ermediğini ortaya koydu.
Fransız solu NATO konusunda bölündü
Fransız parlamentosunda 2 Ağustos Salı akşamı yapılan göüşmelerde, sağ partiler katılım protokellerine tam destek verirken, aşırı sağ çekimser kaldı, sol partiler ise bölünme sergiledi. Oylamada sosyalistler ve Yeşiller protokol lehinde oy kullanırken, Meclis'e önemli sayıda milletvekili sokan radikal sol hareket Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) ve Fransız Komünist Partisi PCF karşı oy kullandı. Protokol, 46'ya karşı 209 oyla kabul edildi.
Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna, oylamanın ardından, "Bugüne kadar tarafsız kalan Finlandiya ve İsveç'in aldığı bu karar tarihi bir öneme sahip. Rusya'nın Ukrayna'yı işgaliyle jeopolitik tüm dengelerin alt üst olduğu bir dönüm noktası. NATO üyeliği toplu savunmamızla ilgilidir. Hiçbir zaman saldırgan bir amaç taşımıyor" diye konuştu.
Savunma Bakanı Sebastien Lecornu de, "Bu iki Avrupalı ortağın katılımı, Atlantik İttifakı'nın caydırıcı duruşunu ve Avrupa güvenliğini güçlendirmeye katkıda bulunacaktır" mesajını paylaştı.
Ancak protokol aleyhinde oy kullanan LFI milletvekillerine göre, iki ülkenin NATO'ya katılımı tehlikeli bir sürecin başlangıcı. LFI milletvkili Aurelien Saintoul, "NATO ve Avrupa Birliği'nin örtüşmesi tehlikeli bir sürecin başlangıcı" dedi. Aşırı sağ RN milletvekili Laurent Jacobelli de, "bu katılım süreciyle Rusya'ya meydan okuma sinyali verilmesini" eleştirdi. Jacobelli, "NATO, ABD'nin askeri-sanayi kompleksi için ticari bir vitrindir" diye konuştu.
Protokollere destek veren merkez sağ Cumhuriyetçiler (LR) ise, "NATO operasyonlarına düzenli olarak katkıda bulunan bu iki ülkenin meşru taleplerini desteklediklerini açıkladı. LR milletvekili Michele Tabarot, "Ancak bu iki üyelik talebi, Avrupa savunmasının yeterli korumanın garantisi olmadığı gerçeğini gözler önüne seriyor. Bu AB için bir uyarı olmalı" dedi. Sosyalist (PS) milletvekili Alain David de, jeopolitik bağlamın bu NATO üyeliğini "gerekli" hale getirdiğini savundu.
Bir adım da İtalya'dan
Fransa'nın ardından İtalya da, Çarşamba günü İsveç ve Finlandiya'nın NATO katılım protokollerini onayladı. İtalya Senatosu metni 13'e karşı 202 oyla kabul etti, 2 milletvekili de çekimser kaldı. Salı günü de Meclis'te yapılan görüşmelerde, İtalyan milletvekilleri tasarıyı 398 lehte, 9 aleyhte ve 20 çekimser oyla onaylamıştı.
Süreç nasıl işleyecek?
İsveç ve Finlandiya için NATO tarihinde görülmedik biçimde hızlı ilerleyen süreç, 30 üyenin birden protokolleri onaylamasıyla son bulacak. Tüm NATO üyesi ülkeler, potansiyel yeni üyelerin katılımına ilişkin protokolleri kabul ettiklerini bildirdikten sonra, Genel Sekreter Stoltenberg, iki ülkeyi İttifaka katılmaya davet edecek. Davet edilen ülkeler, Brüksel'deki NATO karargahındaki toplantının ardından resmen NATO üyesi olacaklar.