Erişilebilirlik

Diyarbakır’da Tutuklanan 16 Gazeteciye TGC'den Ödül


Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Basın Özgürlüğü Ödülü Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 16 Haziran’da tutuklanan 16 gazeteciye verildi.

Bugün Basın Müzesi’nde düzenlenen ödül töreninde Abdurrahman Öncü, Aziz Oruç, Elif Üngür, İbrahim Koyuncu, Lezgin Akdeniz, Mazlum Doğan Güler, Mehmet Ali Ertaş, Mehmet Şahin, Neşe Toprak, Ömer Çelik, Ramazan Geciken, Remziye Temel, Safiye Alagaş, Serdar Altan, Suat Doğuhan ile Zeynel Abidin Bulut adına ödülü gazeteci Faruk Balıkçı aldı.

Faruk Balıkçı: ‘‘Bölgede 12 Eylül’den bu yana gazetecilik yapmaktayım, bu kadar yoğun baskı yaşanmadı’’

TGC Başkanı Turgay Olcayto’nun elinden Basın Özgürlüğü Ödülü’nü alan Faruk Balıkçı, ödülü tutuklu gazetecilerin avukatı Resul Temur’a teslim edeceğini söyledikten sonra zor günlerde gazeteciler arasında güçlü dayanışma olmasının her türlü baskıya karşı mücadele gücünü arttırdığını dile getirdi.

Balıkçı, ‘‘Ben bu bölgede 12 Eylül’den bu yana gazetecilik yapmaktayım. Ne 12 Eylül döneminde ne de olağanüstü hal döneminde gazeteciler bu kadar yoğun bir baskı yaşamadı. Bu hala da devam ediyor. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin tutuklu 16 gazeteciye ödül vermesi aslında dayanışmanın en büyük örneklerinden biridir. Bu gazeteci arkadaşlarımız gözaltına alındıkları zaman suç unsuru olarak fotoğraf makineleri ve araç gereçleri ortaya kondu. Bunun ortaya konması onların gazeteci olduğunun somut delilidir’’ dedi.

Olcayto: ‘‘Doğudaki arkadaşlarımızın Kürt arkadaşlarımızın gazeteciliğini yasaklayamazsınız’’

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto ise tüm basın meslek örgütlerinin ‘‘gazetecilik suç değil’’ söylemiyle yıllardır kampanya yapmalarına rağmen gazetecilerin yalnızca gazetecilik yaptıkları halde tutuklanmaya devam ettiklerini belirtti.

Olcayto, ‘‘Türkiye coğrafyasında ne kadar bir takım insanları ötekileştirmek isterlerse istesinler bizim meslek buna izin vermeyecek. Ben yerel gazetecilik seminerlerinde de söylerdim arkadaşlara, ‘bizim için Türkiye’nin hangi yöresinde bir arkadaş gazetecilik yapıyorsa –ama gerçekten gazetecilik yapıyorsa- onun arkasındayız’. Bu doğudaki arkadaşlarımızın Kürt arkadaşlarımızın gazeteciliğini yasaklayamazsınız. Zaten ortaya koydukları belgeler de gazeteci olduklarını gösteriyor. Bir fotoğraf makinesi koyuyorlar. Daha önce İstanbul’da da yaparlardı, emniyet müdürlüğü yakaladığı arkadaşların fotoğraf makinelerini koyardı masanın üzerine. Ve suç unsuru bunlar. Bir de kitap. Gazetecilik en büyük suç. Biz de hep diyoruz ki gazetecilik suç değildir. Ama biz ne kadar bağırırsak bağıralım duyan yok. Bu arkadaşların arkasındayız’’ diye konuştu.

Özcan: ‘‘İktidar basın özgürlüğü üzerindeki şiddetini sürdürmekte; sansür de devam etmekte’’

PEN Türkiye Merkezi 2. Başkanı Halil İbrahim Özcan da iktidarın basın üzerindeki baskısının artarak sürmesinden yakındı.

Özcan, “Basının üzerindeki bu baskılar karşısında dik durabilmesi ve ona karşı çıkabilmesi ülkedeki tüm aydınların sorunudur. Basın meslek örgütlerinin azaldığımız yerde umudumuzu çoğaltarak bir araya gelmesi gerekiyor. İktidar kendi sürekliliğini devam ettirmek için muhalif sesi, haberin serbestçe dolaşımında ve kendine dokunacak yerde müdahalesini gittikçe arttırarak sürdürüyor. Bu ne kadar sürer bilemem ama her yıl ‘umarız bu bir daha olmasın’ deriz. Ama ne yazık ki iktidar basın özgürlüğü üzerindeki şiddetini sürdürmekte sansür de devam etmekte. Buna karşı birlikte olmalıyız’’ dedi.

Kocatürk: ‘‘Gazetecilik meslek örgütleri sansüre karşı da dayanışmanın gösterilmesi gerektiğini ortaya koymuştur”

Aynı zamanda Basın Özgürlüğü Ödülleri jürisinde de yer alan Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı ve Uluslararası Yayıncılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Kenan Kocatürk yaklaşan seçimler öncesi gazetecilere baskının arttığına işaret etti.

Kocatürk, “Türkiye adı konmamış olsa bile bir seçime gidiyor. Bu seçim zamanı içerisinde önce 16 gazeteci arkadaşımızın Diyarbakır’da tutuklanması toplumun haber alma özgürlüğünün engellediği için bu dayanışmasının gösterilmesi gerektiği için bu ödül verilmiştir. Basın özgürlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğü, haber alma özgürlüğü bizim temel özgürlüklerimizdir. Bu bağlamda gazetecilik meslek örgütleri sansüre karşı da dayanışmanın gösterilmesi gerektiğini ortaya koymuştur” diye konuştu.

XS
SM
MD
LG