Amerikan ve İngiliz istihbarat servislerinin başkanları, Çin’in ülkelerin ekonomileri ve ulusal güvenlikleri için artan bir tehdit olduğu uyarısında bulundu.
ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ile İngiltere’nin iç istihbarat servisi MI5’in direktörleri, Londra’daki Thames House’da bulunan MI5 merkezinde açıklamada yaptı.
FBI Direktörü Christopher Wray, Çin hükümetinin İngiltere, ABD ve Avrupa'daki müttefikler için ekonomik ve ulusal güvenliğe yönelik "en büyük uzun vadeli tehdidi oluşturduğunu" söyledi.
"Çin hükümeti bizim ve müttefiklerimizin siyasetine müdahale ederek dünyayı şekillendirmeye çalışıyor" diyen Wray, Pekin'in bu yıl New York'ta yapılan bir Kongre seçimine doğrudan müdahale ettiğini, çünkü Tiananmen Meydanı'ndaki eski bir protestocu ve eleştirmen olan bir adayın seçilmesini istemediğini söyledi.
Wray, Çin hükümetinin "Batılı işletmeler için birçok iş adamının bile fark ettiğinden daha ciddi bir tehdit oluşturduğu" ve "teknolojiyi çalmaya kararlı olduğu" uyarısında bulundu.
"Batı'nın varsayımı korkarım ki yanlıştır"
MI5 Direktörü Ken McCallum ise, servisin "Çin'in endişe verici faaliyetlerine karşı daha önce kısıtlı olan çabalarını iki katından fazla arttırdığını" bildirerek, Çin’le ilgili 2018 yılına kıyasla yedi kat daha fazla soruşturma yürütüldüğüne dikkat çekti.
İngiltere’nin geçen yıl 37 ülkeyle siber casusluğa karşı savunmalarına yardımcı olmak üzere istihbarat paylaştığını belirten McCallum, Mayıs ayında kritik havacılık şirketlerini hedef alan sofistike bir tehdidi etkisiz hale getirdiklerini kaydetti.
Çin'in bir eyaleti olarak gördüğü Tayvan hakkında da konuşan Wray, Çin'in Tayvan'ı zorla ele geçirmeye çalışabileceğini söyledi.
McCallum, "Çin'de artan refahın ve Batı ile artan bağlantının otomatik olarak daha fazla siyasi özgürlüğe yol açacağı yönündeki yaygın Batı varsayımının, korkarım ki yanlış olduğu ortaya çıkmıştır" dedi.
İngiltere'deki Çin Büyükelçiliği sözcüsü ise McCallum ve Wray tarafından yapılan yorumlarla ilgili bir soruya cevaben, "ABD ve İngiltere istihbarat yetkililerinin Çin'e yönelik iddiaları tamamen asılsızdır” açıklamasında bulundu.
Sözcü, Çin'in her iki ülkeyi de "zamanın eğilimini anlamaya, uzun süredir güncelliğini yitirmiş olan Soğuk Savaş zihniyetini terk etmeye, ‘Çin tehdidini’ yaymayı bırakmaya ve çatışma ile ihtilaf yaratmaya son vermeye" çağırdığını söyledi.
