Erişilebilirlik

Sosyal Medya Bağımlılığına Karşı Yasa Tasarısı


Sosyal medya bağımlılığının tehlikelerine ilişkin gerçekler, giderek daha görünür hale gelmeye başladı. Uzmanlar, özellikle 18 yaş altı kişilerde, pandeminin de etkisiyle sosyal medyanın kullanım süresindeki artışa dikkat çekiyor. Bunun ardından California eyalet meclisi, yeni bir yasa tasarısını gündeme taşıdı. Tasarı onaylanırsa, Californialı ebeveynler, çocuklarını bağımlı hale getiren sosyal medya platformlarına 25 bin dolara kadar dava edebilecek.

Californialı aileler yakında sosyal medya ve teknoloji şirketlerine, ‘sosyal medyaya bağımlı’ hale gelen çocuklarını gerekçe göstererek dava açabilir.

Nedeni, bir süre önce eyalet meclisinden geçen bir yasa tasarısı…Tasarı onaylanırsa, Californialı ebeveynlerin Instagram ve TikTok gibi platformları 25 bin dolara kadar dava etmesinin yolu açılacak. Tasarı yasalaşırsa 1 Ocak 2023’te yürürlüğe girecek.

Özellikle çocuklar ve gençler üzerinde ciddi bağımlılık yaratan sosyal medya platformları, California Eyalet Meclisi’nde onaylanan tasarının ardından yasal yaptırıma karşı belli yaş gruplarına kullanımı kısıtlayabileceğini belirtti.

Aileler ise bu çalışmanın sosyal medya bağımlılığını çözebilmekten uzak olduğunu savunuyor.

California’da Sosyal Medya Bağımlılığına Karşı Yasa Tasarısı
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:06:02 0:00

Angie Schoppe, “Bunun gerçekten işe yarar olduğunu düşünmüyorum. Televizyon gibi, çeşitli filmler gibi çocukları etkileyen her şeyde sorumluluğun ailelerde olduğunu düşünüyorum. Onlarla konuşmak ve izledikleri içerikler konusunda bilinçlendirmek gerekiyor. Milyon dolarlık bu şirketleri dava etmenin de bir sonuç getireceğini düşünmüyorum. Çocuklarımızı eğitmek her şeyin başında geliyor” diyor.

Kim Schaeffer de “Bence fikir güzel ancak demokratik bir ülkede, yani ifade özgürlüğünün olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Sosyal medya şirketlerinin sorumluluğu, kesinlikle düşünülmesi gereken bir konu, ancak bu konuda aileler de kendi sorumluluklarını gözden geçirmeli. Yani çocukların erişebildiği içerikler sosyal medya şirketlerinin olduğu kadar ailelerin de sorumluluğunda. Özgür bir ülkede yaşadığımız için bu büyük şirketleri dava etmeyi mantıklı bulmuyorum” ifadelerini kullanıyor.

Geçtiğimiz yıl Amerika’nın gündemine oturan bir Facebook muhbiri, şirketin nefret dili, bağımlılık ve manipülasyonu bilinçli olarak körüklediği ve platformun çocuklara zarar verdiğini itiraf etmişti.

Amerikalı senatörler de Şubat ayında artık resmi adı Meta olan Facebook ve Twitter gibi sosyal medya platformlarının bağımlılık yaratan eylemlerine karşı yeni bir yasa tasarısını Senato'ya sunmuştu.

Sosyal medya kullanıcılarının sayısı her gecen gün artarken, bağımlı kullanıcıların sayısı da doğru orantıda artıyor.

Çeşitli kuruluşlardan derlenen araştırmanın 2021 yılı sonuçlarına göre, dünya genelinde yaklaşık 330 milyon kişinin sosyal medya bağımlılığıyla mücadele ettiği tahmin ediliyor.

Amerikalılar’ın %71'i günlük olarak sosyal medya hesaplarını kontrol ettiğini belirtiyor.

Sosyal medyayı günde ortalama 3 saat 1 dakika ile 13-19 yaş arası çocuklar kullanıyor. Gençlerin en çok kullandığı platform ise TikTok.

Günde beş ila yedi saatini akıllı telefonlarında geçiren gençlerde depresyon belirtileri görülme olasılığı iki kat artarken, sosyal medyada olmamak genç yetişkinlerin %34'ünde bir şeyleri kaçırma korkusuna neden oluyor.

Gençlerin %43'ü gönderileri beğenilmezse kendini kötü hissediyor.

Michigan Üniversitesi’nden Klinik Psikolog Dr. Duygu Kuzu, beğenilmeme stresinin Amerika’daki gençler arasında intihar vakalarını arttırdığını belirtiyor.

Kuzu, “Psikolojik açıdan baktığımızda en çok karşılaştığımız durumlar, kaygı bozuklukları oluyor. Beden memnuniyetsizlikleri, beden algısı bozuklukları çünkü, orada paylaşılanlar filtrelerden geçiyor. En ideal olanlar sergileniyor. Dolaysıyla bunu izleyen çocuk ergen diyor ki, ben de buna sahip olmak istiyorum. Bunun da bir sonu bir limiti olmadığı için yapamadıkça onda yarattığı kaygı düzeyi, depresyon artıyor. Hatta maalesef bir noktada özellikle Amerika’da intihar vakalarının çok arttığını görüyoruz. Bunun da baş sorumlusu sosyal medya” diyor.

Sosyal medya kullanıcılarının yüzde 73’ü uyku sırasında telefonunu yanından ayırmıyor ya da hemen ulaşabileceği bir mesafede bırakıyor. 13-19 yaş arası kişilerin yüzde 10’u uyku sırasında ortalama 10 kez telefonlarına baktığını belirtiyor.

Trafikte de durum farklı değil. Sürücülerin %55'i sürüş sırasında sosyal medyayı kontrol etme ihtiyacı duyduğunu belirtiyor.

Sosyal medya bağımlılığı 7’den 70’e geniş bir kesime yayılmış olsa da California’da onaylanan yasa tasarısı şimdilik sadece 18 yaş altı gençleri kapsıyor.

Tasarı, ‘bağımlı’ kişileri, fiziksel, zihinsel, duygusal, gelişimsel ya da maddi olarak zarar gören ve sosyal medyada geçirdikleri zamanı durdurmak veya azaltmak isteyen, ancak meşgul oldukları için yapamayan 18 yaşından küçük çocuklar olarak tanımlıyor.

Uzmanlara göre, yasaların getireceği engellemeleri beklemeden sosyal medya bağımlısı çocuklar için önlem alınması gerekiyor. Klinik Psikolog Duygu Kuzu’ya göre günlük tutarak başlamak ve hedefler koymak çözüme giden yolda ilk adım.

Kuzu, “Bizim tehlikelere açık olması açısından en hassas bulduğumuz aralık 9-13 yaş arası. Dolayısıyla, önerimiz olabildiğince geç, çocuklarına ilk telefonlarını almaları eğer bu mümkünse… Diyelim ki mümkün değil ve çocuk sosyal medyada çok aktif, biz de bundan şikayetçiyiz, yaşamında güçlükler görmeye başladık. O zaman günlükler tutmasını öneriyoruz. Sosyal medyada ne kadar zaman geçiriyor. Bunu yazarak, tüm aktivitelerinin içinde görerek, onun da fark etmesini sağlamak ilk adım. Diyelim ki 5 saat bunu sosyal medya diyeti yaparak 4 saate indirmek bir hedef olabilir” diyor.

XS
SM
MD
LG