Başkan Joe Biden, ABD piyasalarında resesyon korkularının arttığı bir ortamda ekonomi politikalarını savundu. Bugün Philadelphia'da düzenlenen işçi federasyonu kurultayında konuşan Biden, örgütlü emekle ilişkilerini derinleştirmeye ve Demokratlar arasındaki güvenoyunu arttırmaya çalışıyor.
Sık sık sesini yükselten Biden, yönetiminin her yıl milyarlarca dolar eksik vergi ödediğini söylediği milyarderlerin ve şirketlerin peşinde olmaya devam edeceğine ve ABD'deki eşitsizliği azaltmayı amaçlayan ekonomi politikaları izleyeceğine söz verdi.
Biden "İşimiz bitmedi. Amerika'nın hala yapması gereken bir seçim var. Azınlık için azınlığın hükümeti ya da hepimiz için bir hükümet arasında bir seçim. Hepimiz için demokrasi, hepimizin adil bir şansa ve ekonomideki yerimizi kazanma şansına sahip olduğu bir ekonomi seçimi" şeklinde konuştu.
Merkez Bankası’nın (FED) enflasyonu kontrol altına almaya çalışırken ABD'nin büyümesine zarar vereceği endişesi, hafta başında S&P 500 endeksinde resesyona işaret edebilecek bir durum olan "ayı piyasasına" girmesine neden oldu.
JP Morgan CEO'su Jamie Dimon dahil bazı şirket yöneticileri geçtiğimiz haftalarda, yüksek enflasyon ve Merkez Bankası’nın resesyondan kaçınırken harcamaları kısmayı dengelemesi nedeniyle ABD'de bir ekonomik fırtınanın yaklaşmakta olduğu konusunda uyarıda bulunmuştu.
Biden bugün konuşmasında bu endişelere de değindi. ABD Başkanı, "Bu ülkeyi Wall Street inşa etmedi, bu ülkeyi orta sınıf inşa etti" dedi; yatırım bankacılarının greve gitmesi halinde ABD ekonomisine pek bir şey olmayacağını kaydetti.
Cumhuriyetçiler, Demokratlar’ın 1,9 trilyon dolarlık Amerikan Kurtarma Planı'nı, 40 yılın en yüksek seviyelerine ulaşan enflasyonu körüklemekle suçluyor. Biden ve Demokratlar, ABD ekonomisinin güçlü olduğunun işaretleri olarak rekor düzeyde düşük işsizlik, küçük işletme girişimleri ve özellikle pandemi kapanmalarından orantısız bir şekilde zarar gören düşük gelirli işçiler için ücret artışını gösteriyor.
Kongre Bütçe Ofisi geçen ay, gelirlerdeki toparlanma ve harcamalardaki düşüş nedeniyle ABD bütçe açığının geçen yılki 2,775 trilyon dolardan 2022 mali yılı için 1,036 trilyon dolara gerileyeceği tahmininde bulundu.
ABD Başkanı, "Pervasız harcamalarla ilgili bu yalanları daha fazla duymak istemiyorum. İnsanların hayatlarını değiştiriyoruz" diye konuştu.
Biden, her dört yılda bir düzenlenen ve işçi liderlerinin strateji belirlediği Amerikan Emek Federasyonu ve Endüstriyel Örgütler Kongresi’nin (AFL-CIO) kurultayında yaklaşık 2 bin sendika üyesi, lideri ile eyalet temsilcileri ve yerel yetkililerin önünde konuştu. ABD’nin en büyük işçi sendikaları federasyonu olan AFL-CIO, 57 bağlı sendika ve 12,5 milyon işçiyi kapsıyor.
Eski Başkan Donald Trump döneminde ve COVID-19 salgınının yol açtığı gıda kuyruklarını ve iş kayıplarını hatırlatan Biden, bugün rekor düzeyde düşük olan işsizliğe dikkat çekti.
Biden, "Bir tezattan bahsediyoruz. Sıradan insanlar bir kutu yiyecek için bir saat kuyrukta beklerken, başkanlık politikaları Amerikan tarihinde hiç olmadığı kadar milyarder yarattı" dedi.
Sendika desteğine güveniyor
İşçi liderlerinin sendika yanlısı bir başkan olarak takdir ettiği Biden, sendikaları ve toplu pazarlığı desteklemeyi sürdürdü. Beyaz Saray, Kasım ayındaki ara seçimlerde Demokratlar’ın kazanmasında sendikaların desteğine güveniyor.
Biden da sendika üyelerini Pennsylvania’dan ABD Senatosu adayı John Fetterman ve Georgia'da valilik için yarışan Stacey Abrams'a destek vermeye çağırdı.
Sendikaların desteği Biden'ın 2020 seçimlerinde kilit eyaletlerde kazanmasında büyük rol oynadı. Araştırma şirketi Edison Research'e göre, Biden ülke çapında sendikalı hanelerin yüzde 57'sini kazanırken, Trump yüzde 40 oy aldı.
Biden, sendikaların emek düşmanı olarak gördüğü hükümet yetkililerini görevden aldı; işçilerin güvencelerini zayıflatan Trump dönemi düzenlemelerini kaldırdı ve sendika üyeliğinde on yıllardır süren düşüşü tersine çevirmek için bir Beyaz Saray emek görev gücü kurdu.
Yakın zamanda Biden, Beyaz Saray'da yeni nesil sendika örgütlenme temsilcileriyle biraraya geldi. Büyük işletmeleri, çalışanlarının kendi desteğiyle sendikalaşma yoluna gidecekleri konusunda uyaran Biden, Kongre çalışanlarının sendikalaşmasına izin vermesi için başlatılan bir girişimi destekledi.
Ancak Beyaz Saray'ın Şubat ayında yaptığı açıklamaya göre, 1950'lerde yüzde 30'un üzerinde olan sendikalı ABD işgücünün 2021 yılında sadece yüzde 10,3'ü bir sendika tarafından temsil ediliyor. Rakamlar özel sektör çalışanları için daha da düşük; 1983'te yüzde 16,8 olan sendika üyeliği 2021'de yüzde 6,1'e gerilemiş durumda.