İngiltere Başbakanı Başbakan Boris Johnson, Rusya'dan herhangi bir saldırı tehdidine maruz kalması halinde İsveç'e destek sağlama sözü veren bir güvenlik deklarasyonu imzaladı.
İsveç de tıpkı Ukrayna gibi NATO üyesi değil.
Johnson'ın İsveç'i ziyareti sırasında imzalanan bu deklerasyonla İngiltere, İsveç'e, tehdit edilmesi halinde askeri güç dahil her türlü desteği vermeye hazır olduğunu ilan etmiş oldu.
Bu hamlenin devamının yine NATO üyesi olmayan Finlandiya’yla da yapılacağı belirtiliyor.
İki kuzey ülkesi böylece NATO üyeliğine başvuru kararlarını açıklamadan hemen önce güvenlik şemsiyesi altına alınmış olacak.
İki ülkenin başkentleri Helsinki ve Stockholm’dan NATO ile ilgili üyelik başvurusunda bulunma ya da bulunmama kararının gelecek hafta açıklanması bekleniyor.
Güvenlik uzmanları ikili anlaşmaların öneminin altı çizerken, İsveç ve Finlandiya'nın bir NATO üyesi olan İngiltere’den ihtiyaç duydukları anda destek isteme hakkına sahip olacağına dikkat çekiyor.
Bazı çevreler, "böyle bir anlaşma Ukrayna ile yapılmış olsaydı Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin sınıra asker yığmaktan caydırılabilirdi" yorumunu yapıyor.
Diğer taraftan, Moskova’nın İsveç ve Finlandiya ile ilgili bir işgal planı olduğu takdirde bu durumun iki ülkeye askeri güç vadeden İngiltere’yi de çatışmanın bir tarafı haline getireceği değerlendirmesini yapanlar da var.
Askeri analistlerin dikkat çektiği noktalardan biri de, İngiltere’nin NATO üyesi olmasından dolayı, bir üyeye yapılan saldırıyı diğer tüm üyelere yapılmış sayan NATO’nun 5. Maddesi'ni devreye sokma hakkına sahip olması. Bu da ABD başta olmak üzere 30 üye ülkenin birden Rusya’nın karşısına çıkması anlamına geliyor.
Putin geçmişte Finlandiya ve İsveç’e, “eğer NATO’ya girerseniz sonuçlarına katlanırsınız” şeklinde net tehditler yöneltmişti.
Hem Finlandiya hem İsveç “savaş zamanlarındaki tarafsızlıklarıyla tanınan iki ülke” olarak değerlendiriliyor. Ancak her iki ülke kamuoyunda, Ukrayna’nın başına gelenlerden sonra NATO'ya katılma eğiliminin arttığı gözleniyor.