Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni ekonomik program (YEP) dediği faiz indirimine dayalı para politikasında döviz kuru artışı nedeniyle Türk Lirası’ndaki değer kaybına karşı TL cinsinden banka mevduatlarında kur farkı ödeneceğini açıkladı.
Erdoğan, 2 saat 45 dakikalık kabine toplantısı sonrasında, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilmiş olan 2022 yılı bütçesiyle gelecek yıl çift haneli büyüme rakamlarına ulaşılacağını savundu. Bu noktada döviz kuru artışı nedeniyle TBMM’ye ek bütçe gönderileceği iddiasını doğrulayacak herhangi bir açıklama yapmadı.
Merkez Bankası’nın son dört aydır imza attığı faiz indirimi kararlarını devam ettireceği yönünde görüşlerini yineleyen Erdoğan, YEP dediği ve daha önce teorisini bizzat yazdığını açıkladığı faiz karşıtlığına dayalı ekonomik modeli savunmayı sürdürdü. Erdoğan, “Artık bu ülke yüksek faizle parasına para katanların cenneti olmayacak artık bu ülke ithalat cenneti olmayacak. Faizdeki indirimle beraber, birkaç ay sonra enflasyon nasıl düşmeye başlayacak bunu hep beraber yaşayacağız. Her kim kur spekülasyonu, fahiş fiyat ve faiz baskısıyla ülkemizi geçerliliği kalmamış ekonomi modelleriyle yolundan döndürebileceğini sanıyorsa yanılıyor” görüşlerini öne sürdü.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise “Ekonomik model yok” diyerek Erdoğan’ın dini gerekçeler de öne sürdüğü faiz karşıtı tutumuyla Türkiye’ye kötülük yapıldığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, “Bu bir organize kötülük, gözü dönmüş bir deliliktir! Kimse sessiz kalmamalı, herkes nerede durduğunu söylemeli. Çünkü tarih, bu gafleti destekleyenleri de yazacak! Acı olan şu; tüm bu kötülüğün, bile isteye yapıldığını hepimiz biliyoruz. Ekonomik model filan da yok” tepkisini gösterdi.
“TL mevduatına kur artışı farkı verilecek”
Vatandaşlara ait tasarruf mevduat hesaplarına yönelik önlem alınacağını açıklayan Erdoğan, dövizdeki artış kaynaklı kazanç nedeniyle Türk Lirası’ndan dövize geçiş yapılmaması için yeni bir aracı devreye sokacaklarını ifade etti. Dolayısıyla TL’den dövize geçiş yaşanmasından rahatsızlığını ortaya koyduğu gözlemlenen Erdoğan, “Tasarruflarını değerlendirirken kurdaki yükselişten kaynaklanan kaygılarını gidermek isteyen vatandaşlarımıza yeni bir finansal alternatif sunuyoruz. Bundan sonra hiçbir vatandaşımızın ‘kur daha yüksek olacak’ diye mevduatını Türk Lirası’ndan dövize geçirmesine ihtiyaç kalmayacak” dedi. Erdoğan, buna göre kur getirisi bireylerin mevduat kazancının üstünde ise aradaki farkın doğrudan vatandaşa ödeneceğini, bu kazancın da stopaj vergisinden muaf tutulacağını söyledi.
Son haftalarda iş dünyasına ihracata ağırlık verilmesi gerektiği yönündeki mesajlarının ardından istihdam yaratıcı ihracat adımları atılmadığı gerekçesiyle tepki gösterdiği gözlemlenen Erdoğan, döviz kuru artışı nedeniyle özel sektöre yönelik bir takım yeni önlemler de dile getirdi. Erdoğan, “Döviz kurundaki dalgalanma sebebiyle fiyat vermekte zorlanan ihracatçı firmalarımıza doğrudan Merkez Bankası aracılığıyla ileri vadeli kur rakamı verilecek. Şirketler tarafından yapılacak temettü ödemeleri üzerindeki stopajı yüzde 10’a indiriyoruz” diye konuştu.
Döviz kuru hesaplar için rahatlatıcı açıklama
“Türkiye’nin serbest piyasa ekonomisinden ve kambiyo rejiminden en küçük geri adım atmaya ne niyeti ne de ihtiyacı vardır” diyen Erdoğan, böylece bankalardaki döviz cinsinden hesaplara müdahale edileceği yönündeki iddiaları yalanladı.
Erdoğan, “Swap anlaşmalarının önceden belirlenmiş kur düzeyinden yapıldığı dedikodularını ortaya yayanların hangi alçak hesaplara hizmet ettiğini biliyoruz” dedi.
BES’e yatırım çağrısı
Türkiye’de Bireysel Emeklilik Sistemi’ne (BES) devletin yüzde 25 oranında verdiği devlet katkısını arttırarak da TL cinsinden tasarruf edilmesini özendirme çabasını da açıklayan Erdoğan, “Bireysel emeklilik sistemimizin cazibesini artırmak için devlet katkısı oranını yüzde 5 daha artırarak yüzde 30’a çıkartıyoruz” ifadesini kullandı.
Geçmiş açıklamalarında olduğu üzere vatandaşlarca yastık altında tutulmaya devam edilen altın tasarrufu için de yine piyasaya kazandırılması gerektiği görüşünü kaydeden Erdoğan, bu konuda yine “yastık altında” ifadesiyle vatandaşlarca bunun saklanması yerine bozdurulması için adımlar atılacağı sinyalini verdi. Erdoğan, “Yastık altında 280 milyar dolar değere sahip 5 bin ton altın bulunmaktadır. Ekonomiye kazandırılması için piyasa paydaşlarıyla yeni araçlar geliştirilecek” açıklaması yaptı.
Erdoğan, TL’nin değerini korumak için “KİT'lerden bütçeye aktarılan gelir payları endeksli kamu borç senetleri çıkarılarak yatırımcıların Türk Lirası bazlı varlıklara yönelimi teşvik edilecektir” önlemini de dile getirdi.
Yasa teklifi düzeltildi
TÜSİAD’ın iktisadi kabul edilebilirliği olan ekonomik program uygulanması çağrısına tepkisinin devam ettiği de gözlemlenen Erdoğan, “Utanmadan, sıkılmadan Bay Kemal'le biraraya gelip erken seçim konuşuyorsunuz. Boşuna sayıklamayın, bunlar rüya. Haziran 2023'ü bekleyeceksiniz” tepkisini paylaştı.
Erdoğan, ayrıca “Çalışanlarımızı hayat pahalılığı altında ezdirmeme sözümüzü yerine getiriyoruz” diyerek AKP’nin TBMM’ye sunduğu yasa teklifiyle sadece asgari ücretliler için vergi muafiyeti tanıyan yasa teklifinde düzeltme yapılacağını doğruladı. AKP, bugünkü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu gündemindeki teklifte, işçi ve işveren taraflarınca talep edildiği üzere geri adım atarak, tüm çalışan maaşlarından asgari ücret tutarındaki bölümleri için damga harcı ve gelir vergisi alınmayacağı açıklandı. Erdoğan da, bu akşam bunu doğrulayarak, “Memurları da bu kapsama dahil ederek fiilen aldıkları ücretlerin artmasını sağlıyoruz” bilgisini de verdi.
Kılıçdaroğlu: “Ekonomik model falan yok”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise sosyal medya aracılığıyla Erdoğan’ın YEP’i üzerine tepkilerini dile getirdi.
Kılıçdaroğlu, “Nas ve dini gereklilik söylemleri Erdoğan’ın gerçek sebeplerini yansıtmıyor. Bunu hepimiz biliyoruz. Yoksa buyursun tüm faizleri sıfırlasın. Acı olan şu; tüm bu kötülüğün, bile isteye yapıldığını hepimiz biliyoruz. Ekonomik model filan da yok. Geriye tek bir ihtimal kalıyor. Erdoğan kaybettiğini biliyor ve çatışma yaratma peşinde, insanları provoke etme peşinde… Bunun sonu, rafların boşalması, insanların açlıkla sınanmasıdır. Tekrar ediyorum: Bu bir organize kötülük, gözü dönmüş bir deliliktir! Kimse sessiz kalmamalı, herkes nerede durduğunu söylemeli. Çünkü tarih, bu gafleti destekleyenleri de yazacak!” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, bugün Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ile ortak basın toplantısında, “Bu ülkede yaşayan, üretim yapan, çalışan, çiftçisi, emekçisi herkesin konuşmaya hakkı var. Siz konuşmayın ben konuşacağım diyor, demokrasinin d’sinden dahi haberi yok. Devlet akılla yönetilir. Sana bilim vurgusu, ahlak vurgusu yapıyor ona da karşı çıkıyorsun. Devleti yönetemiyorlar. Yönetemediklerini sokaktaki sadece vatandaş da görüyor. Hangi faiz indi? Çiftçinin, esnafın, tüccarın, bankalara borçlanan vatandaşı indi mi hayır. Kimin faizi indi? Vatandaşa yansıyan bir şey yok. Merkez Bankası, düşük faizle kredi açıyor, bankalar kredi alıyor, Hazine borçlanmak istiyor, yüzde 14'ten aldığı krediyi yüzde 22'den satıyor. Bankalar kazanıyor. Bir avuç insana hizmet ediliyor, hayal aleminde yaşıyor bunlar” diye konuştu.
Demokrat Parti Lideri Uysal da, “Nasılsınız demekten bile imtina ettiğimiz günleri yaşıyoruz. Derin bir sistematik çöküşün içerisindeyiz. Saray, sultanlar gözlerini, kulaklarını kapatsalar da milyonlarca insanımız büyük bedelleri hanesinde yaşıyor. Aleni yanlışlara bu süreç içinde suç ortağı yapılmış yapılar ve aktörler gizli hikmetler arasa da milletimizin gözü önünde hadiseler gerçekleşiyor. Bir büyük tarihin içinden gelip, pek çok sorunları aşmışız. Bugün aşabileceğimiz bütün sorunlara rağmen gücümüz var ama çok kısa sürede kaybettiklerimizi telafi edebilmek mümkün mü, düşünüyoruz” dedi.