Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden’la verimli ve kapsamlı bir görüşme yaptığını belirterek, Türk-Amerikan ilişkilerinde çözülemeyecek hiçbir mesele olmadığını düşündüklerini söyledi.
Erdoğan ve Biden, Brüksel'deki NATO zirvesi kapsamında önce 46 dakika baş başa görüştü, sonra da heyetler arası görüşmelere geçildi. Görüşme, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) üyesi 30 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarını biraraya getiren zirve çerçevesinde yapıldı. Erdoğan ve Biden, zirve öncesindeki hazırlık toplantısında da ayaküstü görüşmüştü.
Erdoğan ve Biden başkanlığındaki heyetler arası görüşmeye ABD tarafında Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Savunma Bakanı Lloyd Austin, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Başkan’ın Özel Danışmanı ve Ulusal Güvenlik Konseyi’nde Avrupa İşleri Kıdemli Direktörü Amanda Sloat, ABD’nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield ve Ulusal Güvenlik Konseyi Avrupa ve Avrasya Direktörü Kevin Boyd katılırken, Türk heyetinde de Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Murat Mercan, İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü ve Başdanışman İbrahim Kalın hazır bulundu.
NATO zirvesinin tamamlanmasının ardından basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, hem zirve sonuçları hem de ABD Başkanı Biden dahil yaptığı diğer liderlerle yaptığı ikili görüşmelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Erdoğan, bu dönemin “sorumluluktan kaçma değil, elini taşın altına koyma dönemi” olduğunu vurgulayarak, özellikle NATO’nun önemli görevler üstlenmesi gerektiğini, küresel istikrarın korunmasında İttifak’ın hem belirleyiciliği hem de üstlenmesi gereken sorumlulukların arttığını belirtti.
İyi terörist-kötü terörist ayrımı maalesef varlığını koruyor"
Zirvede terörle mücadele başta olmak üzere Türkiye’nin önceliklerini müttefiklerin dikkatine sunduklarını kaydeden Erdoğan, “Ancak burada üzülerek söyleyeyim ki iyi terörist-kötü terörist ayrımı maalesef varlığını koruyor” dedi. “Terör meselesinde örgütler arasında ayrım yapan, iyi terörist-kötü terörist sınıflamasına giden çarpık anlayış, mevcudiyetini ne yazık ki koruyor. Böyle ikircikli bir tavrın terörü yok edemeyeceği, bilakis terör örgütlerine cesaret vereceği açıktır” ifadesini kullandı.
Gerek zirvedeki konuşmasında gerekse de ikili görüşmelerinde “PYD/PKK’ya verilen desteğin sonlandırılması gerektiğini” açıkça dile getirdiklerini vurgulayan Erdoğan, “Temennimiz tüm müttefiklerimizin sığ siyasi hesapları artık bir yana bırakıp Türkiye ile tam dayanışma sergilemesidir” dedi.
Erdoğan, Türkiye’nin terörle mücadele attığı adımlardan bahsederken, 100 bine aşkın terör şüphelisine ülkeye giriş yasağı getirdiklerini, sınır ötesi operasyonlar sayesinde 8 bin 200 kilometrekareden fazla alanı “terörden arındırdıklarını” söyledi.
Türkiye’nin Suriye’den kaynaklı düzensiz göçün yükünü omuzlamak zorunda kaldığına işaret eden Erdoğan, Libya’da attıkları adımların da BM öncülüğündeki siyasi sürecin önünü açtığını belirtti.
"Son derece samimi ve verimli bir görüşme yaptık"
Biden’la da “son derece samimi ve verimli bir görüşme” yaptıklarını ifade eden Erdoğan, “Uzun süreli dostluğumuz olan Biden’la kapsamlı görüş alışverişinde bulunduk” dedi.
Erdoğan, “İki müttefike ve stratejik ortağa yakışır şekilde, doğrudan diyalog kanallarını, etkin ve düzenli şekilde kullanma konusunda mutabık kaldık” ifadesini kullandı.
“Türkiye-ABD ilişkilerinde çözülemeyecek hiçbir mesele olmadığını, işbirliği alanlarımızın sorun başlıklarından daha geniş ve zengin görünüm sergilediğini düşünüyoruz” diyen Erdoğan, ABD’nin Türkiye’ye karşı aynı hassasiyetle ilişkileri sürdüreceğine inandıklarını, ortak çıkarlara sahip oldukları alanlardaki işbirliği imkanlarını yapıcı bir yaklaşımla ele aldıklarını söyledi.
Erdoğan'a Afganistan sorusu
Bir gazetecinin, Türkiye’nin Afganistan’da Kabil Havalimanı’nın güvenliğinin sağlanması noktasındaki teklifinin görüşmede gündeme gelip gelmediğini sorması üzerine Erdoğan, Afganistan konusundaki düşüncelerini çok açık ve net olarak Biden’a ifade ettiğini belirterek, Türkiye’den Afganistan’da belli bir destek vermesi isteniyorsa kendilerine ABD tarafından diplomatik, lojistik ve mali konularda destek sağlanmasının çok önemli olduğunu kaydetti.
“Pakistan’ı yanımıza alma düşüncemizi, Macaristan’ı yanımıza alma düşüncemizi kendilerine söyledik” diyen Erdoğan, şu an itibariyle bir “mutabatakın sözkonusu olduğunu, bir sıkıntının sözkonusu olmadığını” ifade etti.
"S-400 konusunda düşüncemiz daha önce neyse, aynı düşünceyi Sayın Başkan'a ilettim"
Erdoğan, ABD ile S-400 geriliminin görüşmede nasıl gündeme geldiğine ilişkin bir soruyu yanıtlarken de, ABD’nin kendilerine Patriot sistemini vermemesi üzerine S-400 almak durumunda kaldıkları mesajını yineledi ve “S-400 konusunda bizim düşüncemiz daha önce neyse, aynı düşünceyi Sayın Başkan’a ifade ettim, F-35 konusunu da aynı şekilde ifade ettim” dedi.
“İki müttefike ve stratejik ortağa yakışır şekilde doğrudan diyalog kanallarını, etkin ve düzenli şekilde kullanma konusunda mutabık kaldık. Ortak çıkarlara sahip olduğumuz alanlardaki işbirliği imkanlarını yapıcı bir yaklaşımla ele aldık” ifadesini kullanan Erdoğan, bundan sonraki süreçte de iki ülkenin dışişleri ve savunma bakanlarının kendi aralarında görüşmesi ve bu görüşmelerin neticesinde atılacak adımları atma kararı aldıklarını söyledi.
"Biden Türkiye'ye gelebileceğini söyledi"
Erdoğan, bir başka soru üzerine, Biden’ı Türkiye’ye davet ettiğini, Biden’ın yoğunluk geçtikten sonra Türkiye’yi ziyaret edebileceğini söylediğini de aktardı. Erdoğan, kendisinin ABD’ye gidip gitmeyeceği sorusu üzerine de, “Niye gitmeyeyim?” diyerek, yakında BM Genel Kurulu toplantılarının olacağını ve BM binasının karşısında yeni Türk Evi’nin açılışını yapmayı planladıklarını hatırlattı.
ABD Başkanı Biden’ın 24 Nisan açıklamasında 1915 olaylarını soykırım olarak nitelemesinin görüşmede gündeme gelip gelmediği sorusunu da Erdoğan, “Hamdolsun hiç gündeme gelmedi” diye yanıtladı.
Erdoğan zirvede Biden'ın yanısıra İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un da aralarında olduğu bazı liderlerle de ikili görüşmeler yaptı.
Merkel'le kapsamlı bir fikir alışverişinde bulunduklarını aktaran Erdoğan, Miçotakis'le diyaloğun ön plana çıkmasını istedikleri, bir sorun ortaya çıktığında, üçüncü kişileri araya karıştırmadan iki lider olarak aralarında doğrudan diyaloğa geçme yönünde mutabık kaldıkları mesajını verdi.
Macron ile de ikili görüşmelerin ciddi biçimde devam etmesi üzerinde görüş birliğine vardıklarını anlatan Erdoğan, Macron'un, İslam'a karşı olmasının sözkonusu olmadığını söylediğini aktardı. Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı'nın, Suriye ve Libya konusunda ortak bir çalışma yapılması fikrini gündeme getirdiğini, kendilerinin de buna olumlu yanıt verdiğini belirtti.