Almanya’da Corona virüsüne karşı aşılama kampanyası her geçen gün hız kazanıyor. Son verilere göre, sadece geçen kalan hafta 3 milyon 400 bin kişi aşılanırken, ülkede her 100 kişiden 23’ü en azından bir kez aşı yaptırmış durumda. Bunlardan yüzde 7’si ikinci aşısını da yaptırdı.
Ancak ülkedeki göçmenlerin kültürel ve dini nedenlerle Corona virüsüne karşı yeterince önlem almadıkları ve aşılanmadıkları iddiaları tartışmalara neden oldu. Federal Sağlık Bakanı Jens Spahn’ın dün partisi CDU’nun düzenlendiği bir toplantıda kapalı kapılar ardında "Göçmenleri aşı olmalarına ikna konusunda büyük zorluklarla karşılaşıyoruz" dediği aktarılırken, aynı toplantıya katılan Federal Uyum Bakanı Annette Widmann-Mauz’un da bu görüşe destek verdiği ve "Bildik metodlarla göçmenlere ulaşmamız çok zor. Dil sorunları var. Bunu biliyoruz, o yüzden hükümet olarak Corona salgını ve aşılama konusunda göçmenleri aydınlatmak için 23 dilde broşürler hazırladık, ama yetersiz kaldı" şeklinde konuştuğu öğrenildi.
Bundan bir süre önce, Almanya’da Corona virüsüne karşı verilen mücadelede en önemli kurum olarak bilinen Robert Koch Enstitüsü‘nün (RKI) Başkanı Lothar Wieler’in, ülkede son üç ayda yoğun bakımda yatan hastaların yaklaşık yarısının, entübe edilen hastaların da yüzde 90’ının göçmen kökenli olduğunu ve bu konuyu aşırı sağcılara malzeme vermemek için açık bir şekilde dile getirmekten kaçındığını söylediği şeklindeki haberden sonra, Spahn ve Widmann-Mauz’un son söyledikleri, beraberinde tepkileri de getirdi.
Berlin eyaletinin uyumdan sorumlu yetkilisi VOA Türkçe’ye konuştu
VOA Türkçe’nin bu iddialara ilişkin sorusunu yanıtlayan Berlin Eyaleti Uyum Sorumlusu Katerina Noewidezial, Almanya için bu tarzda bir genelleme yapmanın mümkün olmadığını belirterek, "Ben sadece bazı göçmen gruplar arasında Corona aşısı konusunda çekinceler ve yanlış bilgiler olduğunu gözlemlediğimi söyleyebilirim. Aşı davetiyesi Almanca ve çok bürokratik bir dil içeren bir belge ile gönderiliyor. Zaten bu bile insanları zorluyor" dedi. Göçmenlerin çoğu zaman düşük kaliteli işlerde, hastahaneler gibi hijyen açısından problemli işyerlerinde çalıştıklarını, bu nedenle virüsün bulaşma riskine yüksek oranda maruz kaldıklarını ifade eden Noewidezial, "Sorun kültürel ya da dini nedenlerle açıklanamaz. Sosyal nedenleri ağır basıyor" şeklinde görüş belirtti.
Bağcı: "Türk kökenli göçmenler arasında aşılanmaya karşı olanların oranı çok düşük”
Almanya Türk Toplumu Sözcüsü Kaan Bağcı da, Almanya’da Corona virüsüne yakalananlar hakkında dinleri, etnik kökenleri ya da dil engeli gibi konularda bir istatistik tutulmadığına dikkat çekti. Bağcı, "Türk kökenli göçmenler arasında aşılanmaya karşı olanların oranı çok düşük. Birçoklarına yaşlarından ötürü aşı davetiyesi gelmemiş olabilir, bazıları ise Türkiye’de aşılarını yaptırmış olabilirler" dedi.
“Göçmenler aşılar konusunda yanlış bilgilere sahip”
Almanya’nın en büyük eyaleti olan ve Türkiye kökenli göçmen nüfusu 1 milyonu aşan Kuzey Ren Vestfalya Çocuk, Aile, Mülteciler ve Uyum Bakanlığı Müsteşarı Serap Güler, Bild gazetesine yaptığı değerlendirmede, göçmenlerin
kalabalık nüfusla küçük evlerde yaşadıklarını ve evden çalışmanın öngörülmediği mesleklerde çalıştıklarını anımsatarak, "Corona virüsünden daha fazla etkilenebiliyor olabilirler, ama sosyal açıdan tehlikeli koşullarda yaşıyorlar. Bu nedenle, diğer konumları gereği dezavantajlı insanlardan farkları yok. Ne yazık ki, siyahların orantısız bir şekilde enfekte olduğu ABD'de veya İngiltere'deki göçmen topluluklarında benzer gelişmeler yaşanıyor" değerlendirmesini yaptı.
Güler, ayrıca bazı göçmen grupları arasında yanlış bilgilerin yayıldığını belirterek, "Örneğin birçok sığınmacı, aşılanmış insanların daha kolay sınır dışı edileceğine inanıyor. Aşılarda domuz eti kullandıldığına dair söylentiler yayılıyor. Doğu Avrupa ülkelerinden gelen genç kadınlar Corona aşısının doğurganlığı etkileyeceğinden korkuyor. Bazı Rus kökenliler, aşıların insanların genlerini değiştirdiğine ve ileride toplu ölümlere yol açacağını yayan şehir efsanelerine, komplo teorilerine inanıyor" şeklindeki gözlemlerini aktardı.
Bu arada Sağlık Bakanı Jens Spahn’ın göçmenlerin aşılanmasını hızlandırmak amacıyla bir bilgilendirme kampanyası başlatacağı haber verildi. Spahn’ın sözcüsü, "Bundan sonraki hedef doğrudan temas ve bilgilendirme" derken, göçmen topluluklarını temsil eden cemaat liderlerinin, tanınmış göçmen kanaat önderlerinin kamuoyunun önünde aşılanmasının düşünüldüğünü, ayrıca mobil aşılama ekipleri ile göçmenlerin yaşadığı mahallelerde aşılama yapılmasının planlandığını bildirdi.