Erişilebilirlik

Muhalefetten Erdoğan'a İstanbul Sözleşmesi Tepkisi


Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye’nin çekilmesine, imza attığı kararı muhalefet cephesinde tepkiyle karşılandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “İktidardaki zorbaya kadınlar dersini verecek. İstanbul Sözleşmesi geri gelecek” derken, HDP ve İyi Parti başta olmak üzere muhalefet partilerinde hareketlilik yaşanıyor.

Türkiye’nin 20 Mart tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 3718 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararıyla İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi, hukuken “Anayasa’ya aykırılık ve yasama organı TBMM’nin yetki gaspı” olarak tartışılıyor. Muhalefet izlenecek stratejiyi ele almak üzere yönetim kademelerini toplantıya çağırdı.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) ve İyi Parti Başkanlık Divanı olağanüstü toplandı.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, MYK toplantısı öncesinde paylaştığı görüntülü mesajıyla Erdoğan’ın kararına tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, "Sevgili halkım. Bir devlet gece yarısı kararnameleri ile yönetilemez. Bir gece yarısı kararnamesi ile 42 milyon kadının hakkı, hukuku onların elinden alınamaz. Bu videomu izleyen bütün kadın kardeşlerime sesleniyorum. Haklarınıza sahip çıkınız, hukukunuza sahip çıkınız. Sizin hayatınızı cehenneme döndürenlerin kimler olduğunu iyi öğreniniz. Kız çocuklarınızın hakkına, hukukuna sahip çıkınız. Ben söz veriyorum; Her zaman, her yerde, her ortamda bütün kadınların hakkına, hukukuna sahip çıkacağım. Adalet nerede ise orayı arayacağım. Adaletten yana olacağım, sizden yana olacağım. Sizin hakkınızdan hukukunuzdan yana olacağım. Sizin hakkınızı, hukukunuzu her yerde, her platformda sonuna kadar savunacağım söz veriyorum” dedi.

CHP: Sahada, sokaklarda mücadelede edeceğiz

MYK toplantısı sonrasında CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, kadın milletvekilleri ve Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka ile birlikte kameralar karşısına geçti.


Böke, CHP adına açıklamasında, “Ülke adına karanlık bir güne uyandık. Kadınların can simidi olan İstanbul Sözleşmesi, bir gecede tek adam hükümeti tarafından feshedildi! Bu kararla, koruma ve uzaklaştırma kararlarına rağmen en güvenli yer olan evlerinde hatta sokak ortasında katledilen binlerce kadın; bir kez daha öldürülmüştür. 42 milyon kadının hakkı elinden alınmıştır. Erdoğan tarafını bir kez daha belli ederek; kadınların yaşam hakkına sahip çıkan İstanbul Sözleşmesi’ne destek çıkacağına, zalimlerin yanında saf tutmuştur Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi için devlete sorumluluk yüklemektedir. Psikolojik şiddet, ısrarlı takip, fiziksel şiddet, zorla evlendirme, cinsel ve ekonomik şiddet de dahil olmak üzere kadınları her türlü şiddetten koruyan en kapsamlı sözleşmedir. Şimdi AKP hükümetine soruyoruz: Bu sözleşmenin neyinden rahatsız oldunuz? Kadını yok sayan düzenden doğan kadına yönelik şiddetin ateşini harlamak, şahsım hükümetinin haddi değildir. Kadına karşı vahşet ve aile içi şiddet vakalarında yaşanacak artışın vebali, İstanbul Sözleşmesi’ni feshedenlerin boynundadır” dedi.

Erdoğan’ın Anayasa’nın çiğnediğini ve TBMM’nin iradesini yok saydığını söyleyen Böke, “Başta TBMM olmak üzere her platformda bu sözleşmenin gereklerinin yapılmasını sağlamak için kadın hareketiyle birlikte mücadelemize devam edeceğiz. Bundan sonra bulunduğumuz her alan; sokaklar, mahalleler, meydanlar dahil bizim için mücadele alanıdır” uyarısında bulundu.

“Allah’ın huzurundaki eşitlikten mi rahatsızsınız”

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Hedefinde kadın olan bu kirli zihniyeti besleyip, İstanbul Sözleşmesi’ni de bahane gösteren acizler bilsin ki; kadının hakkını, hukukunu çiğnetmeyeceğiz! Bu ucube sistem değişecek, İstanbul Sözleşmesi yeniden yaşatacak!” açıklaması yaptı.

Akşener, tepkisiyle birlikte daha önce parti grubunda yaptığı açıklamada, “Kırk yılın başı doğru bir iş yaptınız. Durum ortadayken İstanbul Sözleşmesi’nden niye vazgeçiyorsunuz, nesinden rahatsız oluyorsunuz muhteremler? İstanbul Sözleşmesi, ‘Devlet kadına şiddeti önleyecek etkili ve kapsamlı politikalar geliştirilmelidir’ diyor. Allah’ın huzurundaki gibi eşit olmaktan mı rahatsız oluyorsunuz?” sözlerini anımsattı.

HDP: ‘’AKP-MHP erkek ittifakı kadınlar nezdinde feshedilmiştir’’

İktidar cephesince “parti kapatma davası” ile hedefte olan HDP de yazılı açıklamayla ilk tepkisini kamuoyuyla paylaştı.

HDP Kadın Meclisi imzasıyla yapılan yazılı açıklamada, “Her gün en az 3 kadının katledildiği, yaşamın her alanında şiddetin her türlüsüne maruz kaldığı bir süreçte, Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile darbe yaparak kadına yönelik şiddeti önlemede devlete sorumluluk yükleyen İstanbul Sözleşmesi'nden imzasını çekti. AKP-MHP erkek ittifakı, bu kararla bir kez daha kadın düşmanlığını tescillemiş oldu. Meclis’te tüm partilerin ortak kararı ile 2011 yılında imzalanan İstanbul Sözleşmesi’ni ortadan kaldırmak eril tahakkümcülüğün bir darbesidir. Tek adam rejiminin ilk adımlarından biri olarak kadın kazanımlarını gasp eden iktidar, bu kararname ile; Kadına yönelik şiddetin önünü açmaktadır, Kadın katliamlarını meşrulaştırmaktadır, Mülteci ve göçmen kadınların yaşam hakkını gasp etmektedir, Kadın erkek eşitliğini reddetmektedir, Kadınları yaşamın her alanından dışlayarak ev içine hapsetmektedir, Kadına yönelik her türlü şiddeti, mobingi, eşitsizliği onaylamakta ve kadına yönelik şiddet uygulayan erkeği korumaktadır, Kadın özgürlük mücadelesine ve kazanımlarına darbe yapmaktadır! Kadın mücadelesi ve kadın dayanışmasından aldığımız güçle buradan tek adam hep adam rejimine sesleniyoruz; Kadın kazanımlarımızdan ve haklarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek isteyenlere karşı 8 Mart’tan aldığımız coşku ve umut ile bir kez daha sesimizi en güçlü şekilde Newroz alanlarından yükselteceğiz. Partimize yönelik saldırılara karşı olduğu gibi İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçemeyeceğimizi Newroz alanlarından haykıracağız. Haklarımızı ve kazanımlarımızı bir kararname ile ortadan kaldırmak isteyen AKP-MHP erkek ittifakı kadınlar nezdinde feshedilmiştir” denildi.

Saadet Partisi’nden henüz tepki yok

Muhalefet cephesinde CHP ve İyi Parti ile birlikte Millet İttifakı bileşenlerinden Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal da İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına imza atılmasına Erdoğan’ı eleştirerek tepki gösterdi.

Uysal, “Patron çıldırdı... Aynı gün hem Merkez Bankası Başkanı görevden alındı, hem İstanbul Sözleşmesi’nden çekilindi! ‘Sınırsız Yetki-Sıfır Denetim’ mantığıyla kurulan ‘Mutlak İktidar/Keyfi Rejim’ in tabii sonucu ‘içe kapanan bir Türkiye!’ En asgari ‘bir karar nasıl alınmışsa aynı yolla geri alınır’ hukuk usulüne uyulmayan bir hükümet ve ülkeden zaten ümit kesilmiştir! Eyyy dev memesinden cüceler emziren acayip memleketim!!! Türkiye büyük bir facia ile karşı karşıya” tepkisini paylaştı.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ise, İstanbul İl Başkanlığı 7. Olağan Kongresi’nde bulunuyor ancak henüz sözleşmeye ilişken değerlendirme yapmadı.

Cumhur İttifakı’nı genişletmeyi amaçlayan AKP Lideri Erdoğan, Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk’le görüşerek, Saadet Partisi’ne davette bulunmuştu. Karamollaoğlu ve parti yönetimini dışlayan davet süreciyle ilgili Asiltürk, Erdoğan’dan İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye’yi çekmesini istediğini açıklamıştı.

Babacan'dan ''askeri vesayet'' benzetmesi

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da, “Gece yarısı açıklamaları bize muhtıraları, askeri vesayet dönemini hatırlatıyor. O dönemde de kararlar gece birden açıklanırdı. Bu iktidar ülkeyi yine karanlıktan yönetilen bir ülke haline getirdi. Zaten karanlık bir döneme girmiş ülkemiz, maalesef karanlıkta alınan kararlara karşı karşıya. Zaten boğulma hissi tüm ülkede yaygın bir his olarak yaşanırken iki kararla daha uyandık bu sabaha.” Sayın Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum. Bu attığınız adım yüzünden cesaret alan, daha fazla şiddet gören, kadın cinayetlerini daha farklı gösteren bir tablo oluşursa, bunun günahı da vebali de boynunuzadır. Uluslararası sözleşmeler önce Meclis’ten geçip, daha sonra hükûmet kararıyla yürürlüğe sokulurken, bu sözleşmelerin iptalinin de yine meclis tarafından yapılması gerekir. Yine yürürlüğe hükûmetin koyması gerekir. Burada çok açık bir hukuk ihlali var. Bu kararla TBMM’ye ait olan anayasal bir hak, Cumhurbaşkanlığı tarafından gasp edilmiştir. Bu durumda tek bir imzayla tüm uluslararası sözleşmelerden çekilebilirsiniz” tepkisini gösterdi.

AKPM Türk Delegasyonu’nın AKP’li Başkanı’na çağrı

Bu arada Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde (AKPM) Türkiye’yi temsil etmekte olan CHP ve İyi Parti milletvekili grubu, AKPM Türk Delegasyonu Başkanı ve AKP Denizli Milletvekili Ahmet Yıldız’a çağrı niteliğinde açık mektup yayımladı.

CHP ve İyi Partili vekiller, Türkiye’nin kurucusu olduğu Avrupa Konseyi’ndeki rolü ve ilişkilerini işaret ederek, AKP’li Yıldız’ın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını savunur pozisyonda olamayacağı tepkisini gösterdi. Vekiller, mektupta, Yıldız’ın bugüne değin Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nde kalacağını dile getirmişken şimdi AKPM Türk Delegasyonu Başkanlığı görevini yürütemeyeceğini dile getirdi.

Mektupta, “Sayın Yıldız, Dün gece bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle ülkemizin İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiğini öğrendik. Kadına karşı şiddetin önlenmesinde çok önemli bir adım olan bu Sözleşmenin bir gece yarısı Anayasaya ve yerleşik uygulamalara aykırı şekilde yürürlükten kaldırılması kabul edilemez. Ayrıca Anayasa, kişi hakları ve temel haklara ilişkin düzenlemelerin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle yapılamayacağını kayıt altına almaktadır. Ama hepsinin ötesinde Sözleşmenin öngördüğü hakları ve tedbirleri yurttaşlarımız Avrupa Konseyi üyesi ülkelerin vatandaşlarından daha az hak etmiyorlar. Avrupa Konseyi kapsamında katıldığınız toplantılarda Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılmasının yanlış olacağını ve Türkiye’nin Sözleşmede kalacağını birçok defa belirttiniz. Bizler de sizi bu görüşleriniz nedeniyle takdir ettik. Bugün gelinen aşamada Delegasyon Başkanlığı görevinden ayrılmanızın uygun olacağını düşünüyoruz. Aksi halde hem Delegasyon üyelerini hem de yabancı muhataplarımızı yanıltmış bir politikacı konumunda bulunacaksınız. Türkiye’nin insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü alanlarında yaşadığı büyük gerileme karşısında Milletvekilleri olarak suskun kalamayız. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı bu demokratik gerilemeden bağımsız değildir. Türkiye’yi evrensel değerlerden koparma girişiminin bir ileri adımıdır. Bu girişimlere karşı bütün gücümüzle mücadele edeceğimizi belirtir, saygılar sunarız” denildi.

Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Marija Pejcinovic Buric de, Cumartesi günü yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Kadının Korunmasına Dair İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesinin "yıkıcı bir haber" olduğunu söyledi.
İstanbul Sözleşmesi'nin 34 Avrupa ülkesini kapsadığını ve kadınları ve kız çocuklarını şiddetten korumaya yönelik uluslararası çabaların "altın standart" olarak kabul edildiğini vurgulayan Buriç, " Türkiye’nin Avrupa Konseyi’nin kadına yönelik şiddetle ilgili İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiğini duyurması, Avrupa’da ve ötesinde Türkiye'de kadınların korunmasını tehlikeye atan büyük bir engeldir" dedi.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

XS
SM
MD
LG