Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu’na (UNICEF) göre Suriye’deki çocukların yüzde 90’ı insani yardıma muhtaç. Suriye’deki çatışmalar 10’uncu yılına girerken yardıma ihtiyaç duyan çocukların oranı geçen yıla göre yüzde 20 arttı.
UNICEF tarafından yapılan açıklamada Suriye’deki savaş nedeniyle bir nesil çocuğun hayatının ve geleceğinin “pamuk ipliğinin ucunda” olduğu belirtildi.
UNICEF Başkanı Henrietta Fore insani yardımın geciktirilemeyeceğine vurgu yaptı ve “Uluslararası topluluk Suriye’ye barışı getirmek ve çocuklara desteği teşvik etmek için elinden gelen tüm çabayı göstermeli” dedi.
UNICEF Suriye’nin kuzeyinde durumun özellikle endişe verici olduğunu söyledi ve 2020 yılındaki ciddi ihlallerin yüzde 75’inden fazlasının ülkenin kuzeybatısında tespit edildiğini bildirdi. Suriye’nin kuzeyindeki milyonlarca çocuk aileleriyle birlikte süregelen şiddet olayları karşısında güvenli bir yer bulabilmek için defalarca kaçmak zorunda kalmıştı.
UNICEF, el Hol kampında ve Suriye’nin kuzey doğusunda 27 bin 500 çocuğun ve ülke genelindeki kamp ve gözaltı merkezlerinde silahlı gruplarla bağlantısı olan binlerce çocuğun bulunduğunu bildirdi. UNICEF’e göre bu kamplarda artan şiddet olayları da uzun vadeli farklı çözümler üretilmesi gerekliliğini ortaya koyuyor.
UNICEF, Suriye’deki faaliyetlerinin ülkenin acil ve uzun vadeli ihtiyaçlarını karşılayabilmek için son 10 yıl içinde arttırdığını bildirdi. UNICEF yalnızca 2020’de 900 bin çocuğa kızamık aşısı, 3 milyon 700 bin çocuğa eğitim ve 400 binden fazla çocuğa da psikolojik destek sağladı.
UNICEF bu yıl Suriye ve komşu ülkelerdeki çalışmaları için 1 milyar 400 milyon dolar sağlamayı hedefliyor.
UNICEF ayrıca silahlı gruplarla bağlantısı olan çocukların yerel topluluklara yeniden entegre edilmesi, çatışmanın tüm taraflarının çocuklara ve sivil altyapıya saldırmaktan kaçınmaları ve sınır ötesi yardım konusunda BM Güvenlik Konseyi kararının yenilenmesi çağrısı yaptı.
“Bu savaşın kazananı yok ve en büyük kaybı Suriyeli çocuklar yaşıyor” denilen açıklamada “Savaşan tarafların silahları bir kenara bırakma ve müzakere masasına oturma zamanı. Barış ve diplomasi bu çıkmazın tek çözümü” ifadeleri kullanıldı.