ABD’de dün Trump destekçilerinin Kongre binasını işgal etmesinin ardından, protestonun düzenleneceğinin önceden bilinmesine ve olası şiddet eylemlerine yönelik işaretlere rağmen güvenlik güçlerinin neden yetersiz kaldığı sorusu gündemde.
ABD Kongresi’nin alt kanadı Temsilciler Meclisi ile üst kanadı Senato’nun üyeleri dün Kongre binasında, Demokrat Joe Biden’ın 3 Kasım 2020’deki seçim zaferini onaylamak için toplandı. Başkan Yardımcısı Mike Pence’in liderliğinde, Seçiciler Kurulu oylarının sayımı ve onayı için toplanan Kongre üyelerinin oturumu, seçim sonuçlarına itirazlarını sürdüren Başkan Donald Trump’ın bazı destekçilerinin Kongre binasına şiddet eylemlerine başvurarak girmesi nedeniyle durduruldu.
Uzmanlar, başkanlık devir teslim töreni gibi önemli durumlarda oldukça sıkı önlemlerin çok önceden alındığına ancak dün düzenlenen oturum sadece sembolik nitelik taşıdığından güvenlik önlemlerinin yetersiz kaldığına dikkat çekiyor.
Kongre oturumunun yapıldığı Çarşamba günü, başkent Washington’da toplanan gösteriler Başkan Donald Trump’ın da çağrısıyla Kongre binasına yürüdü. Ancak Kongre binasının güvenliğini o sırada sadece Kongre Polisi sağlıyordu. Toplamda 2 bin polis memurundan oluşan Kongre Polisi başkentin göbeğindeki Kongre Binası ve diğer federal ofis binalarını kapsayan alanı korumakla görevli.
ABD federal hükümetinin diğer güvenlik gücü birimlerinin, büyük bir protestocu grubun Kongre binası önündeki bariyerleri yıkarak içeri girmesinden saatler sonra olay yerine gelmesi eleştirilere neden oldu.
Reuters haber ajansına konuşan üst düzey bir yetkili, Kongre oturumunun yapıldığı gün Trump destekçilerinin protesto gösterileri düzenleyeceği haftalar öncesinden bilinmesine ve şiddet eylemlerinin yaşanabileceğine yönelik sosyal medyada çok sayıda mesaj yayınlanmasına rağmen Kongre Polisi’nin takviye ekip talep etmediğine dikkat çekiyor.
Başkentin Belediye Başkanı Muriel Bowser’in talebiyle devreye sokulan, federal hükümete bağlı Ulusal Muhafızlar ise kalabalığın bariyerleri aşmalarından bir saat sonra müdahalede bulundu.
Bu güvenlik eksiğini eleştiren uzmanlar, geçen yıl düzenlenen Floyd Protestoları’nda Ulusal Muhafızlar’ın Başkan Donald Trump’ın emriyle başkentteki barışçı göstericilere anında sert bir müdahalede bulunduğunu hatırlatıyor.
Kongre Polisi yetkilileri Reuters haber ajansının konuyla ilgili sorularını yanıtsız bıraktı.
“Nasıl olduğunu anlamak için derin bir araştırma gerekecek”
Kongre Polisi’nin eski amirlerinden Terrance Gainer ise, Kongre binasının önündeki polislerin binanın giriş merdivenlerini korumakla görevli olduklarını ancak binanın çok sayıda başka kapı ve penceresi olduğunun altını çizdi. Bu nedenle yaşanan olaylarda binanın sadece Kongre Polisi tarafından korunmasının oldukça zor olduğunu söyleyen Gainer, “Merdiven basamaklarında kontrolu elden kaçırınca kapı ve pencereler de ellerinden gitmiş oldu” yorumunda bulundu.
Kongre binasının bu şekilde işgal edilebileceğini daha önce hiç aklına getirmediğini söyleyen Gainer, “Bunun tam olarak nasıl olduğunu anlamak için çok derin bir araştırma gerekecek” ifadelerini kullandı.
Amerika’nın en büyük sembollerinden Kongre binasına şiddet yoluyla giren ve eylemlerini binanın içinde sürdüren kalabalık arasında Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin odasına girenler de oldu. Bir protestocunun Kongre’nin koridorlarında, Amerikan İç Savaşı döneminde güney eyaletlerinin kullandığı ve ülkede yaygın bir şekilde köleliğin sembolü olarak nitelendirilen konfederasyon bayrağını taşıdığı görüntüler de yayınlandı.
Olay anında binada olan Kongre üyeleri arasında da güvenlik eksikliğini eleştirenler oldu. Bunlar arasında Teksas’tan Demokrat Temsilciler Meclisi üyesi Vicente Gonzalez, “Polis bu koşullar altında iyi iş yaptı ama kesinlikle planlamada yetersiz kalınmış” dedi. Gonzalez ayrıca Trump destekçilerinin haftalar öncesinde planladığı protesto karşısında “mümkün olduğunca fazla güvenlik önlemi” alınması gerektiği yönünde işaretlerin önceden mevcut olduğunu savundu.
Reuters’a konuşan Kongre’den bir kaynağın aktardığına göre, Kongre’nin bazı Demokrat üyeleri protestolarda şiddet olaylarının yaşanabileceği ihtimali karşısında ilgili birimlerden, bir hafta önce istihbarat talep etti ancak ne tehditler ne de önlemlerle ilgili herhangi bir bilgiye ulaşabildi.
Adalet Bakanlığı’ndan eski bir yetkili, başkentte büyük protestolar öncesinde emniyet birimlerinin haftalar hatta gerektiğinde aylar öncesinden planlama yaptığını ancak dün düzenlenen protestoyla ilgili ne tür bir hazırlık yapıldığının bilinmediğini söyledi.
“Bu olay hiç olmamalıydı”
Kimliğini açıklamayan, federal emniyet biriminden üst düzey bir yetkili ise Reuters’a yaptığı açıklamada, Kongre Polisi’nin böylesi bir olaya karşı hazırlıksız olmasından “şaşkınlık duyduğunu” ifade etti. Yetkili, “Bu olay hiç olmamalıydı. Bu kişilerin geleceğini hepimiz önceden biliyorduk ve güvenliğin ilk emri olay yerinde var olmaktır” şeklinde konuştu.
Kongre binasının etrafının çitle çevrilmesi gibi çeşitli güvenlik önerileri son yıllarda gündeme gelen konular arasında.
Twitter hesabı üzerinden paylaştığı mesajlarında, önceden planlanan protestonun “çılgınca bir eylem” olacağı vaadinde bulunan Başkan Donald Trump, protesto günü yaptığı açıklamalarda da destekçilerine seslenerek, “Ülkemiz artık bıktı ve buna artık müsaade etmeyeceğiz. Güç göstermelisiniz ve güçlü olmalısınız” dedi ve protestoculara Kongre’ye doğru yürüme çağrısı yaptı.
Trump’ın konuşmasının ardından büyük bir kalabalık Kongre binasına doğru yürüyüşü başlattı. Beyaz Saray yetkilileri, Kongre binasının işgalinde Trump’ın söylemlerinin rolüyle ilgili soruları yanıtlamayı reddetti.
Görgü tanıklarının anlattıkları ve bazı video görüntülerinden de görüldüğü gibi, protestocular arasında bir grubun bariyeri aşmasının ardından Kongre Polisi merdivenlerden çıkarak binanın içine giren ve yüzlerce kişiden oluşan kalabalığı engellemede başarısız oldu.
İki yetkili, yerel yönetimin protestolar karşısında daha önce de olduğu gibi sert bir müdahale yaşanmaması taraftarı olduğunu ancak bariyerin yıkılmasının ardından çağrı yapılmasına karşın Ulusal Muhafız birliklerinin binaya geç geldiklerini söyledi. Belediye Başkanı Muriel Bowser’in, göstericilerin ilk bariyeri geçmelerinden 45 dakika sonra Ulusal Muhafızlar’ı göreve çağırdığı, Savunma Bakanı Vekili Chris Miller’ın ise bu talebe yarım saat sonra karşılık vererek federal hükümete bağlı emniyet güçlerini devreye soktuğu belirtiliyor.
Ancak Ulusal Muhafızlar olay yerine ulaştığında Kongre binası çok sayıda protestocu tarafından işgal edilmiş ve bina içindekiler panik halinde kendilerini koruma altına almıştı. Oturuma liderlik eden Başkan Yardımcısı Mike Pence ve Kongre üyeleri binadan polis koruması altında çıkarıldı.
Göstericiler polis bariyerlerini geçmek için binadaki eşyaları fırlattı, polis biber gazıyla karşılık verdi.
Göstericilerle polis arasında yaşanan çatışmada bir kadın vurularak yaşamını yitirdi.
Aşırı sağcı grupların çağrısı: “Vatanseverler, ayaklanın!”
Kongre binasının şiddete başvuran bir grup gösterici tarafından basılarak işgal edilmesi beklenmedik bir olaydı ancak başkente yasadışı yollarla silah sokmanın yolları dahil çeşitli planlamalar sağcı aşırıcı grupların sosyal medya üzerinden açıkça paylaştığı mesajlar arasındaydı.
Aşırı sağcı grup Proud Boys’un lideri Enrique Tarrio da grubun sıkça kullandığı Parler adlı sayfada grup üyelerinin Çarşamba günü başkentteki protestoda yer alacağını söylemişti. Tarrio Pazartesi günü başkent Washington’da, geçen ay düzenlenen bir protestoda mala zarar verdiği ve izinsiz silah taşıdığı iddiasıyla gözaltına alınmasının ardından kenti Salı günü terk etmesi koşuluyla serbest bırakılmıştı.
Proud Boys’un yardımcı liderlerinden Joe Biggs ise gruptan 65 kişinin dün başkentteki protestolara katıldığını ancak aralarında Kongre binasına giren olup-olmadığını bilmediğini söyledi. Biggs ayrıca grup üyelerine polisle çatışmamaları çağrısında bulunduğunu da belirtti.
Bir diğer aşırıcı grup QAnon’un üyeleri de, Trump’ın çağrısıyla 6 Ocak’ta düzenlenen protesto öncesinde sosyal medyada gösteri hazırlıklarıyla ilgili mesajlar paylaştı. Söz konusu mesajları yakından takip eden eski bir istihbarat yetkilisi, QAnon destekçilerinin mesajlarında açıkça şiddet çağrısı yaptığını söyledi. Bunlar arasında, “Vatanseverler: Ayaklanın!” çağrısı da yer alıyor.
Video uygulaması TikTok’ta Trump destekçisi bir kullanıcının, protesto günü Washington’a gitme sebeplerinin “kente silah sokmak” olduğunu söylemesi en dikkat çeken paylaşımlar arasında.
Kongre Polisi’nin eski istihbarat sorumlusu Neil Trugman Kongre binasının baskına uğramasının “akıl almaz” olduğunu söyleyerek, Kongre Polisi’nin genelde daha küçük çaplı ve ifade özgürlüğü kapsamında düzenlenen protestolar için hazırlıklı olduğuna vurgu yaptı.
Trugman, kalabalığı Trump’ın kışkırttığını savunarak, “Bu artık sadece bir protesto değil. Çizgiyi aştılar. Bu terördür” dedi.