Amerikan istihbarat yetkililerinin geçen hafta Kongre üyelerine verdiği bir brifingde Rusya’nın Başkan Donald Trump’ın yeniden seçilmesine yardımcı olmak için 2020 seçimlerine yine müdahale edici faaliyetlerde bulunduğu uyarısı yapıldı. Amerikan medyasında yer alan habere kaynak olarak, kapalı kapılar ardında verilen brifing hakkında bilgi sahibi olduğu belirtilen kimliği belirsiz üç yetkili gösterildi.
Kremlin Sarayı'ndan Cuma günü yapılan açıklamada söz konusu iddialar reddedildi.
Trump Twitter üzerinden paylaştığı mesajda, "Kongre'deki Demokratlar Rusya'nın beni, iki haftanın ardından hala Iowa'daki oylarını sayamayan 'Hiçbir Şey Yapmayan' Demokrat adaylara tercih ettiğini söyleyerek yeni bir dezenformasyon kampanyası başlatıyor. Sahtekarlık numara 7" diye yazdı.
ABD’deki 2016 başkanlık seçimlerine ilişkin de geçmişte benzer tespitler dile getiren istihbarat camiasının 2020 seçimleri için de aynı uyarıyı yapması, başkanlık seçimleri kampanyasının güvenliği konusunda ve Trump yönetiminin 2016’daki gibi müdahalelerin bir daha yaşanmaması için uygun tedbirler alıp almadığı noktasında sorular uyandırıyor.
Hassas istihbarat bilgilerini paylaşıyor olmaları açısından kimliklerinin açıklanmaması koşuluyla konuşan yetkililer, 13 Şubat’ta Temsilciler Meclisi İstihbarat Komisyonu’na verilen brifingin Rusya’nın 2020 seçimleri üzerinde etkide bulunma ve Amerikalı seçmen arasında ihtilaf tohumları etme çabalarına odaklandığını söyledi.
Söz konusu uyarıya ilişkin ilk haberleri New York Times ve Washington Post gazeteleri verdi. Üst düzey bir yönetim yetkilisi, Başkan Trump’ın haberleri görünce çok öfkelendiğini ve Demokratlar’ın bu bilgiyi kendisine karşı kullanabileceklerinden şikayet ettiğini belirtti. Trump istihbarat camiasının Rusya’nın 2016 ABD başkanlık seçimlerine müdahale ettiği tespitini de reddetmiş, bunun kendi seçim zaferini baltalama amaçlı bir komplo olduğunu savunmuştu.
Pelosi: 'Seçim sonuçlarını Amerikalı seçmenler belirlemeli'
Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi Twitter üzerinden, “Amerikan seçimlerinin sonucunu Amerikalı seçmenler belirlemeli, Vladimir Putin değil” açıklamasını yaptı. Pelosi, Kongre’nin tüm üyelerinin “Başkan’ın demokrasimizin güvenilirliğine yönelik tehditleri reddetme ve istihbarat camiamızı politize etme şeklinde rapor edilen çabalarını kınaması gerektiğini” vurguladı.
Haberde 13 Şubat’taki brifingden bir gün sonra Trump, o zamanki Ulusal İstihbarat Direktör (DNI) Vekili Joseph Maguire’ı Beyaz Saray’daki ofisine çağırarak sert bir dille uyardığı belirtiliyor. Trump bu hafta da Maguire’in yerine bu göreve vekaleten ABD’nin Berlin Büyükelçisi Richard Grenell’i atadığını açıklamıştı. Ulusal güvenlik ve askeri konularda Maguire ve 17 istihbarat dairesinden sorumlu DNI’ın geçmişteki direktörleri kadar geniş deneyim sahibi olmayan Grenell, Trump’a en sadık isimlerden biri olarak biliniyor.
"Rusya'nın kapsamlı ve sistematik müdahalesi"
Amerikan istihbarat daireleri, Rusya’nın 2016 ABD seçimlerine sosyal medya kampanyaları üzerinden ve Demokrat Parti hesaplarından emailleri çalarak ve yayarak müdahale ettiğini belirtiyor. Rusya’nın Trump’ın kampanyasını güçlendirmeye ve Amerikan siyasi süreci içerisinde kaos yaratmaya çalıştığı ifade ediniyor. Rusya soruşturması özel yetkili savcısı Robert Mueller da Rusya’nın müdahalesinin “kapsamlı ve sistematik olduğu” sonucuna varmıştı ancak Rusya’yla Trump kampanyası arasında suç teşkil edecek bir gizli işbirliğine yönelik bir kanıt bulmamıştı.
Ulusal İstihbarat Direktörlüğü’nün seçimlerden sorumlu baş yetkilisi Shelby Pierson tarafından geçen hafta verilen brifingle ilgili bilgi veren yetkililerden biri, brifinge katılan Cumhuriyetçi Kongre üyelerinin Trump’ın Rusya’ya karşı sert olduğu şeklinde çıkışta bulunduklarını aktardı.
"Trump Suriye'den çekilerek Rusya'ya boşluğu doldurma imkanı tanıyor"
Bazı çevreler, Trump’ın Rusya’ya ağır ekonomik yaptırımlar getirse de, diğer yandan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hakkında sıcak mesajlar da verdiği, Suriye gibi bölgelerden asker çekerek Moskova’ya oluşan boşluğu doldurma imkanı tanıdığı şeklinde değerlendirmeler yapıyor. Ayrıca Trump’ın Rusya’yla hasmane ilişkilere sahip Ukrayna’ya geçen yıl askeri yardımı ertelediğine dikkat çekiliyor. Bu konu Trump hakkında Kongre’de azil soruşturmasının başlatılmasının da çekirdeğini oluşturuyordu.
New York Times gazetesine göre, Trump Temsilciler Meclisi’ndeki brifingin azil soruşturmasını idare eden İstihbarat Komisyonu Başkanı Demokrat Adam Schiff’in önünde verilmesine kızdı.
Schiff de Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, "Seçimlerimize herhangi bir dış müdahale tehdidi hakkında Kongre'yi bilgilendirmede istihbarat camiasına güveniyoruz. Eğer haberler doğruysa ve Başkan buna müdahale ediyorsa, dış müdahaleyi durdurma yönündeki çabalarımızı yeniden tehlikeye atıyor demektir. Tıpkı bunu yapabileceği şeklinde uyardığımız gibi" dedi.
Gazete ayrıca, iki yönetim yetkilisinin Maguire’ın görevden alınma zamanının tesadüf olduğunu söylediklerini aktardı.
Trump'ın 'derin devlet'le yıldızı barışmadı
Trump başkanlık koltuğuna oturduğundan bu yana, kendi ajandasını baltalamaya çalışan kemikleşmiş bürokratlardan oluşmuş bir “derin devlet” olarak nitelediği istihbarat camasıyla yıldızı barışmadı. Trump yönetimiyle istihbarat camiası arasındaki en büyük gerilim, Rusya’nın seçimlere müdahalesi iddiaları ve Trump’ın azil sürecini çevreleyen gelişmeler konusunda yaşandı.
Kongre’deki brifingi veren Pierson geçen ay NPR’a yaptığı açıklamada, Rusya’nın 2020 seçimlerine katılan adaylar üzerinde şimdiden etki operasyonları yürüttüğünü söylemişti. Ancak Pierson, “Ancak şu anda, hasımlarımızın oy sayımlarına ya da oy çetelelerine doğrudan müdahale çabasına girdiği yönünde elimizde bir kanıt yok” ifadesini kullanmıştı.
"Devlet dışı aktörler Rusya'yla sınırlı değil"
2019 yılının Temmuz ayında o dönemki Ulusal İstihbarat Direktörü Dan Coats tarafından atanan Pierson, Amerikan seçimlerine müdahale etmeye çalışanların tespiti için CIA, FBI, Ulusal Güvenlik Dairesi ve İç Güvenlik Bakanlığı gibi istihbarat daireleriyle birlikte çalışıyor.
Pierson NPR’a açıklamasında, ABD’nin Ruslar’ın ne planladığını tam olarak bilmediğini ama bunun sadece Rusya sorunu da olmadığını belirtti. Pierson, “Çin, İran, devlet dışı aktörler, siber korsanlar ve samimi olmak gerekirse seçimlere güveni zedelemek isteyebilecek Amerikalılar hakkında bile endişeliyiz” diye konuştu.
FBI Başkanı Christopher Wray de bu ay halka açık bir Kongre oturumunda yaptığı açıklamada, Rusya’nın Kasım’da yapılacak başkanlık seçimleri öncesinde “bilgi savaşı” içine girdiğini kaydetmiş ancak Amerika’nın altyapısını hedef alan türden çabalar görmediklerini ifade etmişti. Wray, Rusya’nın Amerikan halkını bölmeyi amaçlayan gizli sosyal medya kampanyasına bel bağladığını söylemişti.