Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bugüne kadar Avrupa'da "göçmenlere kucak açılması" politikasını izlerken, yerel seçimler ve ardından gelecek cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi, göçmen politikasında sert bir "U dönüşü" sergiledi.
Macron, göçmen almayan AB ülkelerini suçlarken, New York'tan yaptığı açıklamada "Eğer, insanlara onurlu bir yaşam sunup doğru biçimde ağırlamak istiyorsak, herkesi kabul edemeyiz" dedi. Hükümet, yeni ve sert bir göçmen yasasını gündeme getirmeye hazırlanıyor.
BM Genel Kurulu için gittiği New York'tan göçmen krizine ilişkin açıklamalar yapan Macron'un, aşırı sağcı lider Marine Le Pen'in göçmen politikasında kullandığı cümleyi kullanması şaşırttı. Fransız Ulusal Meclisi'nde 30 Eylül, Senato'da ise 2 Ekim'de "göç ve göçmen krizi" konulu genel görüşme öncesi kamuoyunu ve kendi partisini hazırlamayı hedefleyen Macron, "Göç sorunu ile artık yüzleşmeliyiz" diyerek politika değişikliğinin ilk işaretini verdi.
Macron, Elysee Sarayı'nda kendi partililerine yaptığı bu açıklamasından 10 gün sonra New York'ta Europe 1 Radyosu'na verdiği özel söyleşide, "göçmenleri ağırlayan hümanist, ama bir taraftan da kararlı" bir politika izleyeceklerini söyledi. Meclis'te "sakin ve yapıcı bir tartışma" istediğini belirten Macron, yeni bazı yasaların getirileceğini de vurguladı.
Macron, "Herkesi insanca bir şekilde ağırlayabilmek için, mülteciler için çok fazla çekici bir ülke olmaktan çıkmalıyız" diyerek, mülteci kabul koşullarını zorlaştıracaklarının işaretini verdi. Fransa'nın başvurusu reddedilen göçmenleri geri göndermekte başarısız olduğunu kabul eden Macron, "göç sorununun Fransa açısından ekonomik bir fırsata çevrilmesi için" 4 önemli adım içeren yeni düzenlemelere gideceklerini açıkladı. Buna göre;
* Hükümet, göçmenlere yapılan tıbbi yardımı tümüyle kaldırmayacak ancak, özellikle suistimal edilen bölümleri başta olmak üzere, bütçeye ağırlık yapan önemli bir bölümünü iptal edecek. Kontrollar artırılacak.
* Mülteci başvurusunda bulunanlara hızla yanıt verecek. Macron'un "Fransa'nın korumasına ihtiyacı olanları korumak, diğerlerini hızla sınır dışı etmek" sözleriyle açıkladığı bu değişiklikle, mülteci kabul süreci hızlandırılacak, göçmenlerin uzun süre izinsiz kalmalarına yol açan politikalara son verilecek.
* Mülteci olarak kabul edilenlerin hızla entegre olmasını sağlamak. Vatandaşlık koşullarını zorlaştırmak, Fransız dili seviyesini yazılı ve sözlüde B1 seviyesine yükseltmek. Özellikle dil, iş, formasyon gibi konularda sert kriterler getirmek.
* Mülteci başvurusu kabul edilmeyenler ya da yasa dışı olarak Fransa'da kalanlar hızla sınır dışı edilecek. Daha çok göçmen sığınma ve tutuk evleri kurarak, sokak ya da ormanlarda kurulan çadırlarda insanlık dışı koşullarda yanıt beklemelerini engellemek. Bunun için 1500 yeni tutuk evi inşa etmek. Sınır dışı kararlarının uygulanması için özel inisiyatif uygulamak.
Mülteci başvurularında rekor artış
Fransa'da mülteci başvuruları 2018 yılında yüzde 22 oranında artarak 123 bine yükseldi. En çok sığınma başvuruları ise Afganistan, Gürcistan ve Arnavutluk'tan yapılıyor. Gürcistan'dan yapılan başvurular 2018'de yüzde 86, Arnavutluk'tan yapılanlar ise yüzde 35 artış gösteriyor.
Fransız İçişleri Bakanlığı, Afganistan'da savaş olduğu için bu başvuruların yoğun olmasını kabul ediyor ancak "güvenli ülkeler" olarak tanımlanan Gürcistan ve Arnavutluk'tan gelen mülteci taleplerini de azaltmaya çalışıyor.
Bu çerçevede AB yetkilileriyle de konuyu görüşerek, özellikle bir göçmenin giriş yaptığı ilk ülkeye geri gönderilmesini öngören Dublin Anlaşması'nı yeniden müzakere etmek istiyor. Fransa'daki mülteci taleplerinin 3'te 1'ini oluşturan 'Dublin mültecilerini' daha hızlı bir şekilde geldiği ülkeye göndermeyi hedefliyor. Geçtiğimiz yıl 3 bin 500 'Dublin mültecisini' ilk girdikleri ülkeye geri gönderen Fransa, bu ritmi bu yıl hızlandırmak için çalışıyor.
Cumhurbaşkanlığına hazırlık
Önümüzdeki bahar yapılacak yerel seçimlerde, iktidar partisi "La Republique en Marche /Cumhuriyete Yürüyüş" (LREM) ilk yerel seçim sınavını verecek. Ardından 2022'de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerine iddialı hazırlanan Emmanuel Macron'un karşısına çıkacak en güçlü rakip yine aşırı sağ Ulusal Bütünleşme (RN) partisi lideri Marine Le Pen olacak. Le Pen'in en çok oy topladığı göçmen politikasını etkisiz hale getirmek isteyen Macron, bu alanda sert reformlar gerçekleştirerek, Le Pen'e gidecek oyları almaya çalışacak.
Muhalefetten yanıt
Macron'un yeni göçmen politikasına ilişkin açıklamalarına tepki veren Marine Le Pen, Twitter hesabından paylaştığı mesajında, "Laf, laf, laf... 30 yıl önce Rocard (Eski Başbakan Michel Rocard), 'dünyanın tüm yoksulluğunu biz ağırlayamayız' demişti. Sonuca bakın!" dedi.
Senato Başkanı Cumhuriyetçi (LR) Gerard Larcher ise, Macron'un "barışçıl bir tartışma olmasını istiyorum" sözlerine, "Barışçıl, sakin ama gerçeklerden, bizim değerlerimizden söz eden bir tartışma olacak" diyerek hararetli bir tartışmaya hazırlandıklarının işaretini verdi.
Sosyalist Parti (PS) sözcüsü milletvekili Boris Vallaud da, "Fransa daha çok ama daha iyi koşullarda göçmen ağırlamalı" diyerek, Macron'un aşırı sağ gibi bu konuyu kullanmaya çalışmasını eleştirdi.
İktidarda çatlak
İktidar partisi LREM konuya ilişkin toplanarak, göçmen yasası değişikliğine ilişkin kendi görüşünü belirleyecek. LREM milletvekili Delphine Bagarry, Macron'un kendilerine 10 gün önce Elysee Sarayı'nda yaptığı konuşmayı "bir Front National mensubunun konuşmasına benzetmesi" parti içinde tartışma yarattı. Partideki sol kanada mensup bir grup milletvekilinin de göçmen krizine yeni yaklaşımı eleştirmesi üzerine parti yönetimi, "bölünme görüntüsü verilmemesi konusunda" iktidar vekillerini uyardı.