İran Perşembe günü hava sahasına giren ABD’ye ait askeri bir insansız hava aracını vurdu. ABD askeri yetkilileri hava aracının uluslararası hava sahasında vurulduğunu söyledi ve bunun tahrik olmaksızın yapılan bir saldırı olduğunu kaydetti.
Ancak Başkan Trump saldırının kasti yapıldığına inanamadığını ve saldırının emrini bir general ya da başka birinin yanlışlıkla verdiği izlenimine kapıldığını kaydetti. Başkan, "drone'un içinde biri olsaydı bu çok büyük fark yaratırdı" ifadelerini kullandı.
Başkan Donald Trump saldırının ardından yazdığı Twitter mesajında “İran çok büyük bir hata yaptı!” ifadelerini kullanmıştı.
Trump daha sonra İran'ın ABD'ye ait hava aracını vurmasının ardından ülkeye askeri müdahale düzenlenip düzenlenmeyeceğine dair soruya "Yakında öğreneceksiniz" şeklinde yanıt vermişti.
Pentagon’dan konuya ilişkin açıklama ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Hava Kuvvetleri Komutanı Joseph Guastella’dan geldi.
Guastella saldırının ABD’ye ait insansız hava aracının Umman Körfezi'ndeKİ Hürmüz Boğazı'nda uluslararası hava alanında uçtuğu sırada meydana geldiğini bildirdi ve saldırının tahrik unsuru olmadan yapıldığını söyledi.
Drone’un misyonu süresince İran hava sahasını ihlal etmediğini belirten Guastella, İran’ın bu yöndeki açıklamasının gerçeği yansıtmadığını kaydetti. Drone'un saldırı sırasında yüksek irtifada uçtuğunu belirten yetkili bu sırada İran'a en az 34 kilometre uzaklıkta olduğunu söyledi. Guastella saldırıyla hedeflenenin ABD’nin bölgede uluslararası nakliyat ve serbest ticaretin güvenliği için gözlem faaliyetleri yürütme yetisini baltalamak olduğuna vurgu yaptı.
Daha sonra Kongre liderleri de İran konusunda düzenlenen brifinge katılmaları için Beyaz Saray'a davet edildi.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ise İran'ın ABD'ye ait drone'u vurmasından duyduğu kaygıyı dile getirerek her iki tarafa da maksimum itidal çağrısı yaptı.
Başkan Trump’ın İran’ı nükleer ve balistik füze programları ve bölgesel savaşlardaki rolü nedeniyle daha çok tecrit etmeye çalıştığı dönemde bu olay Ortadoğu’da daha büyük askeri çatışma kaygılarını arttırdı.
İran Devrim Muhafızları’nın haber sitesi Sepah, casus drone’un İran’ın güneyinde, Körfez’deki Hürmüzgan eyaletinde vurulduğunu yazdı. Yarı resmi Fars haber ajansıyla hava aracının vurulmasında İran’ın beş yıl önce kullanmaya başladığı yerel üretim “3 Khordad” füze sisteminin kullanıldığını bildirdi.
İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif Twitter'dan paylaştığı mesajında drone'un İran hava sahasını ihlal ettiğini bir kez daha yineledi. Drone'un Birleşik Arap Emirlikleri'nden kimliğini gizleyerek havalandığını savundu.
Twitter mesajında 2 adet harita ve görsel de paylaşan Cevad Zarif drone'a ait parçaların İran sularında bulunduğunu iddia etti.
“Uluslararası sularda düşürüldü”
ABD’den bir yetkiliyse düşen hava aracının ABD donanmasına ait MQ-4C tipi drone olduğunu bildirdi ve Hürmüz Boğazı üzerinde uluslararası sularda düşürüldüğünü söyledi. Dünyada denizden çıkarılan petrolün üçte birinin nakliyatı Hürmüz Boğazı’ndan yapılıyor.
CENTCOM Donanma Kaptanı Bill Urban drone’un, İran hava sahasında seyrettiği iddiasının asılsız olduğunu söyledi. Drone’un olay esnasındaki tam lokasyonuna dair bağımsız doğrulama ise henüz yapılamadı.
“Radyo vericisi kapalıydı”
Devrim Muhafızları’ndan yapılan açıklamada drone’un tanınmasını sağlayan radyo vericisinin kapalı olduğu bunun da uluslararası havacılık kurallarına aykırı olduğunu ve tam gizlilik içinde hareket ettiğini söyledi.
İran Dışişleri Bakanlığı da yaptığı açıklamada İran’ın ABD’ye açık bir mesaj yolladığını belirtti. Drone’un İran hava sahasını ihlal ettiği belirtilen açıklamada bu gibi yasa dışı ve tahrik edici eylemlerin sonuçlarının olacağını bildirdi.
Haber ajansı Tasnim’e göre Devrim Muhafızları’nın komutanı Hüseyin Selami “Hava sahamız kırmızı çizgimizdir. İran hava sahasını ihlal eden ülkelere her zaman güçlü şekilde yanıt verdi ve vermeye de devam edecek” dedi.
Drone’un Yemen’deki çatışmalarda ABD’nin kullandığı silahlandırılmış drone’lardan olup olmadığıysa bilinmiyor.
Ortadoğu’da gerilim yüksek
Mayıs ayı ortasından bu yana Ortadoğu’da küresel petrol tedarik yollarının geçtiği bölgede petrol tankerlerine düzenlenen saldırılar gibi yaşanan bir dizi olay Tahran ve Washington’un çatışmaya bir adım daha yaklaşmasına neden oldu.
İran saldırıların sorumluluğunu üstlenmiyor, ancak bölgede gerilimin artması petrol ihracatında aksaklıklar olacağı endişesiyle ham petrol fiyatında artışa neden oldu. Perşembe günü ham petrolün fiyatı 3 dolardan fazla artarak varil başına 63 dolara çıktı.
Tahran Mayıs ayında 2015’te BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri ve Almanya’yla imzalanan uluslararası nükleer anlaşmanın kısıtlamalarının dışına çıkabileceği uyarısında bulunmuştu. Bunun nedeni ABD’nin geçen yıl anlaşmadan çekilerek İran’a ekonomik yaptırımları yeniden yürürlüğe koymasıydı.
İran anlaşmaya imza atan Avrupalı ülkelerin 60 gün içinde İran ekonomisini ABD yaptırımlarından kurtarmanın yolunu bulamaması halinde daha yüksek oranda uranyum zenginleştirmeye başlayacağını söylemişti.
Pazartesi günü Washington gerginliği bir adım daha tırmandıracak bir adım atarak Ortadoğu’ya ek bin adet ABD askeri, Patriot füze savunma sistemi ile insanlı ve insansız hava gözlem araçları göndereceğini açıklamıştı.
Trump yönetimi Çarşamba günü İran’a baskı konusunda uluslararası destek almak için 13 Haziran’da Umman Körfezi’nde düzenlenen tanker saldırılarında kullanıldığı iddia edilen mayın parçalarını sergiledi. ABD bunların İran menşeili olduğu görüşünde.
Avrupalı diplomatlarsa tanker saldırılarından İran’ı sorumlu tutmak için daha çok delile ihtiyaç olduğunu söylüyor.