Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, ABD’nin Rusya ile 1987’de imzalanan Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Antlaşması (INF) kapsamındaki yükümlülüklerini askıya aldığını açıkladı. Washington yönetimi bu kararı, Rusya’nın yükümlülüklerini ihlal ettiği gerekçesiyle aldı. Pompeo, Kremlin’in ihlalleri sürdürmesi halinde ABD’nin altı ay içinde antlaşmadan tamamen çekileceğini duyurdu.
Dışişleri Bakanlığı’nda basın açıklaması yapan Pompeo, Amerika’nın Rusya ile nükleer silahların denetimi konusunda müzakerelere hazır olduğunu, Rusya’nın duruşunu değiştirmesi konusunda umutlu olduğunu da ifade etti.
Rusya her iki tarafın Avrupa’da kısa ve orta menzilli kara füzeleri konuşlandırmasını yasaklayan ve eski ABD Başkanı Ronald Reagan döneminde imzalanan antlaşmayı ihlal ettiğini yalanlıyor.
Trump yönetimi Rus hükümetinin Avrupa sınırları yakınlarına yerleştirdiği füzenin 1987 tarihli antlaşmayı ihlal ettiği görüşünde. ABD, NATO sisteminde SSC-8 olarak bilinen Novator 9M729 seyir füzesini Rusya’nın imha etmesi talebinde bulunmuştu. Rusya ise bu füzenin antlaşma kapsamı dışında olduğunu savunmuş, Amerika’yı da çıkmak istediği bir antlaşmadan çekilmek için bahane yarattığını ileri sürmüştü.
Rusya ise her iki tarafın Avrupa’da kısa ve orta menzilli kara füzeleri konuşlandırmasını yasaklayan ve ABD eski Başkanı Ronald Reagan döneminde imzalanan antlaşmayı ihlal ettiğini reddediyor. Rus hükümeti de Amerika’yı Avrupa’ya yerleştirilen anti-balistik füze sistemleri sebebiyle söz konusu antlaşmayı ihlal ettiğini savunuyor.
Pompeo’nun açıklaması Amerika’nın antlaşmaya uyması için tanıdığı 60 günlük sürenin dolmasından bir gün önce geldi. Bundan sonraki altı ay içinde Trump yönetiminin Rusya’nın antlaşma kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde resmi olarak antlaşmadan çekilmesi bekleniyor. Dışişleri Bakanı Pompeo’nun açıkladığı karar sonrasında ABD, 2 Şubat itibariyle kendi silah sistemlerini konuşlandırabilecek ya da test edebilecek.
Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Antlaşması (INF) uzun süre silahların denetimi konusunda örnek bir antlaşma olarak değerlendirilmişti. Antlaşma silah sistemlerinin yerleştirildiği alanda teftişlerin yapılmasını ve kapsamlı bilgi paylaşımını öngörüyor.
70 yıl önce Sovyet tehdidine karşı kurulan NATO da Rusya’nın antlaşmayı ihlal ettiğini belirtmiş, Moskova’ya Aralık ayında antlaşmaya tam olarak uyması çağrısında bulunmuştu. NATO, Amerika’nın antlaşmadan çekilmesi gerektiği konusunda görüş beyan etmemiş, müttefiklerin etkili uluslararası silah denetimi ve silahsızlanma konusundaki kararlılığının sürdüğü mesajını vermişti.
ABD’nin antlaşmadan doğan yükümlülüklerini askıya alma kararının ardından NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de konuştu. “NATO’nun Avrupa’ya yeni kara nükleer silahları konuşlandırma niyeti yok” diyen NATO Genel Sekreteri “Rusya’nın yaptığını yapmak zorunda değiliz. Ama aynı zamanda güvenilir ve etkili caydırıcılığımızı da muhafaza etmemiz gerekir” dedi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zaharova da Rus Interfaks haber ajansının aktardığına göre, Moskova’nın Amerika’nın attığı bu adıma karşılık verme haklını saklı tuttuğunu belirtti.
Amerika’nın antlaşmayı askıya alma kararından üzüntü duyduğunu açıklayan Fransa ise Rusya’ya önümüzdeki 6 aylık dönemi antlaşmaya tamamen uymak için kullanması çağrısında bulundu.
New York Times gazetesine göre, Amerika Rusya’nın hamlelerinin antlaşmayı geçersiz kıldığını söylese de, Trump yönetiminin asıl amacı INF’in maddelerini Çin’i de kapsayacak şekilde genişletmek. Antlaşma koşulları uyarınca Amerika Çin’in Batı Pasifik’te egemen bir varlık gösterme çabalarına karşı yeni silah sistemi yerleştiremiyor.
Antlaşmanın imzalandığı dönemde küçük bir askeri güç olan Çin Amerika ve Sovyetler Birliği arasında müzakere edilen antlaşmanın taraflarından değil. Pekin’in gittikçe genişleyen nükleer kapasitesi sadece Rusya ve Amerika’yı kapsayan antlaşmanın yasakladığı menzillerdeki füzelerden oluşuyor.