Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı dün Halkalı-Uzunköprü seferini yaparken Çorlu yakınlarında raylardan çıkarak devrilen trenle ilgili soruşturma başlattı. 24 kişinin hayatını kaybettiği 318 kişinin yaralandığı tren kazasında lokomotifi kullanan iki makinist ifadeleri alınmak üzere savcılığa çağrıldı.
Kamuoyu 1 Mayıs 2018’te yeniden açılan demiryolu hattında meydana gelen kazada bir ihmal olup-olmadığı sorusuna yanıt arıyor.
Gece geç saatlerde Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ ve Sağlık Bakanı Ahmet Demircan’la birlikte Tekirdağ’ın Çorlu ilçesindeki yaralıları ziyaret ettikten sonra kaymakamlıkta oluşturulan kriz masasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan, Nisan ayında kontrollerin yapıldığını söyledi.
Arslan, “Elbette eksiklik varsa ortaya çıkacaktır ancak şunu ifade etmeliyim bu tip projelerde belli yıllara sari yapılan teknik kontroller, geometrik kontroller var. En son yılda bir kez yapılması gereken kontroller Nisan ayında, yakın bir zamanda yapılmış. Yol boyunca tren teşkil elemanlarımız ve şeflerimiz kontrollerini yapar ilgili mercilere bildirir” dedi.
Ulaştırma Bakanı: “Menfezde olağanüstü şişkinlik olmuş”
8 Temmuz'da 07.00’de Uzunköprü’den kalkan trenin saat 10.40’ta kazanın meydana geldiği yerden geçtiğini belirten Ulaştırma Bakanı, daha sonraki geçişte 24 kişinin hayatını kaybettiği kazanın meydana gelmesini aşırı yağışa bağladı: “14.20 ile 15.10 arası metrekareye saatte 32 kilogram yağmur düşmüş, bu da oradaki menfezde olağanüstü şişmeye neden olmuş. Zemin sürekli aldığı yağış nedeniyle, suya doygunluk nedeniyle olağanüstü şişkinlik olmuş. Tren raylarıyla menfez arasındaki malzemeyi götürmesi sonucu boşluk oluşturmuş, tren raydan geçtiği sırada zira raylar, traversler normal yoldaki gibi gözükmüş, makinistler tarafından görülme şansı yok. Lokomotif hattan geçtikten sonra oradaki boşluk anlaşılmış, lokomotif ve birinci vagon yoldan çıkmadan devam etmiş, birinci vagon dray etmiş yani yoldan çıkmış ancak mevcut pozisyonunu korumuş, diğer vagonlar menfezi geçmekle yan yatmışladır.”
Birleşik Taşımacılık Sendikası: “Mühendislik hatası var”
KESK’e bağlı Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası, kazanın sorumluluğunu aşırı yağışa yüklemenin doğru olmadığı görüşünü savunuyor.
Amerika’nın Sesi’ne değerlendirmelerde bulunan BTS İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Ersin Albuz, “Menfezleri ve zemini yağış rejimi dikkate alarak yapmak gerekiyor. Olağanüstü bir yağmur durumunda rayların altındaki malzeme ve platformun buna dayanıklı olması lazım. Açık ki burada bir mühendislik hatası var. Şimdi makinistler ifade çağrılarak bu kazanın sorumluluğu personel üzerine yıkmak istiyor olabilirler. Ama kim ki o hattaki ihale şartnamesini imzalamış, her kim ki standartlara uygun yapmamış kim ki o kontrolü ve denetimi yapmamış, esas sorumlular bunlar” dedi.
Taşeronlaşma ve liyakat sorunu kazaya davetiye mi çıkardı?
2017 yılının Ocak ayından bu yana kazanın meydana geldiği bölgeden sorumlu olan 1. Bölge Yol Bakım Müdürlüğü’ne mühendis kökenli bir müdür atanmış olduğunu kamuoyuna duyurduklarını TCDD’de yeniden yapılanma adı altında ‘yandaş kadro’ ataması yapılarak yolcularının güvenliğinin tehlikeye atıldığı uyarısı yaptıklarını söyleyen BRS yöneticisi Elbuz, liyakat dışı atamayı yapan TCDD Genel Müdürü’nü de kazanın sorumluları arasında işaret etti.
Kaza sonrası kamuoyunda TCDD’deki yol bekçisi kadrosunun kaldırılmış olmasının da kazada rol oynadığı konuşuldu. Ersin Elbuz, yalnız yol bekçisi kadrosunun kaldırılmasının değil demiryollarındaki tamir ve bakımın da özelleştirilmiş olmasının altını çiziyor:
“Eskiden demiryolu hattının tamamını yaya olarak gezen yol bekçileri vardı. Belli bir mıntıka boyunca hat boyunca yürürlerdi. Anahtarlar var. Gevşeyen vidayı sıkarlardı. Bugün hala var olan yol çavuşunun da eskiden takımı vardı. Bunlar da yolun bakımın yapıyordu. Şimdi yol çavuşunun takımı yok. Bunlar özelleştirildi. Personel sayısı azaltıldı. Bu alımlar taşeronlaştırıldı. İhale usulü verilince taşeron ne yapıyor? Ne kadar az adamla ne kadar çok para kazanırım? Nereden eksiltirim, hangi malzemeden kısarım da para kazanırım buna bakıyor.”
Bu arada Halkalı-Muratlı arasındaki hatta bakım yapılması için açılan ihalenin, 7 Haziran tarihinde onaylanmasına rağmen ödenek yetersizliği nedeniyle 20 Haziran’da iptal edildiği de ortaya çıktı.
CHP’li Tezcan: “Görünen görünmeyen tüm sorumluların ortaya çıkarılmasını bekliyoruz”
Cumhuriyet Halk Partisi kazayı siyasi tartışmayı dönüştürmeden soruşturmanın sonucunu bekleyecek.
CHP Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, “Bu konunun ta ihale aşamasından başlamak üzere bütün teknik yönleriyle hiç kimse korunup kollanmadan incelenmesi gerekir. Takipçisi olacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Teknik raporu bekleyeceğiz. Genel başkan yardımcımız Faik Öztrak başkanlığında bir heyetimiz süreci takip ediyor. Bu meselenin herhangi bir biçimde geçiştirilemeyeceğini, olayın arkasında görünenleri değil, görünmeyen bütün sorumluların da ayrıntılı olarak ortaya çıkarılmasını bekliyoruz” dedi.
Bahçeli: “Adli ve idari soruşturma acilen sonuca bağlanmalı”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise soruşturmanın hızla tamamlanmasını istedi.
Bahçeli, “Şurası açıktır ki vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği her şeyin üstündedir. Bu itibarla her türlü ihtimalin dikkate alınarak, her türlü kaza riskinin önceden hesaplanarak proaktif bir müdahale ve mücadele ruhunun seferber edilmesi vazgeçilmez önemdedir. Dünkü tren kazasıyla ilgili başlatılan adli ve idari soruşturmanın süratle tahkim ve temini sağlanarak sonuca bağlanması aciliyet celbetmektedir. Diğer yandan, eğer varsa, eğer tespiti halinde sorumlular ve ihmale davetiye çıkaranlar hakkında lazım gelen yasal işlemler ve idari tasarruflar hızla yapılmalıdır” dedi.
HDP: “Çorlu için ulusal yas ilan edilmeli”
HDP ise kazanın nedenlerinin örtbas edilmek istendiği iddiasında.
Bugün TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Ayhan Bilgen, “Olası faciaları önlemek yerine facianın sebeplerinin üzeri kapatılıyor. Yetkililer her zaman yaptıkları gibi örtbas ediyorlar. Demiryolu hattı yapılırken göçme, tabaka kayması gibi bilgiler dikkate alınmadı. Yağan yağmur dikkate alınarak bakım ve kontrollerin yapılmadığı biliniyor. Sorumlular Devlet Demiryolları üst düzey yöneticileri ve Ulaştırma Bakanlığı’dır. Facianın sorumluları derhal açığa çıkarılmalıdır. Hükümetin şatafatlı törenler organize etmek yerine Çorlu için ulusal yas ilan etmesi gerekirdi” dedi.