Geçen hafta Hollanda’ya “Nazi kalıntısı, faşist” sözleriyle yüklenen Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kez de Almanya Başbakanı Merkel’e “Nazi” eleştirisi getirdi. Cumhurbaşkanı’na göre, bugüne kadar terör örgütleri ve bir dolarlık ajanlarıyla Türkiye’yi sıkıştırmaya çalışan ülkeler “bizzat sahaya indi”.
Türkiye, dört Pazar sonra 16 Nisan referandumu için sandık başına gidecek. Parlamenter sistemden “yerli ve milli başkanlık sistemi”ne geçişin oylanacağı referandum yaklaşırken taraflar meydanlarda ve salon toplantılarında propaganda faaliyetlerini sürdürüyor.
Evet kampanyasının en aktif ve en güçlü aktörü hiç kuşkusuz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.
Erdoğan, 2013 yılındaki Gezi Süreci’nden beri aralıklarla dile getirdiği Batı eleştirilerine referandum sürecinde hem sıklık kazandırdı hem de şiddetini arttırdı.
Başta Almanya ve Hollanda olmak üzere Avrupa Birliği ülkelerini referandum sürecine müdahalede bulunmakla eleştiren Erdoğan bugün Türkiye’nin en köklü muhafazakar sivil toplum kuruluşlarından İlim Yayma Vakfı’nın genel kurulunda yaptığı konuşmada da Batı ülkelerini hedef aldı.
Erdoğan: Maskeli balo sona erdi, terör örgütleriyle bizi sıkıştırmaya çalışanlar bizzat sahaya indi
Cumhurbaşkanına göre, bugüne göre güçlenen Türkiye’ye bazen terör örgütleri ile bazen de paralı ajanlarıyla dolaylı olarak mesaj veren Batılı ülkeler artık doğrudan Türkiye’nin karşısına çıkıyor.
“Şimdiye kadar maşalarıyla silah verdikleri, sırtını sıvazladıkları terör örgütleriyle, 1 dolarlık ajanlarıyla bizi sıkıştırmaya çalışanlar bizzat sahaya indiler. Artık maskeli balo sona erdi. Diplomasiyi bir kenara bıraktılar. Güçlenen Türkiye'den duydukları rahatsızlığı saklamıyorlar. Yıllardır içlerinde biriktirdikleri nefreti, hıncı, televizyonlardan, gazetelerden kusuyorlar. Bunlar 16 Nisan'ın önemli ve kritik bir gün olduğunun farkındalar. Türkiye'nin yönetim sisteminin değil, yıllardır istismar ettikleri düzenin yıkılma tehlikesinde olduklarını çok iyi biliyorlar.”
Erdoğan’ın eleştirilerinden en büyük alan payı alan Almanya oldu.
Aslında Mart ayı başında Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın Almanya’da konuşma izni verilmemesiyle bozulan ilişkilerin önceki gün Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in “Türkiye sözünü tutmadı, bugün hiç olmadığı kadar Avrupa Birliği’ne uzak” sözleriyle iyice gerildiği anlaşılıyordu.
“Merkel, senin görevin PKK destekçilerine sahip çıkmak değil, onları teslim etmektir”
Ancak Erdoğan, Almanya Başbakanını “Nazi uygulamalarıyla” suçlayarak iki ülke arasında gerilimi başka bir noktaya taşımış oldu.
“Merkel, sen şu anda Nazi uygulaması yapıyorsun. Orada yaşayan Türk kardeşlerime, oraya gelen bakanlarıma, milletvekillerime. Bu siyaset ahlakına sığar mı? Senin görevin terörist örgütün destekçilerine sahip çıkmak değil, onları teslim etmektir. Bir terör ajanını bizden istiyor. Dedim ki, bizde yargı var, önce yargılanacak. Bana diyorsun ki, yargı bağımsız tarafsız diyorsun. Bizdeki yargı da bağımsız. Çıktı mahkemeye tutuklandı, şu anda içeride. Bizim dik durmamız lazım.”
Erdoğan’ın “terör ajanı” olarak suçladığı kişi ise 27 Şubat’ta tutuklanan Die Welt gazetesi Türkiye muhabiri Deniz Yücel.
“Utanmasalar yeniden gaz odalarını, toplama kamplarını gündeme getirecekler”
Cumhurbaşkanı, “Hollanda'da bizi sayımızı azaltmakla tehdit ediyorlar. Rahatsız olmuşlar. Senin vatandaşın değil mi? Üç de yapar beş de yapar. Bütün mesele şuurlu bir yaklaşım gösterildiği zaman bunlar hortluyorlar. Utanmasalar yeniden gaz odalarını, toplama kamplarını gündeme getirecekler. Biz Srebrenitsa'yı unutabilir miyiz? İşte bu Hollanda zihniyeti budur. Faşist deyince rahatsız oluyorlar” sözleriyle Hollanda’ya yönelik eleştirilerini de sürdürdü.
Bozdağ’dan Almanya’ya ‘PKK’nın hamisi, destekçisi’ eleştirisi
Almanya’ya bir başka tepki gösteren isim Mart ayı başında bu ülkede konuşmasına izin verilmeyen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ oldu.
Başta PKK olmak üzere terör örgütleri bu ülkede faaliyet gösteren terör örgütlerinin Almanya’yı “güvenli liman” olarak gördüklerini söyleyen Bozdağ, kendisini konuşturmayanların PKK yanlısı örgütlere nevruz toplantısı verdiğini belirtti.
Adalet Bakanı, “Bir demokratik hükümet, demokratik ülkenin temsilcileri başka bir demokratik ülkenin bakanlarına sağlamadığı kolaylığı, vermediği imkanı teröristlere, terör örgütlerine ve onların organizasyonlarına verirse burada akl-ı selim olan insanlar ne düşünür? Çok açık, ‘Almanya Türkiye karşısında olan herkesin hamisidir, destekçisidir onlara her türlü imkanı verir. Yeter ki siz Türkiye'ye zarar vermeye, ihanet etmeye, Türkiye'nin aleyhine çalışmaya devam edin’ demektir. Bunu demokrasiyle, ifade hürriyetiyle, toplantı hakkıyla kimse izah edemez. Dünyanın hiçbir yerinde teröristler, terör örgütleri için elinden kan damlayanlar için hiçbir demokratik hukuk devletinde böyle bir imkan verilemez ama maalesef Almanya'da bunun verildiğini görüyoruz.” dedi.