WASHINGTON —
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın Insight Turkey’nin 4.yılllık olağan toplantısı için geldiği başkent Washington’da gündeminde iç siyasetteki gelişmeler vardı.
Atalay, demokratikleşme patetinden cumhurbaşkanlığı seçimine kadar bırçok başlığa değindi.
Temasları kapsamında Amerika İç Güvenlik Bakanı Jeh Johnson ve Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcısı Tony Blinken ile sabah saatlerinde bir görüşme gerçekleştiren Atalay, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı SETA 4'üncü Yıllık Konferansı'nda konuştu.
“AK Parti Devrimci”
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin en önemli misyonunun “demokratikleşme” konusu olduğunu belirten Atalay, “kendimizi toplumumuzun değişim beklentilerini karşılayan, reformlar yapan riskler alan devrimci bir parti olarak niteliyoruz” dedi.
İktidara geldikleri dönemde sadece azınlık ve gayrimüslimler değil kılık kıyafet konusunda Müslümanlarla ilgili sorunlar olduğunu belirten Atalay, “Türkiye İslam dünyasında ayrıcalığa sahiptir. Çok açık bir İslam yaşanır. Radikallerin önüne geçen bir sistemdir bizimki” diye konuştu.
“Otoriter anlayıştan demokrasiye geçtik”
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkını Adalet ve Kalkınma Partisi’nin son 12 yılda attığı en önemli adımlardan biri olarak niteleyen Başbakan Yardımcısı Atalay, partisinin Türkiye’yi normalleştirme yönünde önemli çabaları bulunduğunu ve bu çerçevede kendi vatandaşını tehdit olarak gören devlet yerine yeni bir sistem getirdiğini söyledi.
“Çözüm Sürecinde aksaklık yok”
Terörle mücadelede hukukun içinde kalındığını söyleyen Atalay, şöyle devam etti: “Güvenlik özgürlük dengesini mümkün olduğunca koruduk. Terörle mücadele yasasının tamamen kaldırılması çabamız var.”
Demokratik açılım konusunun hükümetin seçim sonrasında üzerinde yoğunlaştığı en önemli başlık olduğuna dikkat çeken Atalay, “Bir aksaklık yok. İniş çıkışlar olmakla birlikte süreç verimli şekilde gidiyor. Mekanizmalar yürüyor. Hükümet olarak çok kararlıyız” dedi.
“AB süreci olmasaydı demokratikleşme olmazdı”
AB müzakere sürecinin demokratikleşme kapsamında atılan adımlara büyük katkı sağladığının altını çizen Beşir Atalay, Kopenhag Kriterleri ile demokratikleşme adımlarının birbiriyle olan bağlantısını şu sözlerle dile getirdi: “AB süreci olmasaydı demokratikleşme süreci yaşanmazdı.”
“Paralel Yapı’yla hukuk çerçevesinde mücadele”
Yerel seçimlerde partisinin kusursuz bir kampanya sonucu başarıya ulaştığını savunan Beşir Atalay, “paralel yapı” olarak nitelediği Gülen Hareketi’nin muhalefet partilerinden daha fazla çalıştığını savundu.
“Bu parallel yapı şöyle tanımlıyoruz: Bir anlamda emniyet ve yargı içinde siyaseti dizayn etmek isteyen bir yapıdır. Ve seçim sürecinde çok aktif oldu. Hiçbir devlet farklı bir örgütlenmeyi kabul edemez. Bu yönde çalışmalarımız var tamamen hukukun içinde kalacak çalışmalar.”
“Sürprizleri Seviyoruz”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 24 Nisan öncesinda yayınladığı taziye mesajıyla ilgili olarak ise Atalay, “Ermenistan ile ilişkimizi normalleştirme yönünde adımlar atmıştık. 100. yılı 2015 ama sürprizleri seviyoruz. Tarzımız bu. Hem Amerika Birleşik Devletleri’nden hem de uluslararası camiadan ve Ermenistan ile diasporadan bu açıklamanın cevabına karşı adımlar bekliyoruz” dedi.
Yahudi sorusu
Toplantının soru cevap kısmında Beşir Atalay’a Gezi olayları sırasında kameralara yaptığı açıklamalarda, Yahudi lobisinin olaylarla bağının olduğu yönünde ifadeleri olduğu, hala bu ifadelerinin arkasında durup durmadığı soruldu. Atalay bu soruyu şöyle yanıtladı:
“Ben onu düzeltmiştim aslında. Öyle bir ifadem yok. Bir haber ajansı onu kendi yorumlayarak yayına soktu” dedi.
Bu cevap üzerine soruyu soran başkent Washington’daki Türkiye uzmanlarından Alan Makovsky, arama motoruna “Beşir Atalay Yahudi” diye yazıldığında söz konusu görüntünün çıktığını söyleyince, Atalay, yine “Yanlış. Öyle bir şey söylemedim. Kasıtlı bir yorumlama.” dedi.
Atalay, demokratikleşme patetinden cumhurbaşkanlığı seçimine kadar bırçok başlığa değindi.
Temasları kapsamında Amerika İç Güvenlik Bakanı Jeh Johnson ve Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcısı Tony Blinken ile sabah saatlerinde bir görüşme gerçekleştiren Atalay, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı SETA 4'üncü Yıllık Konferansı'nda konuştu.
“AK Parti Devrimci”
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin en önemli misyonunun “demokratikleşme” konusu olduğunu belirten Atalay, “kendimizi toplumumuzun değişim beklentilerini karşılayan, reformlar yapan riskler alan devrimci bir parti olarak niteliyoruz” dedi.
İktidara geldikleri dönemde sadece azınlık ve gayrimüslimler değil kılık kıyafet konusunda Müslümanlarla ilgili sorunlar olduğunu belirten Atalay, “Türkiye İslam dünyasında ayrıcalığa sahiptir. Çok açık bir İslam yaşanır. Radikallerin önüne geçen bir sistemdir bizimki” diye konuştu.
“Otoriter anlayıştan demokrasiye geçtik”
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkını Adalet ve Kalkınma Partisi’nin son 12 yılda attığı en önemli adımlardan biri olarak niteleyen Başbakan Yardımcısı Atalay, partisinin Türkiye’yi normalleştirme yönünde önemli çabaları bulunduğunu ve bu çerçevede kendi vatandaşını tehdit olarak gören devlet yerine yeni bir sistem getirdiğini söyledi.
“Çözüm Sürecinde aksaklık yok”
Terörle mücadelede hukukun içinde kalındığını söyleyen Atalay, şöyle devam etti: “Güvenlik özgürlük dengesini mümkün olduğunca koruduk. Terörle mücadele yasasının tamamen kaldırılması çabamız var.”
Demokratik açılım konusunun hükümetin seçim sonrasında üzerinde yoğunlaştığı en önemli başlık olduğuna dikkat çeken Atalay, “Bir aksaklık yok. İniş çıkışlar olmakla birlikte süreç verimli şekilde gidiyor. Mekanizmalar yürüyor. Hükümet olarak çok kararlıyız” dedi.
“AB süreci olmasaydı demokratikleşme olmazdı”
AB müzakere sürecinin demokratikleşme kapsamında atılan adımlara büyük katkı sağladığının altını çizen Beşir Atalay, Kopenhag Kriterleri ile demokratikleşme adımlarının birbiriyle olan bağlantısını şu sözlerle dile getirdi: “AB süreci olmasaydı demokratikleşme süreci yaşanmazdı.”
“Paralel Yapı’yla hukuk çerçevesinde mücadele”
Yerel seçimlerde partisinin kusursuz bir kampanya sonucu başarıya ulaştığını savunan Beşir Atalay, “paralel yapı” olarak nitelediği Gülen Hareketi’nin muhalefet partilerinden daha fazla çalıştığını savundu.
“Bu parallel yapı şöyle tanımlıyoruz: Bir anlamda emniyet ve yargı içinde siyaseti dizayn etmek isteyen bir yapıdır. Ve seçim sürecinde çok aktif oldu. Hiçbir devlet farklı bir örgütlenmeyi kabul edemez. Bu yönde çalışmalarımız var tamamen hukukun içinde kalacak çalışmalar.”
“Sürprizleri Seviyoruz”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 24 Nisan öncesinda yayınladığı taziye mesajıyla ilgili olarak ise Atalay, “Ermenistan ile ilişkimizi normalleştirme yönünde adımlar atmıştık. 100. yılı 2015 ama sürprizleri seviyoruz. Tarzımız bu. Hem Amerika Birleşik Devletleri’nden hem de uluslararası camiadan ve Ermenistan ile diasporadan bu açıklamanın cevabına karşı adımlar bekliyoruz” dedi.
Yahudi sorusu
Toplantının soru cevap kısmında Beşir Atalay’a Gezi olayları sırasında kameralara yaptığı açıklamalarda, Yahudi lobisinin olaylarla bağının olduğu yönünde ifadeleri olduğu, hala bu ifadelerinin arkasında durup durmadığı soruldu. Atalay bu soruyu şöyle yanıtladı:
“Ben onu düzeltmiştim aslında. Öyle bir ifadem yok. Bir haber ajansı onu kendi yorumlayarak yayına soktu” dedi.
Bu cevap üzerine soruyu soran başkent Washington’daki Türkiye uzmanlarından Alan Makovsky, arama motoruna “Beşir Atalay Yahudi” diye yazıldığında söz konusu görüntünün çıktığını söyleyince, Atalay, yine “Yanlış. Öyle bir şey söylemedim. Kasıtlı bir yorumlama.” dedi.