30 yıldır Amerika, müttefiki İsrail’in durumunu güçlendirmek için Mısır’ın desteğine güvendi. Mısır ise bazen az, bazen çok, barış anlaşmasının kendi zararına işlediğinden yakındı.
Şimdi İslamcı bir cumhurbaşkanının göreve gelmesi, stratejik ittifakın geleceğini tartışma konusu yaptı.
Mursi’nin seçim kampanyası yetkilisi Gehad el Haddad, yeni cumhurbaşkanının anlaşmayı koruma sözünü verdiğini hatırlatıyor: “İsrail ile barış anlaşması geçmişte yapıldı; Geçmişte başka rejimler, Sedat ya da Mübarek tarafından yapılan bütün anlaşmalara saygılıyız.”
Ancak bu görüş her zaman Mursi’nin üyesi olduğu Müslüman Kardeşler’in görüşü olmadı.
Devrimden kısa süre sonra yapılan bir söyleşide Müslüman Kardeşler yetkilisi İssam el Erian farklı bir yaklaşım sergiledi: “Evet, bizim bir görüşümüz var. Biz imzalandığından beri anlaşmaya karşıyız.”
Mursi’nin çevresindeki bazı yetkililer anlaşmanın geleceğinin referanduma sunulması gerektiği görüşünde. Halk bu konuda bölünmüş durumda. Birçok Mısırlı Amerikan yardımının büyük bölümünün ekonomi yerine orduya gitmesinden memnun değil.
Ancak üzerinde birleşilen konu siyasi. Esas tepkiyi Gazze’deki Filistinliler’e uygulanan abluka yaratıyor.
Ancak Gazze çok karmaşık bir konu. Mısır, ortak sınırı tamamen açarak Gazzeliler’i tecritten kurtarabilir. Ancak bunun yoksul, radikal görüşlere sahip Filistinliler’in göçüne yol açmasından korkuluyor. Mısır ekonomisi ve güvenlik güçleri bununla baş edecek güce sahip değil.
Mısır-İsrail anlaşması bozulursa, Mısır’ın Gazze sınırını kapalı tutma gerekçesi ortadan kalkacak. Dahası, anlaşmayı bozmak kışkırtıcı bir eylem olabilir.
Kahire’deki Amerikan Üniversitesi uzmanı Said Sadık tekrar savaş durumuna dönmeyi bölgedeki güçlerin reddedeceğini söylüyor: “Mısır’daki kurumların, güvenlik birimleri ve ordunun kimseyle savaşmak istediğini sanmıyorum. Bu bir zayıflık değil. Sadece buna ilgi duymuyorlar.”
Sadık ayrıca İsrail ile savaşa halk desteği olmadığı görüşünde.
“Halkın çoğunluğu İsrail ile barışı korumak istiyor. Yoksulluk, aşırı dincilik, yolsuzlukla mücadeleye ağırlık verilmesini istiyor.Komşularla savaşmak istemiyor.”
Sadık, İsrail ile geçmişte girişilen savaşları kaybettikten sonra çok az Mısırlı’nın komşularıyla yeniden savaşmaya ilgi duyduğunu söylüyor.
Şimdi İslamcı bir cumhurbaşkanının göreve gelmesi, stratejik ittifakın geleceğini tartışma konusu yaptı.
Mursi’nin seçim kampanyası yetkilisi Gehad el Haddad, yeni cumhurbaşkanının anlaşmayı koruma sözünü verdiğini hatırlatıyor: “İsrail ile barış anlaşması geçmişte yapıldı; Geçmişte başka rejimler, Sedat ya da Mübarek tarafından yapılan bütün anlaşmalara saygılıyız.”
Ancak bu görüş her zaman Mursi’nin üyesi olduğu Müslüman Kardeşler’in görüşü olmadı.
Devrimden kısa süre sonra yapılan bir söyleşide Müslüman Kardeşler yetkilisi İssam el Erian farklı bir yaklaşım sergiledi: “Evet, bizim bir görüşümüz var. Biz imzalandığından beri anlaşmaya karşıyız.”
Mursi’nin çevresindeki bazı yetkililer anlaşmanın geleceğinin referanduma sunulması gerektiği görüşünde. Halk bu konuda bölünmüş durumda. Birçok Mısırlı Amerikan yardımının büyük bölümünün ekonomi yerine orduya gitmesinden memnun değil.
Ancak üzerinde birleşilen konu siyasi. Esas tepkiyi Gazze’deki Filistinliler’e uygulanan abluka yaratıyor.
Ancak Gazze çok karmaşık bir konu. Mısır, ortak sınırı tamamen açarak Gazzeliler’i tecritten kurtarabilir. Ancak bunun yoksul, radikal görüşlere sahip Filistinliler’in göçüne yol açmasından korkuluyor. Mısır ekonomisi ve güvenlik güçleri bununla baş edecek güce sahip değil.
Mısır-İsrail anlaşması bozulursa, Mısır’ın Gazze sınırını kapalı tutma gerekçesi ortadan kalkacak. Dahası, anlaşmayı bozmak kışkırtıcı bir eylem olabilir.
Kahire’deki Amerikan Üniversitesi uzmanı Said Sadık tekrar savaş durumuna dönmeyi bölgedeki güçlerin reddedeceğini söylüyor: “Mısır’daki kurumların, güvenlik birimleri ve ordunun kimseyle savaşmak istediğini sanmıyorum. Bu bir zayıflık değil. Sadece buna ilgi duymuyorlar.”
Sadık ayrıca İsrail ile savaşa halk desteği olmadığı görüşünde.
“Halkın çoğunluğu İsrail ile barışı korumak istiyor. Yoksulluk, aşırı dincilik, yolsuzlukla mücadeleye ağırlık verilmesini istiyor.Komşularla savaşmak istemiyor.”
Sadık, İsrail ile geçmişte girişilen savaşları kaybettikten sonra çok az Mısırlı’nın komşularıyla yeniden savaşmaya ilgi duyduğunu söylüyor.
