Çin'in en büyük iki kenti; başkent Pekin ve finans merkezi Şanghay'da COVID-19 önlemleri sıkılaştırıldı. Yeni önlemler bir yandan bu iki kentte yaşayanları öfkelendirirken diğer yandan virüsle mücadele önlemlerinin yasal olup olmadığı sorusunu gündeme getiriyor.
Çinli yetkililer ülkede pandeminin başlangıcından bu yana en yaygın salgın vakalarıyla mücadele ederken, ülkenin en kalabalık kenti Şanghay'da karantina bölgeleri dışında enfeksiyon vakalarının sonlandırılması için Mayıs ayı sonuna kadar yeni bir girişim başlattı.
Önlemlere ilişkin resmi açıklama yapılmadı, ancak haftasonunda Şanghay'daki 16 bölgenin en az dördünde yaşayanlara evlerinden çıkamayacakları ve kurye teslimatı alamayacakları bildirildi.
Şanghay'ın beşinci bölgesi Yangpu'da yaşayan iki kişi, benzer önlemlerin alınacağı hakkında kendilerine bilgi verildiğini, semtteki marketlerin COVID önlemleri kapsamında kapanacağını söyledi.
Kamuoyunun öfkesi, COVID-19 testi pozitif çıkanların merkezi karantina sistemine alınmaya ve evlerinin dezenfekte edilmesi için anahtarlarının yetkililere teslim edilmeye zorlanmasıyla körüklendi. Hukuk uzmanları, yasadışı olduğunu söyledikleri uygulamayı kınadı.
Bir video görüntüsü, bir Şanghaylı'nın evinin kapısını açmayı reddetmesi üzerine polisin maymuncuk kullanarak kapıyı açmaya çalıştığını gösteriyor.
İnternette yayılan bir başka videodaysa, test sonucu negatif çıkan bir kadının evinin zorla dezenfekte edilmesi talimatı veren yetkililerle tartıştığı görülüyor.
Doğu Çin Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Hukuk Fakültesi'nden Profesör Tong Zhiwei, Pazar günü sosyal medyada hızla yayılan makalesinde, bu gibi uygulamaların hukuksuz olduğunu ve sonlandırılması gerektiğini kaydetti.
Tong, "Şanghay, COVID önleme çalışmalarının bilimsel ve hukuki şekilde nasıl yürütüleceği hakkında tüm ülke için iyi bir emsal oluşturmalı" dedi.
20'den fazla akademisyenin görüş bildirdiği makalede Profesör Tong, söz konusu önlemlerin sadece acil durumlarda başvurulması gerektiğini sözlerine ekledi.
Çin'in en büyük hukuk firmalarından birinde çalışan avukat Liu Dali de, yetkililere benzer bir mektup yazdı.
Hem Profesör Tong'un makalesi hem de Liu'nun mektubu, Çin'de internette sansüre uğrarken, yazılı metinlerin ekran görüntüleri kullanıcılar tarafından paylaşılarak yayıldı. Tong'un Çin'in Twitter benzeri sosyal medya sitesi Weibo'daki hesabı, Pazar geç saatlerde engellendi.
Liu ve Tong, konuya ilişkin açıklama yapma taleplerini yanıtsız bıraktı.
Çin, ekonomik maliyetin giderek ağırlaşmasına rağmen sıfır COVID politikasına sadık kalma konusunda kararlı.
Pazartesi günü açıklanan veriler, Çin'de ihracatın son iki yılın en düşük seviyesine gerilediğini gösteriyor. Çin Merkez Bankası ise yavaşlayan ekonomiye destek olma sözü verdi.
COVID-19 önlemlerinin ekonomiye indirdiği darbeye ilişkin bir veri de Çin'in otomotiv sektöründen geldi. Çin otomobil birliği, fabrikaların kapanması ve iç talebin düşmesi nedeniyle Nisan ayında otomobil satışlarının yüzde 48 oranında azaldığını bildirdi.
Yetkililer, hayat kurtardığını kaydettikleri uygulamaya yönelik eleştiriler konusunda uyarıda bulundu.
Çinli yetkililer, enfeksiyon vakalarının yayılmasına rağmen "COVID ile yaşamak" ilkesi altında kısıtlamaları gevşeten ya da tamamen kaldıran ülkelerde ölü sayılarının çok daha yüksek olduğunu vurguladı.
Reuters haber ajansının son kısıtlayıcı önlemlerle ilgili sorusuna yanıt veren Şanghay Belediyesi, "İnsan hareketliliğinin akışını düzenleme ve kontrol etmede ısrarcı olmalıyız" ifadesini kullandı.
Standart yaklaşımlardan kaçınılması gerektiğini kaydeden Şanghay Belediyesi, her bölgenin içinde bulunduğu duruma göre önlemleri sıkılaştırmasına izin verildiğini bildirdi.
Şanghay, Pazartesi günü, on gündür art arda yeni vaka sayılarında düşüş olduğunu da bildirdi.
Ani kapanma önlemi
22 milyon nüfuslu başkent Pekin'de salgının en yaygın olduğu kesimlerde yaşayanlara evden çalışmaları talimatı verildi. Bazı bölgelerde yollar, parklar ve bazı mekanlar kapatıldı.
Pekin'in belediye yetkilileri tarafından "en öncelikli" olarak tanımlandığı iki bölgesi Chaoyang and Fangshan'da COVID testi uygulaması hızlandırıldı. Bazı belediye otobüsü rotalarında hizmet askıya alındı.
Pekin'de 8 Mayıs'ta 49 yeni vaka olduğu açıklandı. Böylelikle 22 Nisan'dan bu yana tespit edilen vaka sayısı 760'ın üzerine çıktı.
Pekin sakinleri, Şanghay'da haftalardır süren kapanma önlemlerinden kaçınmayı umuyordu. Ancak kentte karantinaya alınan apartman binalarının sayısının artması, Pekinliler'i kaygılandırıyor.
Amerikan Ticaret Odası Çin'deki yabancı çalışanların ülkeyi terk etmesinden korkuyor
Öte yandan Çin'deki Amerikan Ticaret Odası'ndan Pazartesi günü gelen açıklamada, Çin'in sıkı karantina uygulaması ve karantina önlemleri nedeniyle Amerikan firmalarının yabancı çalışanlarını Çin'e gelmeye ikna etmede zorlandıkları bildirildi.
Amerikan Ticaret Odası'nın 121 üyesi arasında yapılan ankette şirketlerin yüzde 49'u, COVID-19 uygulamaları nedeniyle yabancı çalışanlarının Çin'e taşınmayı ya reddettiğini ya da Çin'e taşınma olasılıklarının düşük olduğunu bildirdi.
Oda Başkanı Colm Rafferty, "Bu yaz çok sayıda yabancı çalışanın işten ayrılmasını bekliyoruz, Çin'deki pozisyonları dolduracak yabancı eleman sayısı azalıyor" dedi.
Çin'e yapılan uluslararası uçuşlarsa son derece kısıtlı. Bazı uçuşlar, kısa süre önce iptal edilebiliyor. Yolcuların uçağa binmeden önce Çin Büyükelçilikleri’nden onay almaları gerekiyor ve çoğu yolcu, Çin'e vardıktan sonra üç hafta karantina altına alınıyor.
Raffetry, "Çin'in sağlık ve emniyeti her şeyin üzerinde tuttuğunu anlıyoruz, ancak mevcut uygulamaları Amerikan firmalarının Çin'e olan güvenini sarsıyor" dedi.
Ankete katılan şirketlerin yüzde 51'i COVID nedeniyle yatırımlarını ya ertelediğini ya da azalttığını bildiriyor. Şirketlerin yüzde 58'iyse bu yılki kar tahminlerini düşürdü.
Geçen haftaysa Çin'deki Avrupa Ticaret Odası'nın yaptığı anket, katılımcıların neredeyse dörtte birinin mevcut ya da planlanan yatırımları Çin dışına taşımayı düşündüğünü ortaya koyuyor. Bu oran, 2022 yılı başında yatırımlarını Çin dışına çıkarmayı planladığını kaydedeen şirket sayısının ikiye katlandığının göstergesi.