TBMM’de kabul edilen ‘torba yasa’ ile baca gazı filtresi olmayan termik santrallere, çevre mevzuatına uyuma yönelik yatırımların gerçekleştirilmesi ve çevre mevzuatı açısından gerekli izinlerin tamamlanması için 30 ay daha süre tanındı.
Mevcut düzenlemeye göre, 2013 ile 2015 yılları arasında özelleştirilen 16 termik santralin 1 Aralık tarihine kadar baca gazı filtrelerini takmaları gerekiyordu.
Torba yasadaki yeni düzenlemeyle bu süre, 30 Haziran 2022’ye uzatıldı.
Yeni düzenleme, termik santrallerin 30 Haziran 2020’ye kadar iş termin planlarını hazırlamalarını, dört ayda bir yapılacak denetimlerde taahhüt edilen plana uymayanlara mevzuatta öngörülen idari para cezalarını 20 kat arttırılmasını da öngörüyor.
CHP düzenlemenin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuracak
Çevre örgütlerinin düzenleme aleyhinde günlerdir yaptığı kampanyaya rağmen torba yasanın 50 maddesinde yer alan düzenleme, CHP’nin 25, İyi Parti’nin 7, HDP’nin 4 aleyhte oyuna rağmen 203 AKP’li milletvekilinin oyuyla kabul edildi. Oylamaya katılan 14 MHP’li milletvekili ise çekimser kaldı.
14 Şubat 2019’da beş siyasi partinin ortak önergesiyle geri çekilen düzenlemenin bu kez yasalaşması üzerine CHP, termik santraller lehine olduğunu söylediği düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi’ne götürecek.
‘‘Yalnız hava değil, yeraltı ve yerüstü suları ile toprak da kirleniyor’’
Çevre örgütleri de, karara tepkili. Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baran Bozoğlu, düzenlemenin şirketlere havayı, suları ve toprağı kirletme hakkı tanıdığının altını çiziyor.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Dr. Bozoğlu, ‘‘2013-2015 yılları arasında geçmişte devlet eliyle çevresel yatırımları yapılmayan filtreleri takılmayan termik santraller özelleştirildi. Bunlar zaten yıllardır çevreyi kirletiyordu. Özelleştirme yapılırken özelleştirmeden termik santraller alanlara yeniden kirletme hakkı tanındı. Anayasa Mahkemesi, yapılan başvurularda sağlıklı çevrede yaşama hakkının ihlal edildiğine hükmetti buna rağmen bir kez daha bu şirketlere çevreyi kirletme hakkı tanındı. Bakanlığın dört ayda bir denetim yapması da düzenlemeye kondu. Ancak idari para cezası muğlak. Neyin 20 katı olduğu açık değil. Eğer belge eksikliği gibi bir konudan ceza kesilirse bu şirketlerin lehine olur. Her ne kadar termik santrallerin havayı kirletmesi tartışılıyor olsa da yalnız hava değil, yeraltı ve yerüstü suları da toprak da kirleniyor. Tehlikeli ve toksik atıkların bizim besinlerimizi de kirlenmesi sonucunu doğuruyor’’ dedi.
Temiz Hava Hakkı Platformu’nun çabası şimdilik sonuç vermedi
CHP’nin konuyu Anayasa Mahkemesi’ne götürmesini olumlu bulan Çevre Mühendisleri Odası Başkanı, yüksek mahkemenin en çabuk şekilde karar vermesinin çevre sağlığı açısından çok önemli olduğuna dikkat çekti.
Aralarında Türk Tabipleri Birliği, TEMA Vakfı, 350.org, WWF-Türkiye, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği ve Türk Toraks Derneği’nin de bulunduğu çevre ve sağlık alanında çalışan 17 kuruluş, Temiz Hava Hakkı Platformu’nu kurarak söz konusu düzenlemenin çıkmaması için hem toplumsal duyarlılık yaratması çalışıyordu. Ancak bu çabalar sonuç vermedi.
Deniz Bayram: ‘‘Bu santrallerin zehir saçmalarına halk sağlığını tehdit etmelerine izin verildi’’
Temiz Hava Hakkı Platformu’nda yer alan Greenpeace’tan avukat Deniz Bayram, oylama öncesi düzenlemeye karşı olduklarını söyleyenlerin şimdi onay vererek halk sağlığını riske attıklarını söyledi.
VOA Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan Bayram, ‘‘Bu yılın Şubat ayında benzer teklif gelmiş ve Meclis’te grubu bulunan tüm partilerin ortak önergesiyle reddedilmişti. Bizzat AK Partili vekiller, 2019’un son tarih olduğunu bir daha uzatılmayacağını söylediler. Buna rağmen 1 Kasım’da Plan Bütçe Komisyonu’nda torba yasaya bir madde eklenerek termin planlarını sunmaları halinde uzatma imkanı tanındı. Biz bu gelişmeden sonra bütün siyasi partiler ile görüştük. Tamamı bu yasa tekline karşı olduğunu söylediler. Ancak dün temiz hava hakkını talep eden bizler hakikatin böyle olmadığını gördük. Bu santrallerin zehir saçmalarına halk sağlığını tehdit etmelerine izin verildi’’ dedi.
‘‘Hem havayı kirletiyor hem yatırım yapmıyor hem de 2018’de 559 milyon lira teşvik alıyorlar’’
Greenpeace avukatı Deniz Bayram, düzenlemenin yalnız halk sağlığı yönünden maliyeti olmadığını aynı zamanda mali maliyeti olduğunun da altını çizdi.
Bayram, ‘‘Bu santraller, kapasite mekanizması altında milyonlarca lira teşvik alıyorlar. 10 termik santral, 2018 yılında 559 milyon lira teşvikten yararlandılar. Bu yılın sadece nisan ayında 108 milyon lira aldılar, 2019 yılının ilk dokuz ayında 665 milyon lira teşvik verildi. Çevreyi kirletiyorlar, yatırım yapmıyorlar ve buna rağmen teşviklerden yararlanıyorlar. Üstelik Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yaptığı ölçümlere göre, bu santrallerin bulunduğu bölgelerde günlük, aylık, yıllık limit aşımları meydana geliyor. İnanılmaz ama hiçbir filtreleme sistemi yok. Kütahya’da yaptığımız ölçümlerde hava kirliliği değerleri, Dünya Sağlık Örgütü’nün üst limitlerinin üç kat fazla çıktı’’ diye konuştu.
Düzenlemeden hangi termik santraller yararlanacak?
Düzenlemeden 12 ilde bulunan 15 termik santral faydalanacak.Çevre Mühendisleri Odası’nın verdiği bilgilere göre; Çanakkale Çan 18 Mart Termik Santrali, Şırnak Silopi Termik Santrali, Kahramanmaraş Afşin Elbistan A Termik Santrali, Karabük Kardemir Termik Santrali, Kütahya Tunçbilek ve Seyitömer Termik Santralleri, Manisa Soma A ve B Termik Santralleri, Sivas Kangal Termik Santrali (1. ve 2. üniteler), Zonguldak Çatalağzı Termik Santrali, Ankara Çayırhan Termik Santrali, Muğla Yeniköy Termik Santrali, Muğla Kemerköy Termik Santrali, Bursa Orhaneli Termik Santrali ve Kahramanmaraş Afşin Elbistan B Termik Santrali bu kapsamda yer alıyor.