İstanbul’da avukatlar, meslektaşları Can Atalay’ın da aralarında bulunduğu Gezi Davası tutukluları için Çağlayan Adliyesi’nde bir kez daha Adalet Nöbeti’nde buluştu.
Adliyenin içinde toplandıktan sonra alkışlarla C Kapısı'nın önüne çıkan avukatlar burada bir basın açıklaması yaptı.
Cumhuriyet Halk Partisi’nden Mahmut Tanal, Türkiye İşçi Partisi’nden Ahmet Şık ile CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun da destek verdiği nöbette yapılan açıklamada söz alan TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Pelin Pınar Giritlioğlu, şunları söyledi:
“Arkadaşlarımız suçlu değiller. Gezi suçlu değil, Gezi'ye börek taşıyan anneanneler, haklarını arayan işçiler, sömürüye karşı duran emekçiler 'biz de varız' diyen LGBTİ artı bireyler, özgür üniversite isteyen gençler, kadın cinayetlerine, şiddete karşı çıkan kadınlar. Hepsi Gezi'deydi. Haklı mücadelemizi sürdüreceğiz. Gezi'de filizlenen o tohumları, el ele birlikte attılar. Bize düşen de bu filizleri yeşertmek ve çoğaltmaktır. Bir suçlu arıyorsak bu suçluyu Kaz Dağları'nda, Cerattepe'de, Soma'da, Atatürk Orman Çiftliği'nde arayalım. Buralara bakalım. Oraları yağma ve talanın merkezi haline getiren, ormanları katleden, çevreyi yok eden, su havzalarını talan eden kararları verenlere bakalım. Arkadaşlarımız suçlu değiller ve arkadaşlarımız haklıydı. Haklıyız. Ve sonuna kadar haklı mücadelemizi sürdüreceğiz. Korkmuyoruz. Arkadaşlarımızı en kısa zamanda geri alacağız.”
Adalet Nöbeti’ne cezaevinden mesaj gönderen Mücella Yapıcı, Can Atalay ve Tayfun Kahraman’ın ortak mesajını Avukat Mehmet Cengiz Babalı okudu:
“Değerli arkadaşlar gösterdiğiniz yüksek dayanışma ve sahiplenme için hepinize, her birinize teker teker çok teşekkür ederiz. Az önce içinden çıktığınız ve şu anda önünde bulunduğunuz binanın özellikle ceza davaları açısından hukukla pek de ilgisinin kalmadığını artık kabul etmek zorundayız. Türkiye ne yazık ki uzunca bir süredir insan haklarına saygılı, sosyal bir hukuk devleti olma niteliğini kaybetmiştir. Biz memleketimizin eşit ve özgür geleceği için insan haklarına saygılı, sosyal bir devleti gerekirse dişimizle, tırnağımızla söke söke kazanacağız. Gezi direnişimiz bu memleketten ve insanımızdan umudu kesmememiz gerektiğini kanıtlayan tarihsel bir andı. Gezi, bu memleketin ve aydınlık geleceğimizin mümkün ve elimizi uzattığımızda erişebileceğimiz kadar yakınlıkta olduğunun göstergesidir. Yarın 6 Mayıs, gencecik yaşlarında en zor koşullarda dahi boyun eğmeyen, idam sehpasında dahi bugün en çok ilkeleş duyduğumuz kardeşleşmeyi haykıran Deniz, Hüseyin ve Yusuf'un mücadelesi bizlere bu yüzden hep birlikte mücadele edeceğiz. Ve hep birlikte kazanacağız. Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için.”
Basın açıklamasında söz alan CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, “Gezi olayları, o dönemde siyasi iktidarın bu otoriter, baskıcı rejiminden dolayı bu meydana geldi. Ne isteniliyordu Gezi'de? Adalet isteniliyordu. Ne isteniliyordu? Özgürlükler isteniyordu. Ne isteniliyordu? Çevre talan edilmesin deniliyordu. Peki şimdi Silivri Cezaevi'nde bulunan arkadaşlarımız ne ile suçlandılar? Siyasi iktidarı, hükümeti darbe ile, darbe teşebbüsüyle yargılandılar. Değerli arkadaşlar, bu arkadaşlarımız Gezi ve Taksim'deki imar değişikliğini dava ettiler, davayı kazandılar. Bu kararların uygulanmasını istedikleri için bugün darbeci ilan ediliyor. Darbeyi yapan mevcut siyasi iktidar. Buna aslında bir mahkeme kararı denilmez, buna bir hukuk belgesi denilmez. Olsa olsa buna bir siyasi belge denir. Adil yargılama yok, adalet yok, Anayasa yok, kanun yok, hukuk yok, adalet yok, tarafsız ve bağımsız yargıç yok değerli kardeşlerim. Darbeyi yapan mevcut siyasi iktidar. Hukuku tanımayanlar, Anayasa'yı tanımayanlar darbecidir. Hukukun üstünlüğünü tanımayanlar darbecidir. Mahkemeleri rehin alanlar darbecidir" ifadelerini kullandı.
25 Nisan 2022’de İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Can Atalay, Mine Özerden, Yiğit Ali Ekmekçi, Tayfun Kahraman’a da 18’er yıl hapis cezası verilmişti.