Erişilebilirlik

İkinci Kobani olayları davasında yargılanan Hüda Kaya tahliye edildi


Kobani olayları soruşturması kapsamında gözaltına alındıktan sonra tutuklanan eski HDP milletvekili Hüda Kaya, sekiz ay sonra çıktığı ilk duruşmada, ayda bir kez imza atma yükümlülüğü ve yurtdışı çıkış yasağıyla birlikte tahliye edildi.
Kobani olayları soruşturması kapsamında gözaltına alındıktan sonra tutuklanan eski HDP milletvekili Hüda Kaya, sekiz ay sonra çıktığı ilk duruşmada, ayda bir kez imza atma yükümlülüğü ve yurtdışı çıkış yasağıyla birlikte tahliye edildi.

Kobani olayları soruşturması kapsamında gözaltına alındıktan sonra tutuklanan eski HDP milletvekili Hüda Kaya, sekiz ay sonra çıktığı ilk duruşmada tahliye edildi.

Halkların Demokratik Partisi’nin beş eski milletvekili hakkında açılan ikinci Kobani olayları davası, Ankara 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı. Davanın sanıkları eski HDP milletvekilleri Hüda Kaya, Serpil Kemalbay, Fatma Kurtulan, Pero Dündar ve Garo Paylan Sincan Cezaevi Kampüsü'nde yargılanmaya başlandı. Dosyanın tek tutuklu sanığı Hüda Kaya, Silivri Kadın Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Tutuksuz yargılanan diğer sanıklar ise duruşmaya katılmadı.

Mahkemenin iddianameyi okumasının ardından söz alan Hüda Kaya, iddianamenin öncekilerin kötü bir kopyası olduğunu söyledi. Hakaret içermeyen konuşmaları nedeniyle yargılandığını belirten Kaya, “Her zaman barış ve eşitlikten yana olan konuşmalarım siyasi bir öç olarak karşıma konuldu. Tek başımıza da kalsak yalana, haksızlığa sarılmayız" dedi.

Hakkındaki suçlamalara ilişkin ifade vermesinin engellendiğini savunan Kaya, “8 aydır haksız şekilde tutuklu bulunuyorum. Bir milletvekili temsil ettiği insanların acısında, taziyesinde, haksızlığa uğradığında onların sesi olmak için çalışır. Hala görevde olan milletvekilleri de bunun için çalışıyor. Bizleri özgürlüğümüzden alıkoyanların verdiği kararların siyasi olduğunu söylüyorum” şeklinde konuştu.

Daha sonra söz alan Kaya’nın avukatı Zilan Leventoğlu, suçlamalara konu olan iddiaların üzerinden 11 yıl geçtiğini hatırlattı. Leventoğlu, sözkonusu çalışmaların suç olmadığını ve devletin bilgisi ile yapıldığını sözlerine ekledi.

“Kaçma şüphesi yok”

Daha sonra söz alan Avukat Nuray Özdoğan, Kaya’nın tutuklanmasına gerekçe gösterilen ‘kaçma şüphesi’nin olmadığını savundu. Özdoğan, “Tutuklama gerekçelerini güçlendirecek bir tane delil yok. Kaçma şüphesini yaratmak için sunulan gerekçe havalimanında gözaltına alınması. Kaya’nın savcılık makamı ile bizzat görüşmeleri var. Avukatının var. Biz şahidiz, kaç kere Ankara’ya gelip ifade vermek istediğini. ‘Şu an gerek yok’ cevabı aldığına şahidiz” diyerek müvekkilinin tahliyesini talep etti.

Paylan, Kurtulan, Kemalbay ve Dündar’ın avukatları ise, müvekkilleri hakkında verilen yoklukta tutuklama kararlarının kaldırılmasını talep etti.

Savcı tutukluluğun devamını istedi, mahkeme tahliye etti

Savunmaların ardından söz alan savcı, Kaya’nın tutukluluğunun devamına karar verilmesini istedi. Ancak mahkeme heyeti, Kaya’nın ayda bir kez imza atma yükümlülüğü ve yurtdışı çıkış yasağıyla birlikte tahliyesine karar verdi.

İkinci Kobani davası iddianamesinde neler var?

İkinci Kobani davasının sanıkları, ilk dava açıldığı zaman milletvekilleri oldukları için dosyaları ayrılmıştı. Eski HDP’li beş isim yeniden seçilmeyince soruşturma kaldığı yerden devam etti. Soruşturmanın ardından beş eski milletvekili hakkında iddianame hazırlandı. 289 sayfalık iddianamenin ilk 183 sayfasında Kobani olaylarındaki "maktul ve mağdurların isimleri" ile iddiaları yer aldı. İkinci bölümde ise davaya gerekçe gösterilen eylemlerin ayrıntılarına yer verildi.

AK Parti’nin Kürt siyasetçilere karşı sık sık kullandığı Yasin Börü’nün de aralarında bulunduğu 37 kişinin ölümü, ikinci dava dosyasında da yer aldı. İlk davada eski HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında olduğu 36 sanık, bu ölümlerden dolayı beraat etmişti.

İddianamede, 2 bin 764 kişi ve kuruma müşteki olarak yer verildi. Müştekiler arasında, Diyanet, MİT, belediyeler ve bakanlıkların yanısıra, AK Parti, CHP, MHP, HÜDA PAR gibi siyasi partiler yer aldı. Gülen cemaatine ait olan ve 15 Temmuz darbe girişiminden sonra tasfiye edilen Asya Katılım Bankası da müştekiler arasında bulunuyor.

Sanıklar hakkındaki suçlamalar iddianameye şöyle yansıdı : “Basit yaralama, bina içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık, bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, Atatürk’ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veya kabrini kırma veya bozma, devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma, nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal etme, kamu malına zarar verme, yaralama, birden fazla kişi ile birlikte gece vaktinde suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal etme, mala zarar verme, suç işlemeye alenen tahrik etme.”

"Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozma", "37 kez adam öldürme" ve "31 kez öldürmeye teşebbüs" ile suçlanan sanıklar hakkında 38'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. Diğer iddialar için de her sanığın 19 bin 680 yıl hapisle cezalandırılması istendi.

Forum

STÜDYO VOA

Biden mı Trump mı? - 28 Haziran
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:58 0:00
XS
SM
MD
LG