Erişilebilirlik

Haniye suikastı sonrası İran’ın yanıtı bölgesel bir savaşı tetikler mi?


Güney Lübnan'daki Filistinliler'in kaldığı Ayn el Hilve mülteci kampında Haniye'nin öldürülmesi sonrası anma yürüyüşü düzenlendi.
Güney Lübnan'daki Filistinliler'in kaldığı Ayn el Hilve mülteci kampında Haniye'nin öldürülmesi sonrası anma yürüyüşü düzenlendi.

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın yemin töreni için Tahran’da bulunan Hamas’ın siyasi büro şefi İsmail Haniye’nin, bu sabaha karşı kaldığı konutta bir suikast sonucu öldürülmesi gözleri yeniden Ortadoğu’ya çevirdi.

Ilımlılık yanlısı olarak görülen Haniye, Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin Kassam Tugayları’nın gerçekleştirdiği ve “Aksa Tufanı” adını verdikleri 7 Ekim saldırısı sonrası İsrail’in Gazze’yi hedef alan bombardımanı ile başlayan savaşın sona erdirilmesi için, ateşkes ilanı için yapılan görüşmelerde örgütün en yetkili ismiydi.

Hamas militanları 7 Ekim’de 1200 kişiyi öldürmüş ve yaklaşık 250 kişiyi rehin almıştı. Gazze Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre, İsrail’in 7 Ekim saldırısı sonrası Gazze’de başlattığı savaşta en az 39 bin Filistinli öldü. Bakanlık, siviller ve savaşçılar arasında ayrım yapmıyor.

“Haniye’nin konutuna yapılan hain Siyonist bir saldırı sonucu” hayatını kaybettiğini duyuran Hamas bu ifadeleriyle saldırıdan İsrail’i sorumlu tuttuğunu ortaya koydu.

İsrail, Haniye’nin öldürülmesi konusunda henüz bir yorum yapmadı.

Suikast yalnız Ortadoğu’daki dengeleri değiştirmekle kalmayacak aynı zamanda “direniş ekseni” adı verilen yapının en önemli taşıyıcısı olan İran’daki dengeleri de temelden etkileyecek gibi görünüyor.

İran, Ortadoğu’da vekil güçleri aracılığıyla İsrail’e karşı kurduğu ittifakı “direniş ekseni” olarak tanımlıyor.

“Bu suikast Pezeşkiyan'ın cumhurbaşkanlığı dönemini rehin aldı, İran’ın Batı’yla ilişkilerine zarar verecek”

“Ortadoğu’da Güç Savaşları: Hedef Neden İran” kitabının yazarlarından Arif Keskin, bu suikastın Batı ile tansiyonu düşürme siyaseti güden Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan’a iktidarının ilk gününde büyük darbe vurduğu görüşünde.

VOA Türkçe’nin konuştuğu İran uzmanı, “Aslında İsrail Mesud Pezeşkiyan'ı rehin aldı. Mesud Pezeşkiyan'ın cumhurbaşkanlığı dönemini rehin aldı. Çünkü Pezeşkiyan Avrupa ile de Amerika ile de nükleer anlaşma konusunda biraz daha farklı bir yol izlemek, nükleer anlaşma yapmak istiyordu. Avrupa'yla Amerika'yla en azından nükleer bağlamda tansiyonu düşürmek istiyordu. Bu suikast İran’ın Batı’yla ilişkilerine ciddi zarar verecek” dedi.

“Bu İran için itibar kaybı ve meşruiyet krizi”

Geçmişte ASAM, TÜRKSAM, ORSAM gibi düşünce kuruluşlarında görev yapan Arif Keskin, İran rejiminin de bu saldırı nedeniyle ciddi bir yara aldığını dile getiriyor.

Lisans eğitimini Tahran Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde tamlayan Keskin, “(Devrim Muhafızları) ‘bizden habersiz kuş uçmaz, her kim ne yaparsa haberimiz var’ diyorlardı ama Tahran'ın göbeğinde, ‘en fazla değer verdiği misafiri’ öldürülüyor, onu koruyamıyor. Haniye’ye bir suikastı öngöremiyor. Bunu analiz etmiyor. Tüm bunlar ciddi bir itibar kaybı. Bu bir meşruiyet krizi. Kadınların saçını en küçük saçını açtığında müdahale eden, baskı yapan bir rejimin ama dışarıya karşı ne kadar zayıf olduğu da ciddi bir biçimde tartışılıyor. İran, ‘Biz güvenlik siperimizi İran'ın dışında kurduk Bağdat’ta, Şam'da, Beyrut'ta’ diyordu. Ama kurduğun bu siper işe yaramadı. Tahran'da İsmail Haniye öldürüldü ve doğal olarak bu İran’ın Ortadoğu siyasetini, dünyayla ilişkilerini, güvenliğiyle birlikte ülkenin kalkınmasını her şeyi tehlike atabilecek bir şey” görüşünü savunuyor.

İran İsrail’e daha önce nasıl bir yanıt vermişti?

İsrail’in İran’ı hedef alan bir önceki en güçlü saldırısı 1 Nisan’da gerçekleşti.

İsrail Hava Kuvvetleri Suriye’nin başkenti Şam’daki İran Büyükelçiliği’ne gerçekleştirdiği hava saldırında Kudüs Gücü'nün üst düzey komutanlarından Tuğgeneral Muhammed Rıza Zahidi ve yardımcısı Tuğgeneral Muhammed Hadi Hacı Rahimi’yi öldürdü.

Tahran yönetimi ise bu saldırıdan 13 gün sonra İsrail topraklarına yaklaşık 300 füze ve silahlı insansız hava aracı ateşledi. Ancak bu füzelerin çoğu, henüz İsrail’e ulaşmadan ABD ordusunun da desteğiyle düşürüldü ya da İsrail’in Demir Kubbe savunma sistemi tarafından engellendi. Saldırıda, İsrail’in güneyinde bir askeri üs vuruldu ama İsrailli yetkililer üste önemli bir hasar olmadığını belirtti.

Hamaney: “Haniye’nin kanının intikamını almayı kendimize görev biliyoruz”

İran topraklarında gerçekleşen suikast sonrası İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, Haniye’nin intikamının alınacağını açıkladı.

Fars Haber Ajansı’nın bildirdiğine göre, İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, yaptığı açıklamada, “Siyonist rejim, bizim aziz misafirimizi bizim evimizde şehit etti ve bizim içimizi dağladı. Fakat kendisi için de ağır bir cezanın zeminini yarattı. Biz, İran İslam Cumhuriyeti’nin içinde gerçekleşen bu acı ve zorlu olayda onun kanının intikamını almayı kendimize görev biliyoruz” ifadelerini kullandı.

Arif Keskin: “İran, İsrail’e doğrudan bir yanıt verecek, bu bir savaş olmayacak”

İran uzmanı Arif Keskin, İran’ın bu kez vekil güçleri aracılığıyla değil doğrudan bir yanıt vereceği kanaatinde.

Keskin, “İran'da iki görüş var İsrail’e yanıt konusunda. Bir görüp diyor ki ‘İsrail zaten bizi bir çatışmalı bir alana çekiyor, bizi kışkırtıyor ve onun istediği bir yere girmek İsrail'in lehindedir’. Onlara göre soğukkanlı, tedbirli ve akıllı olmamız gerekiyor. Özellikle de radikal muhafazakârlar, daha sert yanıt vermekten yanalar. Benim kişisel yorumum şudur: Bir, İran yanıt verecek. İki, taşeronlarla yanıt vermek ile itibar elde edemez. Bu nedenle onu doğrudan yanıt verecek. Üç, ancak yanıtı bir savaş sürecini tetikleyecek bir şeklinde olmayacak. İsrail'le doğrudan bir çatışmaya kapı aralaması İran’ı Amerika ile bazı batılı ülkelerle veyahut da bazı Ortadoğu ülkeleriyle karşı karşıya getirmek anlamına geliyor. Bu çok tehlikelidir. O nedenden dolayı bir savaş olmayacak” dedi.

“İran’ın İsrail’e beklenmedik anda beklenmedik şekilde bir karşılık vermesi beklenmeli”

Ortadoğu uzmanı Erhan Keleşoğlu da İran’ın bu kez Nisan ayından çok daha etkili bir yanıt vereceğinden emin.

VOA Türkçe’ye konuşan Keleşoğlu, “İran kesinlikle güçlü bir cevap vermek zorunda hissediyordur. Zira İsrail, aslında Tahran’da bu füze saldırısını gerçekleştirerek ‘Ben istersem Hamaney’i de vururum, Hizbullah lideri Nasrallah’ı da vururum’ mesajını verdi. Bu İran için çok yıkıcı. Yüzde yüz verecekleri yanıt Nisan ayındaki füze saldırılarından çok daha sert olacak. İran’ın İsrail’e beklenmedik anda beklenmedik şekilde bir karşılık vermesi beklenmeli. İran’ın bölgesel rolü rejim açısından kritik. Hatta rejim kendi meşruiyetini büyük ölçüde buna borçlu. Bu saldırı rejim için varoluşsal bir tehdide dönüştü, o yüzden Amerikan saldırısı ile karşı karşıya kalmadan kendi itibarını kurtarmaya dönük bir yanıt vermeye çalışacaktır” ifadelerini kullandı.

Keleşoğlu: “Netenyahu’nun siyasi ikbalini sürdürmek için tek çaresinin savaşı sürdürmek olduğu anlaşılıyor”

“İsrail Yurttaşı Filistinliler” kitabının yazarı Keleşoğlu, İsrail iç siyasetinde her geçen gün köşeye sıkışan İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun bu saldırıyla hem müzakere sürecini akamete uğrattığını hem de savaşı bölgesel bir savaşa dönüştürme hedefi için bir adım daha attığını düşünüyor.

Doçent Keleşoğlu, “Unutmamak gerekir ki Haniye müzakere masasında Hamas’ın en yetkili ismiydi. Ateşkes ya da barış yapacaksanız şimdi kiminle görüşeceksiniz? Aslında İsrail’in siyasi hattı gayet net. Nisan ayında İran’ın Şam Büyükelçiliği’ni vurmuştu. Dün Beyrut’ta Hizbullah’ın üst düzey komutanını vurdu. ABD’nin Irak’ta bir Hizbullah karargahını vurduğu bilgileri geliyor. Görüntü İsrail’in ABD ile ya da ABD içindeki bir kanatla eşgüdümle bu saldırıları yapıyor. Amerikan Kongresi’nde alkışlarla ağırlanan Netanyahu, Washington yönetiminden sınırlandırılmayacağına dair bir yeşil ışık almış olabilir. Batı ve ABD 7 Ekim’den beri İsrail’in yanında. Hatta Ürdün de bu kampa dahil oldu. İsrail’de İran’ı ezmek için açılacak bir bölgesel savaşta ABD’nin yanında duracağına dair bir inanç olduğu anlaşılıyor. Netanyahu’nun İsrail içinde yaşadığı bunalımdan kurtulmak ve siyasi ikbalini sürdürmek için tek çaresinin savaşı sürdürmek olduğu anlaşılıyor” dedi.

Haniye’nin öldürülmesi sonrası Singapur ziyaretinde konuşan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Washington’un Haniye'nin Tahran'da öldürülmesi konusunda önceden bilgisinin olmadığını söyledi. Blinken, ABD’nin olayla bir bağlantısının olmadığını da kaydetti.

Bakan Blinken konuşmasında, Haniye'nin ölümünün Gazze'de İsrail ve Hamas arasında ateşkes sağlanması çabaları üzerindeki etkisi konusunda yorum yapmaktan kaçındı. Ancak bu olayın sivillerin acılarını dindirecek, Hamas'ın elindeki rehineleri serbest bırakacak ve çatışmanın tırmanmasını önleyecek bir anlaşmaya varılmasını daha da önemli hale getirdiğini söyledi.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

Forum

STÜDYO VOA

ABD’den Batı Şeria’da vurulan Ayşenur Ezgi Eygi için taziye açıklaması – 6 Eylül
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:58 0:00
XS
SM
MD
LG